Nejat Karagöz
5 Temmuz 2017
Tarih, 15 Haziran
2017…
Türkiye’nin ana
muhalefet partisi, “Bardağı taşıran damla” olarak nitelediği CHP’li
milletvekili Enis Berberoğlu’nun MİT Tırları davasından 25 yıla mahkûm edilip
tutuklanmasını ve tabii ki ülkede epeydir mumla aranan adaletin başına
gelenleri protesto etmek için yola çıkıyor.
Ankara’dan
İstanbul’a kadar yürüyecekler.
Yol boyunca
alkışlayıp destek verenlerin, yürüyüş güzergâhının pek çok noktasından yürüyüşe
katılanların sayısı, yürüyenlere karşı protesto gösterilerinde bulunanlardan ve
haddi aşıp çirkinleşenlerden çok, çok fazla…
Bu, sevindirici
bir durumdur.
Bu arada
sevindirici pek çok şey de yaşanmıştır.
Mesela iktidar
kanadının bu hiçbir siyasal simge veya işaret taşımayan, tamamen hukuki ve
kesinlikle bir hak olan ve ayrıca hiçbir yasaya aykırılık teşkil etmeyen
yürüyüşten rahatsız olması, sevindirici bir haberdir.
Mesela Atilla
Kart’ın 16 Nisan’da yapılan ve baştan aşağı pisliğe bulaşmış referandumun
sonuçlarını AİHM’ne taşıması ve davalın kabul edilmesi sevindirici bir
haberdir.
Mesela bu yürüyüşe
toplumun –iktidar partisine destek vermiş olanlar da dâhil- pek çok kesiminden
destek gelmesi sevindirici bir haberdir.
Altmışına merdiven
dayamış birisi olarak, gelecek nesiller adına şundan çok umutluyum:
Türkiye her şeye
rağmen cumhuriyet geleneğine, Atatürk ilke ve inkılaplarına, çağdaş uygarlık
alanındaki kazanımlarına maliyeti ne olursa olsun, sahip çıkacaktır!
Ve bu sahiplenme
duygusu, adaletsizliğe uğramışları, aldığı yüksek oyların bünyesinde
zehirlenmeye neden olduğu iktidarın zulmüne uğramışları kenetlenmesine de zemin
hazırlayacaktır.
Güya bütün
dünyanın yiyip bitirmeye çalıştığı bir siyaset esnafı profilinden bir dünya
lideri de, bir kahraman çıkmayacağı da zaten bellidir. Türkiye bu gerçekleri
anladığında, hepimize, herkese ekmek ve
su kadar gerekli olan adaletin de gerçek değeri anlaşılmış olacaktır.
Geriye iktidar
sahiplerinin, bir zamanlar ne kadar da muhtaç oldukları hak-hukuk, empati,
hoşgörü gibi değerlerin kendi devri iktidarlarında nasıl sefil ve perişan bir
hale geldiğini anlamaları kalıyor.
Bunu da
başaracaklarına olan inancım geçen her gün biraz daha azalıyor…
Bunun için de
hepimize ve her zaman gerekli olacak olan şey ancak ve yalnızca adalettir…