İbrahim Halil Okuyan
29 Ağustos 2006
Belediyemiz, yoksullarla ilgili mikrokredi, giyim yardımı gibi çeşitli imkânlar hazırladığı gibi onların doyurulmaları ile de ilgilenmektedir. Geçen yıl Ramazan ayında açılan 2 adet “iftar çadırı” bunun başlangıcı olmuş, daha sonraki aylarda da üç yerde Çorba evleri (ikramhaneleri) açılmıştır. 2007’nin Mübarek Üç aylar’ını yarıladığımız bugünlerde Sayın Belediye Başkanımız Ahmet Eşref Fakıbaba fakirlerin nasiplendiği bu çorba evlerinin sayısını iki katına çıkarmak için çeşitli temaslarda bulunmaktadır. Bazı Sivil Toplum Kuruluşları ile görüşen Sayın Fakıbaba çorba ikramının yıl boyunca sürdürülmesi için sponsor arayışındadır. Umut edilir ki, Belediyemiz bu yardımı devam ettirecek insanların bulunmasında bir güçlükle karşılaşmaz, fakirlerin çorbasında bir kesinti husule gelmez. Altı yerde kaynayacak olan çorba kazanları hiç şüphesiz fakir-fukaranın karın doyurmasına önemli katkıda bulunacaktır. Buralardan çorba buğularına karışarak göklere yükselen dualar. Bu memleketin, bu insanların ve Belediye ile bilhassa yardımseverlerin “amel defterleri”ne yazılacak ve ahirette lâzım olduğu günde çok önemli bir vesika niteliği taşıyacaktır. Allah (c.c.) hiçbirimizi iyiliklerden, yardımlardan nasipsiz bırakmasın. “Veren el’in alan elden hayırlı” olduğunu unutturmasın. Bir günde bir övün çorba-ekmek bulup gün boyunca tok karınla kalan, Allah’a (c.c.) şükürle işine bakan, rızkına kani olan insanlarımızın sayısı az değildir. Çorba ekmeğin 2-3 övün olması, mihnetsiz yenilmesi Onlar için tabir caizse bayramdır. Bu uygulama arzu edilmeyen dilencilik, hırsızlık, tembellik, çarpıcılık gibi olumsuzlukları da ortadan kaldırır, polisimizin ve zabıtamızın işini kolaylaştırır. Umut edilir ki, Belediyemiz açacağı yeni çorba ikram evlerini de uygun mahallerde hizmete sokar, ikramın değerini 2-3 katına çıkarmış olur. Belediyemiz muhtemelen bu sene de Ramazan’da “ıftar Çadırları” açacak ve bu mübarek ay’a yakışır yemekleri ikram edecektir. Vilâyet Sosyal Yardımlaşma Kurumu’nun ve Gönüllü Kuruluşlar Aşevinin fakirlere ikramı da mutad olduğu üzere Ramazan’da faaliyette olacaktır. Allah (c.c.) hayr’ı düşünenleri ve uygulayanları sevabından mahrum etmesin. Yanılmıyorsak, son iki kuruluşun Ramazan ayından önce ve sonra da üç çeşit yemek dağıtım programları devam ediyor ve toplam olarak 5-6 ay’ı aşmıyor. Bize kalırsa bu noksan yardım yerine Ramazan dışındaki 11 ay’ı da kapsayacak yardımlara girişilmeli, Belediyenin yaptığı gibi yıl boyunca fakirin çorba ekmeği devam etmelidir. Böylesi daha isabetli ve sürekli olması, yardımseverleri usandırmaması açısından daha hayırlı olsa gerek. Yardım kuruluşları çorba ekmeği her zaman hazırlayabilirler. Ama 2-3 çeşit yemek yıl boyunca görüldüğü gibi devam edemiyor. Organize edenler, yoruluyor ve erken bırakabiliyorlar. Gönül arzu eder ki, yıl 12 ay herkese sultan sofraları kurulsun. Ama imkânlar elvermiyorsa, ayağımızı yorganımıza göre uzatmak daha evlâ olmaz mı?.. Sonra, yardım edilenlerin tembelliğe alıştırıldığını iddia edenler de var. Bu da yabana atılmayacak bir görüş… Çorba-ekmek, muhtacın her gün revaçta göreceği ve şükürle tüketeceği bir yemek. Allah(c.c.) eksik etmesin. Yusuf Demirkol dostumuzun yıllardır kafasında tasarladığı yardım şekli de bu. Ne kadar çok mekânda ikram edilirse o kadar makbul. Belediyemize yardımcı olmalıyız.