İbrahim Halil Okuyan
28 Şubat 2007
Memleketin ihtiyacına göre Vakıf ve Dernekler kurulmakta, “Sivil Toplum Kuruluşları” arasında amaçları doğrultusunda, kanunlar çerçevesinde faaliyetlerini sürdürmektedirler. Yeri geldikçe bunların çalışmalarından bahs’ediyor olumlu veya olumsuz yanlarını gördüğümüz kadarı ile anlatmağa çalışıyoruz. şanlıurfa Kültürel Mirası Koruma Derneği son zamanlarda kurulan yararlı bir dernek. Derneğin Başkanı Mimar Sayın Uğur Beyazgül Yazı ışleri Müdürümüz Sayın Ebru Okutan’ı ziyaretlerinde Gazetemiz binasının kuzey köşesinde yer alan eski Kız Meslek Lisesinin bugünkü durumundan yakınmış, bu tarihi eserin kurtarılması için çalışmalarını anlatmış ve Dernek olarak şanlıurfa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kuruluna başvurduklarını duyurmuş. Bizler de zaten “Hizmet Gazetesi Yazı ailesi” olarak bu fikrin gerçekleşmesini arzu edenlerdeniz. Bu fikri yazarlarımız zaman zaman ele almışlar, askeriyeden Milli Eğitime devr’edilen bu Okulun kurtarılması ve bir Okul olarak hizmetine devam etmesini savunmuşlardır. Adı geçen Derneğin fikirlerini benimsemekte ve paylaşmaktayız. Okul restore edilmeli, koruma altına alınmalı Milli Eğitim’in hizmet alanı içinde bir Okul veya uygun bir birim olarak yaşatılmalıdır. Buranın yıkılarak bir işyerine dönüşdürülmesi her yönü ile Urfa için kaldırılmaz bir yük olur. Bu hale sebep olacakları tarih de, Urfalı da affetmez. Cumhuriyet dönemi mimarisinin özgün bir örneği olan bu bina Cebeci ışhanının yerinde bulunan eski “Vali Konağı”nın akibetine uğratılmamalıdır. 12 Eylül Caddesinde 1980 li yıllarda görülen eski “Urfa evleri”nin “toplu mimari katliamı” tek eserle de ilgili olsa artık tekrarlanmamalıdır. Bu hususta maalesef kayıplarımız çoktur. Bilerek veya bilmeyerek “şehrin hafızası” alabildiğine zayıflatılmış, tabir caizse yıkımlar ve travmalarla güzel Urfa’mız Moğolların geçtiği “Bunak şehirler” arasına sokulmuştur. Eski fotoğrafları görünce bunu daha iyi anlıyoruz. şu anda elimde dostumuz A. Cihat Kürkçüoğlu’nun hazırladığı şanlıurfa Belediyesi, Kültür ve Eğitim Müdürlüğü Yayınları arasında çıkan (1990) “Ruha’dan Urfa’ya 1780-1980” isimli eser var. Sayfaları çevirdikçe üzülüyor, efkârlanıyorum. Kaybımız o kadar çok ki.. Tarife sığmaz. Bari kalanları kurtaralım, koruyalım. Bir medeniyet ve kültür şehri olmanın sorumluluğundan uzak kalmayalım. Bugün Belediyemizin gerçekleştirdiği güzellikler de tarihi eserlerimizle şehrin ayrı bir güzelliği, süsü, ziyneti olsun. Tarih ve bugünkü mekân biribirini tamamlasın. Gözbebeğimiz Urfa bağrımıza bastığımız en güzel şehirlerimizden birisi durumuna gelsin. Hepimiz bunun için çalışmalıyız.