İbrahim Halil Okuyan
17 Ocak 2007
ınsanlar gibi; evler, arsalar, dükkânlar, bağ’lar, bahçeler de bazan talihsiz olabiliyorlar. Bahsini edeceğimiz “Akyüz’ler Evi” de bunlardan birisi. Aylık yayınlarımızdan “GAP Haber” Gazetesi Aralık-Ocak 2006-2007 tarihli nüshasında bir haber başlığı sunmuş: “şanlıurfa Valiliğine hibe edilen Akyüzler Evi yıkılmak üzere..” Bu haberi 1990- 1991 ve daha sonraki yıllara ait bir gazetede görseydik de yadırgamazdık. Hatta güncel, isabetli bir haber olurdu. Çünkü, o yıllarda da bu ev yıkılmak üzere idi ve Valiliğe hibe edilmesi için adeta yalvarılıyordu. Zaman, Sayın Vali Ziyaeddin Akbulut zamanı, şURKAV yeni kurulmuş idi. Bu Vakıf o tarihlerde restorasyonlarla fazlasıyla meşgûldü. Akyüzler Evi de çalışma alanı içine girebilecek önemli yerlerden birisi idi. Urfa’nın Kurtuluş Mahallesi Kurtuluş Sokağında bulunan bu ev maalesef kurtarılamadı. Ev, sahipleri tarafından kapısına kilit vurularak terk’edilmiş idi. Zamanında kıymetli bir köşk olarak kullanılmış, yapımı 1867 tarihli konakta Hacı Hüseyin Ağazade Halil Ağa, oğlu ıbrahim Ağa ve onların soyundan gelen Akyüz ailesi oturmuşlar. 1980 li yılların sonları ile 1990 lı yıllarda yıpranmışlığı dolayısıyla artık boş bırakılmış. Onarım için Akyüzler el atmayacaksa o tarihlerde Valiliğe hibe edilmesi, istenmiş, netice alınamamıştır. Daha sonraki yıllarda Sayın Vali şahabettin Harput ve Sayın Vali Muzaffer Dilek zamanında şURKAV Yönetim Kurulu olarak istek tekrarlanmışsa da yine netice alınamamıştır. ışin iç yüzünü bilemiyoruz. Sonradan nasıl olduysa bu hibe işi şartlı olarak gerçekleşti. Ama ev de iyice elden çıkmış, harabiyeti artmıştı. Çatlakları artmış, çatısı, güney cephesi yarılmış, çökmeler zuhur etmiştir. Hibe için şURKAV’ın müracaat ettiği günden bu yana ise; 15-16 yıl geçmiş, 7 Vali değişmiş, her 2 yılda bir şURKAV Yönetim Kurulları yenilenmiş, bütçeler değişmiş v.s.v.s. Bugün de ele geçer mi bilmem. Akyüzler Evi için altın fırsatlar kaçırılmıştır. Ama madem ki ev bugün Valiliğin tasarrufundadır. Tarihi özelliği hürmetine kurtarılmağa çalışılmalıdır. Ya alınmamalıydı, alınınca da sorumluluk yerine getirilmelidir. Zikr’ettiğimiz süre içerisinde Mahmutoğlu Kulesi de kurtarılmağa çalışıldıysa da, bu Kule de aynı akibetin yolcusu oldu.