İbrahim Halil Okuyan
2 Ağustos 2006
Cumhuriyetin kuruluşundan sonra demokratik parlamenter rejimi benimsedik. Normalde 5 yılda bir milletvekili, il genel meclisi seçimi ile “genel seçimleri”; belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği ve muhtarlık seçimleri ile de “yerel seçimleri” yapıyoruz. Seçimlerin normal süresi 5 yıl. Fakat geçmişte bu sürenin 4 veya 4,5 yıla indirildiği çok olmuş. Ya zaruretler bunu icab’ettirmiş veya muhalefetin baskısı iktidarı seçime zorlamış, normal süre olan 5 yıl dolmadan seçimleri yapmışız. Bugünkü durumda normalde Kasım/2007 de genel seçim var. Fakat birkaç aydan beri Türkiye Büyük Millet Meclisinde temsilcisi bulunan muhalefet partileri erken seçim olması için bastırıyorlar. Dışarıda kalmış partiler de haliyle bunların destekçisi. 3 Kasım 2002 de iktidarı tek başına ele geçirmiş olan AKP ise bütün sözcüleri ile erken seçime yanaşmıyor ve “normal süreyi bekleyin” diyor. Sonucun nasıl geleceğini kesin olarak bilemeyiz ama kanaatimizce daha önceki yıllarda gereksiz yere yapılan erken seçimler Ülkemize hiçbirşey kazandırmamıştır. Bu kötü alışkanlığın yeniden tekararlanmasında hiç bir fayda görmüyoruz. Yıllardan sonra Türkiyenin yakaladığı bir istikrarın bozulmasını çok gereksiz buluyoruz. Seçimin öne alınmasına hiç gerek yok diyoruz. Bir gereksiz tartışma da şimdiden yapılan “Cumhurbaşkanlığı Seçimi” tartışmaları. Onun da normal zamanı 2007 yılı. şimdiden bununla uğraşmak abes’le iştigal eden başka birşey değil. Hele görev başındaki Cumhurbaşkanımızın sağlık yönünden hiçbir arazı yokken, yani bu görevi aksatacak hali mevcut değilken ve normal süreye daha bir yıl varken Cumhurbaşkanlığı seçimi ile meşgul olmak nafile bir iş… Tartışmanın bir ucunda; “Cumhurbaşkanını bundan sonraki meclisin seçmesi” gibi bir arzu da yatıyor. Aslında bunu düşünmek de gereksiz. Normal sürede hangi Meclis varsa Cumhurbaşkanını o Meclis seçer. Burda önemli olan şu Meclis, bu Meclis’ten ziyade Milleti memnun edecek bir “Uzlaşma”nın sağlanması. Siyasilerimiz daha olumlu uğraşılarla Milletin karşısına çıksalar Ülkemiz ve kendileri için herhalde en iyisini yapmış olurlar. Örneğin; “Erken seçim yapalım” diyen muhalefet bu istekle ömür tüketeceğine “Seçim Kanunları”nın düzeltilecek yanlarını ele alıp değişimlerle Meclise gelse bence çok daha iyi bir iş yapmış olur. En basiti Milleti şu “parmak boyama” ilkelliğinden kurtarmalılar. Yahut “Seçim barajı”nı şu 10 rakamından aşağı çekecek teklifler getirmeliler. Çok lâzımsa “Seçimler 4 yılda bir yapılmalı” demeliler ve bunu kanunlaştırmanın yollarını aramalılar, iktidarla uzlaşmalılar. “Genel ve Yerel Seçim Kanunlarımız” birçok yönüyle tadile muhtaçtır. Bunu siyasilerimiz bizden çok daha iyi bilirler. Diyoruz ki; “Erken seçim” dilekleriyle ortaya çıkıp Milleti rahatsız edeceğinize evvela bu seçim kanunlarını düzeltmeğe çalışın. Zaten siz bu düzenlemeleri yapıncaya kadar normal seçim zamanı gelir ve hatta geçer bile…