İbrahim Halil Okuyan
6 Mayıs 2015
Siyasi
Partiler neden kendilerini önde gösteren Anketler yaptırırlar?
Anketçiler
soruları ayarlayarak;
Müşterilerin
istedikleri yönde sonuç alırlar.
Paralarını
alırlar.
Siyasi
partilerde yandaş medya da sonuçları yayınlarlar.
Acaba
amaçlanan nedir?
Halk
bunu nasıl algılar?
Buyurun
okuyun sebebini:
“Sürü Psikolojisi
Siyasi
iletişim ve propaganda terminolojisinde İngilizce karşılığı “BANDWAGON” olan
bir etki çok konuşulur.
Seçmenlerin
genellikle kazanandan yana olmak istedikleri için güçlü partilere oy
vermelerini izah eden bir kavramdır, “BANDWAGON” etkisi.
Türkçeye
‘Bandolu Vagon’ olarak çevirebileceğimiz bu teriminin kökleri Amerika Birleşik
Devletleri’ndeki eski seçim kampanyalarına dayanır.
1848
yılında Dan Rice isimli bir palyaçonun seçimler sırasında aklına gelen bir
fikirdir bu aslında.
Bando
arabası ve coşkulu müziklerle turlara çıkan bu palyaço “Bandoya Katıl”
sloganıyla insanların dikkatini çekmeyi başarmış ve seçimlerde başarılı
sonuçlar ede etmişti.
Bundan
etkilenen eski ABD başkan adayları da seçim kampanyaları sırasında tren
kiralayarak ülkeyi baştanbaşa dolaşmaya başladılar.
Adayın
gezeceği tren süslenir,
Varılacak
kasabanın istasyonuna girerken uzun uzun düdük öttürür, Durunca aday bir
vagonun üstüne çıkıp nutuk atarmış.
Adayı
taşıyan trenin en arka vagonunda adayla beraber ülkeyi gezen bir de bando
takımı bulunur ve bu bando kente girerken yüksek perdeden müzik icra edermiş.
Siyasete
ilgisiz olan seçmenler işte bu bandonun hatırına trenin peşine takılıp, adayın
konuşmasını dinlerlermiş.
Bandwagon
Etkisi bir başka anlatımla sürü psikolojisi gibi algılanabilir.
Temel
mekanizma; “Herkes böyle davranıyorsa bende böyle davranmalıyım” şeklindedir.
Psikoloji bilimine göre sürü
psikolojisi;
Bir
yığın kurallar ve Koşullar dizisiyle temellenmiş
belirli inançların, Bir grup, Topluluk,
Ülke vs.’nin insanları arasında yayılmasına verilen addır.
Burada
esas olan şey,
Bireyler
tarafından söz konusu inancın gerçekleşme olasılığının kabulü, Çok büyük
kitlelerin ona inanmış olmasına bağlı olmasıdır.
Sürü
psikolojisiyle bağlantılı bir diğer kavram grup çalışmasıdır.
Bir
grupta çalışan insanlar gruptaki diğer üyelerle arasındaki ahengi koruyacak
davranışlara yönelir.
Ahengi
korumak adına doğru bir karardan saparak başka kararları onaylayabilir.
Bu
yüzden ayrılığa düşmemek adına
Diğer
üyelerin kabul ettiği bir şeyi Kritik etmeden kabul eder.
Akran baskısı
Grup
üyelerinin karar mekanizmasına etki etmektedir.
Sonuçta
bundan gruptakilerin değerleri,
Fikirleri, davranışları ve inançları etkilenir.
Sürü
psikolojisinin sebeplerinden birisi de bu durumdur.
Sürü
psikolojisinin oluşumu bilişsel eğilimlerin etkisi ya da sonucu olarak
tanımlanır.
Buradaki
bilişsel eğilim kavramı, doğru bir karara götüren yörüngeden sapmak anlamında
ifade edilebilir.
Sürü
psikolojisi tüm yaş gruplarında yaygındır.
Dünyadaki
çeşitli sınıflardan farklı insanların ortak özelliklerinden birisidir.
Fakat
genç nesil bu dürtüye karşı daha korumasızdır.
