İbrahim Halil Okuyan
26 Haziran 2006
Her gelen, her gören; “Bu Otogar artık Urfa’ya yakışmıyor..” diyor. Bu söz Urfa’nın artık farklı bir şehir olduğuna işaret ettiği gibi, çağdışı kaldığımızın da bir göstergesi. Nasıl olmasın ki, bir yanında kirliliği ile meşhur Karakoyun deresi. Bir yanında Bediüzzaman Mezarlığı. Bir yanı alabildiğine problemlerle dolu; yazın toz, kışın çamur deryası olan ılçe minibüslerinin merkez toplanma alanı.. Hasılı otogarımız “Bir yanımı dert bürüdü, bir yanım kurşun yarası..” türküsünü söylercesine hüzünlü. Alt yapı, üst yapı ihtiyaçları yetersiz. Bu otogara 4 ü merkezden 16 Otobüs firması giriş-çıkış yapıyor. Transit geçenlerin de sayısı belli değil. Ayrıca güney tarafında 8 adet Minibüs Kooperatifine bağlı 400 den fazla minibüs buranın müdavimlerinden. Bütün Otobüs ve Minibüslerin taşıdığı insanların söylediği de; “Bu otogar bu şehre göre değil..” Yani umumi efkâr böyle düşünür hale gelmiş.. Geçmiş Belediye Başkanları; “Yapacağız, edeceğiz!..” diyerek Milleti oyaladılar. Yeni Belediye Başkanımız da; “Sorunları sıraya koymuşuz, hepsini çözeceğiz!..” diyor. Bugüne kadar yaptıklarının verdiği güvenle inanıyoruz ki, Bu otogar meselesi de çözülecek. Urfa’ya lâyık modern bir Otogar yapılacak. Ama ne zaman? Ne zaman sıra Otogar’a gelecek? şanlıurfa şehirelerarası Otobüs ışletmecileri Derneği Başkanlığı, Belediye Başkanlığına; “Yer gösterin, yeni otogarı biz yapalım..” diye müracaat ettiğine göre ve Dernek Başkanı Halil Tatlı; “Otogar bir şehrin aynasıdır” deyip modern bir Otogar için kolları sıvamaya hazır olduğunu açıkladığına göre demek ki, bu iş bildiğimizden de acil bir sorun haline gelmiş. Yapılacak iş Belediyenin de bu işe öncelik vermesidir. Gerekiyorsa, Belediyedeki önceliklerin çift çift sıraya konulmasıdır. Sayın Belediye Başkanımız Ahmet Eşref Fakıbaba; “Başka şehirlerin 15 yılda yapacağını, biz 5 yılda yapmağa mecburuz.” demiyor mu? Söz ve düşünce doğru. Uygulamanında doğru orantılı olması için yapılacakların birer birer değil de, ikişer ikişer ele alınması bir zaruret olmaktadır. Bunun anlamı sırada hangi Proje varsa, Onun yanına, Otogar’ın da konulması bugün için bir zarurettir. ılleride aciliyetler dönemi bitirilince tabii ki, yine normal uygulamaya geçilebilir. şimdiki-Milletin sabırsız hale geldiği-geçiş dönemi de böylece atlatılmış olunur. Bir Mağazanın içi ne kadar nadide, göz ve gönül alıcı maallarla dolu olursa olsun, vitrini düzgün değilse o Mağaza önemli bir varlık gösteremez, satış yapamaz. şehirler de bir bakıma böyledir. ıçi ne kadar zengin, tarihi ve turistik eserlerle dolu ve Belediye hizmetleri ne kadar gelişmiş olursa olsun; otogarı, şehr’e girişindeki yol, bahçe ve evleri düzgün değilse o şehir iyi not alamaz. Bu, not alamayışın cezasını Urfa bugüne kadar bol bol çekti. Bari bundan sonra çekmesin. Belediyemiz boş durmuyor. Yolları düzeltiyor, köprüleri, kemerleri, parkları şekillendiriyor, temizliği sağlıyor. Yapılması gereken işleri ihmal etmeden hergün biraz daha iyileştiriyor. Ama bu Otogar uzun zamandan beri yapılması gerektiği halde nedense sıra gelmedi. Milyonluk şehrimizde turizm, kültür, sosyal etkinlik ziyaretleri de olağan olarak hiç eksilmiyor. Gelenin ilk, gidenin son itibası Otogar’la çok yakından ilgili ve maalesef Otogar düşünceleri menfi yönde etkiliyor. Belirttiğimiz gibi; Belediyemiz çalışmalarındaki öncelik sırasını yine bozmasın. Ancak, çift tarifeden bu Otogarı halletsin artık. Hepimiz çok kazançlı çıkarız. Hele havayollarındaki konforla yarışan Otobüs işletmecileri Belediyemizi de, hemşehrilerimize de hizmetleriyle ihya ederler.