İbrahim Halil Okuyan
10 Aralık 2007
Hayvanlardan insanlara geçen en tehlikeli hastalıklardan birisi olan kuduz’ un varlığı ilk çağlardan beri bilinmektedir. Dünyanın her tarafında görülmekte ve tehlike saçmakta olan bu hastalık ıngiltere ve ıskandinavya ülkelerinde hayli azaltılmıştır. Ülkemizdeki çalışmalar da müspet yolda ilerlemektedir.
Virüsle bulaşan bu tehlikeli enfeksiyon, hasta bir hayvanın diğer bir hayvanı ısırması veya derideki bir sıyrığa kuduzlu hayvanın salyasının bulaşması ile oluşur. Yapılacak ilk iş yaranın sabunlu su ile yıkandıktan sonra alkol veya tentürdiyot gibi bir antiseptikle temizlenmesidir.
Hastalığın belirtileri merkezi sinir sisteminde bozukluklar oluşturduktan sonra görülmektedir. Virüs, köpeklerde klinik belirtilerin görülmesinden 6-10 gün sonra hayvanın salyasında ortaya çıkar. Bu süre ısırılan yerin beyine yakınlığı nispetinde uzayıp kısalmaktadır.
Hasta insan veya hayvan kramplar, felçler geçirir. Yutma güçlüğü, şiddetli salgılar görülür. Susuzluk hissi aşırı hale gelir. Sudan korku oluşur. (Hidrofobi)
Daha ziyade kedi ve köpeklerin ısırması ile bulaşan bu hastalık; ısırılmış koyun, keçi, sığırlarla ve her türlü yabani hayvanlarla da bulaşabilir.
Memleketimizde daha ziyade köpek ısırmaları ile bulaşan bu hastalıkta kuduzdan şüpheli hayvanlara aşı uygulanmaz. Hayvan 10 gün gözlem altına alınır. Ölmezse aşı yapılır
Hastane ve uzman hekimlere havale edilecek hastaların aşı ve tedavileri ise hassasiyetle yapılmalı, sonucu ölüm olabilecek bu hastalık defedilebilmedir.
Buraya kadar genel bilgileri sunmaya çalıştığımız kuduz hastalığında ilk koruma tedbirleri ileriki gelişmeler için çok önemlidir. Zaten koruma iyi yapılabilirse tedavi de haliyle en iyi şekilde olur. Hastalığın bulaşması , ilerlemesinin sonucu ölümdür.
Hilvan’da 2 ay kadar önce köpek ısırmasına maruz kalan bir çocuğun ölmesi üzerine ilçe “Karantina” ya alınmış. Olacak bu ya … Karantina’daki yerde yine iki köpek kuyruklarını sallayarak dolaşıyorlar ve yine bu sefer 2 çocuğu ısırıyorlar. Zamanında yapılan müdahale ile çocuklar tedaviye alınıyor çok şükür kötü bir haber işitmedik. Bu durumda gösteriyor ki “it” ler hiç fırsatı kaçırmıyorlar. En ufak bir boşlukta hemen saldırıyorlar. Onun için çok uyanık olmamız lazım. Sorumluluk duyguları ile donatılmış olmamız lazım. Bize güvenen halkın perişan olmasını önlememiz lazım.
7-8 yıl önce Balıklıgöl civarında başı boş olarak dolaşan hayvanların yakalanıp çevreden uşaklaştırılmaları sırasında “Derdest” edilip arabaya yüklenmeleri bir televizyon kanalında gösterilince insanların varlığını unutan bir “Hayvanları Koruma Derneği” ayağa kalkmış zamanın yetkililerini şikâyette bulunmuşlardı. Oysa yapılan iş insanları korumak içindi . Ancak hayvancıkların rahatı kaçınca ulumaları bazılarını rahatsız etmiş . seslerini duyan Ankara’daki Dernek Başkanı bayan da yaygarayı koparmıştı…
Hayvanları sevelim koruyalım ama insanları tehlikeye atarak onların cirit oynamasına müsaade etmek olur mu?…