K. Eren Akalın
13 Kasım 2007
Milli Eğitime bakan, daha iyi bir ‘Bakan’ bulamadığı için olsa gerek hükümet, 4.5 senelik üstün hizmetinin ardından, Hüseyin Çelik’i yeniden Milli Eğitim Bakanı olarak kabineye dahil etti. Zaten AKP’nin sloganını da seçim döneminde hepimiz bir bir ezberlemiştik.Hezimete Devam..Oylarımızı esirgemedik.Devam ettiler.Yer Urfa; Türkiye’nin en gelişkin 20 kentinden biri olduğu söylenen, milyonlarca Amerikan yeşil parasının yatırıldığı ve ülkenin en önemli projesi olmuş GAP’ın başşehri..Ve bu başşehrin merkeze bağlı Süleymaniye Mahallesinin bir ilköğretim okulu.
Öğretmen ilk dersini vermek için sınıfa giriyor.Aylardan artık Kasım. ‘Günaydın çocuklar’… ‘Gü nay dın öğ ret me nim ‘..Çocukların esmer gözlerinde, belkide dünyanın hiçbir dilinde tarifi olmayan bir mutluluk.
Öğretmen, öğrencilerinin söylediğine göre 11. öğretmen bu sene.Eylül’ün ortasında başlayan eğitim ve öğretim yılının Kasım ayına gelininceye kadar değişen 11. öğretmeni.Ondan önce gelenler bir-iki gün gelip gitmişler ,bir daha da dönmemek üzere.Onları engelleyebilecek en ufak bir yasal zorunlulukta yok.Hiçbir kanuna yada hiçbir akite bağlı değiller. Hatta devam ederken dahi bir hafta gelmeyip.ertesi hafta derslere girmeye devam edebilirler.Okul idareleri çaresiz.
Sınıfın genel durumunu öğrenmek için sorular soruyor öğretmen, öğrenciler llköğretim 4. sınıfa devam ediyorlar bu yıl. Soruların tamamına yakını yanıtsız kalıyor ama bazı soruların yanıtsızlığı veya verilen cevaplar insanın içini acıtacak cinsten.
Atatürk kimdir? Söz verilen ilk öğrenci hiçbir yanıt veremese de, yanıtlıyor söz verilen ikinci öğrenci. Atatürk artistlerden biridir! Daha sonra sadece iki parmak yanıtlayabiliyor soruyu… Anıtkabir onlara hiçbir çağrışım yaptırmıyor, Selanik’i ise hiç duymamışlar. Atatürk’ün neyi çağrıştırdığı sorusuna ise bir öğrenci cevap verebiliyor sadece; Dolmabahçe. Ankara’nın başkent olduğunu bir öğrenci yanıtlayabilirken, çarpım tablosunu bu 4. sınıf öğrencilerinden bilen maalesef yok. .. Kız ve erkek öğrenciler haremlik selamlık oturtulmuşlar,tıpkı hükümet partisinin mitinglerinde olduğu gibi. Öğretmen okulun kirliliğinden de ayrıca şikayetçi Öğretmenler odası dahi idrar kokuyor diyor, koridor ve sınıfların halini siz düşünün..Sakın ha sakın olayı dramatize ettiğim düşünülmesin, bu olay ne bir kurgu, ne bir öyküleme, ne de bir mübalağa.Sadece bir aktarım, bir durum tespiti.
Cumartesi günü ülkemizin kurucusu Gazi M.Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümüydü. Bir taraftan ölümünün 69. yılında anılırken, bu ölüm yıldönümünü içten içe kutlayanlarda vardı elbet.Ne de olsa, ilanından bu yana hazmedemedikleri Cumhuriyeti ve getirdiklerini yıkmaya hiç bu kadar yaklaşmamışlardı.
Başta Hüseyin Çelik olmak üzere ücretli öğretmenlik belasını bu ülkeye armağan eden tüm siyasilere, o siyasileri bir kez daha hem de daha fazla oy vermek suretiyle iktidara getiren her bir seçmenin ellerine ve emeklerine sağlık..Söz konusu tekkeler,zaviyeler ve medreseler ise gerisi teferruattır.