İbrahim Halil Okuyan
1 Mart 2007
Hukuk’un, kanunlardaki bazı maddeleri zaman zaman güncelleşiyor, kamuoyu da bunlarla ilgilenecek bazan aslını-esasını bilmeden hükümler yürütme yetkisini kendilerinden bulabiliyorlar. Bizim bugünkü Yazımız biraz da böyle.. Ölçüyü kaçırırsak-inşallah kaçırmayız-affola. Toprağı bololası Hrant Dink’in ölümünün öncesinde ve sonrasında bir 301. Madde tutturuldu gitti. Türkiye kamuoyu yetmedi Avrupa Birliği kodamanları da; “301. Madde değişmeli, değiştirilmeli” diye tutturdular. Bu bizim kanunlardaki bir Madde olduğu için herhalde biz değiştirecektik. Ama nedense kimse bizi halimize koymak istemiyordu. Nihayet Hükûmet, “Değiştirebiliriz de, aynen kalabilir de..” dedi ve “Bu konuda Sivil Toplum Kuruluşları acaba ne düşünüyor?” diye sordu. Bu arada sanki bana da sorulmuş gibi “önce şu 301. Maddeyi öğrenelim” dedim. Öğrendik, zannımca kimseye dokunacak sivri bir yanı yok. Halen elimizde bulunan, yürürlükte olan metin şöyle: “1- Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2- Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 3- Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. 4- Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.” Hükûmetin teklifi üzerine Ülkemizin 10 adet saygın Sivil Toplum Kuruluşu toplanıp kafa kafaya verdiler ve birkaç gün sonra 301. Maddeyi şu şekilde sundular: “1- Türklüğü, Türk milletini, Meclis’i, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, devletini, yargı organlarını, askeri ve emniyet teşkilâtını alenen tahkir ve tezyif edenlere 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilir. 2- Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç teşkil etmez.” Tabii bununla iş bitmiyor. Konu TBMM de görüşülüp tartışılacak, konuşulacak. Yetkililerin dediği gibi; “Değişir de, aynen kalabilir de.” Ama esas metin ve STK’nın metini ile ilgili görüşler devam ediyor. ıktidar ve muhalefet milletvekillerinden bazıları, 10 Sivil Toplum Kuruluşu dışında kalan STK ların yetkilileri, yazarlar, gazeteciler fikirlerini söylüyorlar. Bunlar lehte ve aleyhte oluyor ama hepsi elbette faydalı. Demokrasinin muradı ne ki zaten herkes bildiğini söyleyecek ki; “Son sözü söyleyeceklerin (TBMM) ufku iyice açılmış olsun.” şahsi düşüncemize gelince; yürürlükte olan metin bugüne kadarki uygulamada ihtiyacı karşılamıştır. Yurdunu, Milletini düşünen, hayırlı çalışmalar yapan insanları kollamıştır. Milletin kutsal saydığı değerleri tanımak istemeyenler ise 301. Maddenin kapsamında yer alan cezayı da kabullenmek zorunda olmalıdırlar..” Demokrasi adına konuşma ve tartışmalara hoşgörü gösterirken aşırı zaman israfını dikkate almamız gerektiğini de unutmayalım.