K. Eren Akalın
29 Haziran 2010
2004 mahalli seçimlerinde G.Antep Büyük Şehir Belediyesi Başkanlığına seçilen Asım Güzelbey anlatıyor,
“Gaziantep yakın bir zamana kadar lahmacun ve kebapla anılan bir şehirdi”
“Tarihi ve kültürel kimliği konusunda kimsenin pek bilgisi yoktu”
“Başkan olduğum ilk zamanlar koltuğumun altında duran projeleri zamanın Kültür Bakanına götürdüğüm zaman, hiç unutmam: ‘Gaziantep’in Kültür ve Turizm ile ne alakası var? Gaziantep’in bir tek şansı var o da Şanlıurfa’ya komşu olmasıdır’ dedi.”
“Bizde baktık olacağı yok, re’sen harekete geçtik”
* * *
“İlk olarak, şehir merkezini kale etrafına taşıdık”
“Kale etrafındaki yerleri tek tek restore ettik”
“Restorasyonun ardından kalenin etrafını kültür yolu haline getirdik”
“Kültür ve turizm faaliyetleri ile şehrin imajını değiştirdik”
“Balici ve tinerci çocukların gerekli tespitini yaparak onları nasıl tedavi edebiliriz diye düşündük ve rehabilitasyon merkezi yaptık. Şimdi çocuklarımız oralarda sanat eserleri meydana getiriyorlar”
“Gaziantep’te balık tutacak Alleben Göleti diye bir yer var. Burası özellikle hafta sonları dolup taşıyordu, çevre düzenlemesi yaptık”
* * *
Kültür Bakanı kısmen haklı; Antep’in En Büyük Şansı, Urfa’ya Komşu Olması,
Peki ya Urfa, neden bu halde ?
Sizce Urfa’nın en büyük şanssızlığı ne ?