Bülent Okutan
11 Haziran 2007
şimdi yine Belediye diye başlayacağım bazılarınız ‘kardeşim senin belediyeye kastın ne’ diye soracak.
Kastım yok. Başarılı Başkanımızı seçildiği günden beri benim kadar öven de yoktur. Ama bir şehirde yaşıyorsak ‘ki burası düne kadar büyük bir köy idi’ Fakıbaba’yı benim kadar takdir edende olmamıştır. Fakıbaba göreve geldiği günden bu yana kenti sil baştan imar etmeye çalışmıştır. Gururla, severek izliyoruz. Yaptıklarının gönüllü neferleri olarak ardından kılıcını çekip övüyoruz.
Ama zaman zaman öyle hatalar yapılıyor ki yakıştıramıyoruz. Bu hataları o güzel icraatların yanına koyamıyoruz. Çünkü sırıtıyor. Bunların suçlusu elbette Fakıbaba değil. O her şeye yetişemez. Her organizeyi yapamaz elbette. Bunun için tabiri caizse, elinin altındakiler devrededir. Ama o el altında olması gerekenler, ne yazık ki bazen saçmalıyorlar. Daha doğrusu ellerini bir taş altına sokuyorlar ki, taşın altı yılan akrep dolu. Dolayısı ile zehir.
Ben kentin en ciddi Yerel Gazetelerinden birinin Başyazarı olarak buradan hesap soruyorum;
Geçen hafta Temizlik görevlilerine yapılan, Moral Gecesinin düzenleyicisi kim di, Allah Aşkına.
Hangi akıl, en büyük moralsizliğe yol açan o geceyi organize etmişti.
Dünyanın neresinde Temizlik işçileri, nezih bir ortamda düzenlenen Moral Gecesi Yemeğine, üstleri başları buram buram çöp kokarak katılmıştır, ya da çöpü daha doğrusu (pisliği) çağrıştıran giysileri ile ?
O da yetmemiş bu cansiperane çalışan yurttaşlarımızın sözüm ona o moral gecesi, üç kuruşluk propaganda uğruna basına çok ucuz malzeme olmuştur. Bazı ajanslar haberi ‘Garibanlar eğlendi, Dolar atamadı ama oynayan arkadaşlarının başına peçete yağdırdı’ diye geçti. Hem de o emekçilerin turunculu kıyafetleri içinde halay çekerken resmedilmiş fotoğrafları eşliğinde.
şapkaları ise belli ki bir emirle başlarından çıkartılamamış şekilde.
Yakışıyor mu hiç size beyler.
Onlar bu kirli kentin bir yerde Kader Mahkumları. Amerikanın Guantanamo’da ki esirlerini andıran turuncu giysileri içinde bizlere daha temiz bir Urfa sunmak için savaş veriyorlar. Ve siz onlara bir moral gecesi düzenleyip hepsini Çamlıkantanamo’da toplayıp, hadi eğlenin diyorsunuz. Ne uğruna. Ucuz bir propaganda uğruna.
Resepsiyonlar bu ülkede verilirken, o kalbur üstüler için tek tip kıyafet şartı konur. Koyu renk takım elbise diye. Bu gece için o sası sası çöp kokan kıyafet şartını hangi mezalim koydu? Hiç düşünmedimi bu insanların çoluk çocuğunun evlerinde Yerel TV’lerde babalarının Moral Gecesi haberini izleyebileceğini. Ve bunu izlerken o gözlerinde çok büyüttükleri, babalarının, sayenizde aslında para yerine peçete atabilen garibanlar olduğunu öğreneceğini. Bu işin fikir babası, fikir fukarası kim Allah Aşkına?
Son sözüm size Sayın Fakıbaba ;
Yıllarca Doktorluk yaptınız. 14 Mart Tıp Bayramlarını kutladınız. Akşamları da Tıp Balolarına katıldınız Moral bulmak anlamında. Hangisine Beyaz önlük, içinizde atlet, ayağınızda beyaz terlikle gittiniz?
Hizmetlerinize Aşığız Fakıbaba. Ama Çöpçüler bu organize de ki yanlışlarla, biraz Aşkımızı Süpürdüler gibi, bilesiniz, istedim…