Başarılı
insanların; alışkanlıklarını, davranış kalıplarını, İnançlarını vs. izlemek insan doğasının bir
eğilimidir.
Başarılı
bir insan etrafına güven verir.
Başarılı
bir insanın popülerliği ve güvenilirliğinden etkilenmiş bir insan, berrak
düşünme gerektiren muhakeme yeteneğini kaybeder.
Politikada
sürü psikolojisi ise bir siyasi hareketi sadece popülerliğinden dolayı takip
eden seçmenlerde görülmektedir.
Bu
gibi sebeplerle seçmenler; Kazanması muhtemel görülen adayları (!)
desteklerler.
İnsanların
topluluğa uymasının en büyük sebeplerinden birisi, yalnızlık korkusudur.
Eğer
zihnimiz korkularla dolu olmasaydı her zaman mantıklı ve berrak düşünmeye
yönelirdik.
Eğer
kararlarımız tam olarak mantıklı temellerde değilse, gözümüz kapalı olarak
diğerlerini takip etmeye yöneliriz.
Çoğunluğa
eşlik edenlerde, Kollektif katılım ve çoğunlukçu kabullerin inançlara daha ağır
basması söz konusudur.
Bu
davranış, çoğunluk düşüncesinin yanlış
olduğu bilinse bile gerçekleştirilir.
Sürü
psikolojisi toplumda insanlar üzerinde zararlara sebep olabilir.
Fakat
koşullara bağlı olarak bu zararlı sonuçlar hemen fark edilmeyebilir.
Mesela
belli bir düşünceye ya da ırka mensup bir topluluğa karşı Nefret dolu
genellemelerin yayılması kabul görürse korkunç nefret Suçları işlenebilir.
İş
dünyasında da takım üyeleri, takımının ya da diğer takım üyelerinin
Performanslarının belli kısıtlamaları olduğunu göz ardı etmeye Çabalar.
Bunun
sebebi, verilen kararların doğruluğuna bakmaksızın sürekli Olarak takımı
destekleme eğilimine sahip olmasıdır.
Bunun
gibi değişik biçimlerde insanlar sürü psikolojisinin olumsuzluklarını
yaşayabilirler.
Karar
verme mekanizmamızda, düşünce ve duygularımızdan başka Önemli bir diğer içerik
“bilgi”’dir.
Erken
yaş döneminde çocuklar ebeveyninden çevreye dair neredeyse Her bilgiyi alırlar.
Bu
bilgiler, ebeveynlerin kendi inançları üzerinde temellendirilmiş Bilgilerdir.
Onların
düşünceleri zihinlerinde gizlenmiş inançlar aracılığıyla Şekillenir.
Bu,
tam olarak sürü psikolojisi kapsamına girmese de bağımsız Düşünme ve zihnin
özgür akıcılığından da tam olarak bahsedilemez.
Buna
rağmen hayatta, diğer insanlarla etkileşimimiz baz alındığında Genelde
vereceğimiz kararlar üzerinde tam bir bağımsızlık söz Konusudur.
Sürü
psikolojisi bazı insanların veya diğer canlıların bütün olarak Kendi anlayış ve
bilişleri temelinde karar verme kabiliyetinin Yokluğunun bir sonucudur.
Gerçekte
toplum baskısı, akımlar, propagandalar vs. içinde tam anlamıyla etkilenmeden
kalmamız da imkânsızdır.
Hepimiz
karar vermek ve ilerlemek için hayatın kesin gerçeklerini benimsemeliyiz.
Kararlarımızın
doğruluğundan tam emin olamasak bile, kendi referans Noktamızı
oluşturabilmeliyiz.”
İşte
yukarıda izah edildiği amaç;
“Kazanan
Tarafta Ol” algısı oluşturmaktır.
Seçimlerden
sonra anketlerin foyası ortaya çıkar.
Çoğu
sonuçları maniple ettiklerini ikrar ederler. Ama iş işten geçmiştir.
Kıssadan
Hisse
Kazanan
tarafta değil inandığın tarafta olmaya çalışmalısın.
Saygılarımla