Fuat Rastgeldi
7 Nisan 2011
Eskiden mengenelerden çekilen çeşitli çaplardaki bulgur taneleri eleklerden geçirilerek taşını, kepeğini, ununu, çiğköftelik bulguru ve en sonunda elek üstünde kalan iri aşlık bulguru (Pilavlık) ayırırlardı.
24. Dönem Milletvekilliği için müracaat eden 340 aday adayını da aynı şekilde ince eleyip sık dokuyarak kalburüstünde kalan 12 kişiyi listeye yazmalı.
Bunun için ilk etapta hepsini aynı eleğe koymak gerek. Bu benim akrabam. Bu tanıdığım. Bu zengin arkadaşımın damadı, bu eski parlamenterin oğlu, bu aşiret reisi, bu Türk, bu Alevi, dememeli. Hepsine aynı mesafede bakmalı. Kim elek üstünde kalırsa o Milletvekili adayı olmalı.
Birinci eleme: Şimdi ve geçmişte Parlamentoya giren tüm Milletvekillerini eleyeceksin. Bu Parlamenterleri halkın istemediği Belediye Başkanlığı seçimlerinde bariz olarak görüldü. Zaten bunların yaptığı, yapacakları hizmetler bitmiş durumda.
İkinci eleme: Üniversite mezunu olmayan aday adaylarını eleyeceksin. Bu devirde bir Yüksekokul okumayan kişi Mecliste de randımanlı olamıyor.
Üçüncü eleme: Mazisine bakılmalı. Sabıkası, şaibesi, geçmişi karanlık olanlar elenmeli. Bunlar çoğunlukla dokunulmazlık için Milletvekilliğini istiyorlar.
Dördüncü eleme: Bu güne kadar topluma vermiş olduğu hizmetler göz önüne alınarak elenmeli. Aday adayı kırsal kesimde yetişmiş, tahsilini tamamlayamamış, topluma hiçbir hizmeti yok. Ama arkasında aşireti, yanında değneği, cebinde parası var. Gelip; Başarılı Genel Müdür, Profesör, Doktor, Avukat, Eczacı, Bürokrat gibi, yaptığı eserleri, yazdığı kitapları, aldığı ödülleri bulunan aday adayının listede önüne geçmemeli.
Beşince eleme: Düşündüğü mantıklı konuyu rahatlıkla, saygılı bir şekilde Meclis kürsüsünde ifade edemeyenler elenmeli. Meclise gittikten sonra aralarında gruplaşmamalı, birbirleriyle küsmemeli, karşılıklı ifade gücü ile Urfa menfaatlerinde tek vücut olmalılar.
Altıncı eleme: Bilgi hazine genişliğine göre elenmeli. Adamın dünyadan, siyasetten haberi yok. İsminin söylenmesi, bir asalet kazanması, bir payesinin olması, Parlamento getirilerinden maddi istifade etmesi için Milletvekili oluyorlar. Seçildikleri şehre bir faydaları olmuyor. Meclis salonunda parmak kaldır, parmak indirmekten başka bir vazife görmüyorlar.
Netice; Benim naçizane görüşüm; Torpille, aşiret gücüyle, para gücüyle, değnek gücüyle, zoraki değil; bilgi gücüyle, çalışma gücüyle, projeleriyle, vizyonuyla, duruşuyla Milletvekilliğine yakışanlar listeye girmeliler.