İbrahim Halil Okuyan
28 Nisan 2006
Belediyemiz görevi devr’aldığı 28 Mart 2004 tarihinden itibaren “Temizlik” ilk ele aldığı işlerin başında geldi. “Herkes evinin önünü süpürürse sokaklar temiz olur..” düşüncesine takılıp kalmadı. ıhmalkâr yurttaşlarımızın mevcut olabileceğini de düşünerek adeta “Herkesin evinin önünü de, bahçesini de, arka bahçesini de ben süpüreceğim..” dercesine temizlik işine sarıldı ve bunu bugün başarmış bulunuyor. Peygamberimiz (s.a.v.) Bir Hadis-i şerifinde ”Din temizlik üzerine kurulmuştur. Temizlik imandan gelir, imanın yarısıdır..” diye buyuruyor. Peygamberler şehri Urfa da her mânâda temizliği düşünmeli değil mi? Bugüne kadar oldukça büyük ihmallerimiz olmadı değil. Her işimizi gibi temizliği de ikinci, üçüncü plânda tuttuk. Çoğu zaman yarım bıraktık. Ama şimdi gün o gün değil. Avrupa’yı, Amerika’yı gören vatandaşlarımızın sayısı artıyor. Oralardan Ülkemize gelen “Turist” dediğimiz insanların sayısı da çoğalıyor. Hem kendi yaşantımız için, hem onları güzel, temiz bir şehirde misafir etmek için temiz olmamız dinimizin emr’ettiği şekilde şart olmuştur. ışin ihmale gelir tarafı artık kalmamıştır. Bu gerçekleri dikkate alan Belediyemiz, süpürgeden, çağın en modern temizlik araçlarına kadar ne lâzımsa; makina parkından malzeme stokuna kadar ne lâzımsa ikmalini yapmış, işi özelleştirerek de “Urfa’ya has gerçek özel bir temizlik” sağlamağa muvaffak olmuştur. şehrimizde mevcut 68 mahalle ve mezarlıklar günlük haftalık, aylık programlar dahilinde denetlenmekte temizliğin devamlılığı korunmaktadır. Belediyenin şehre bu kadar önem verdiğini, temiz kalmasını istediğini gören halkımız da ister-istemez bu ahenge katılmış temizlik konusunda aileler, fertler biribirilerini uyarmağa başlamışlardır. Ki, halkın iyiye doğru uyanışının güzel bir örneğini de bu şekilde görüyor ve semeresini alıyoruz.. Ancak, burada yine bir ihmalimize değinmeden geçemiyeceğim. Cihan harplerini, ıstiklâl Savaşını, kıtlık ve karne senelerini şükürler olsun ki, görmeyen nesillerimiz biz yaşlılar gibi ekmeğin kadrini yeterince bilmiyorlar, artan ekmekleri kapı önlerine çöp konteynerlerinin kenarlarına, bazan içlerine bırakıyorlar. Daha kötüsü bilinçsiz eller ve hayvanlar tarafından sağa-sola dağıldığı zamandan da oluyor ki, bu hem israf ve hem de çok günahtır. Ayrıca toplam olarak hayli önemli derecede ekonomik kayıplar söz konusudur. Belediyemizin resmi veya özel temizlik görevlileri, temizlik işlerini yaparken bu ekmekleri ayrı bir yerde biriktirseler, sonra gelenler de bunların üzerine konulsa ve usulüne göre talipli besicilere verilse çok hayırlı bir iş yapılmış olur. Belediyemiz ve Müftülük halkı hem bu konuda uyarıcı çalışmalar yapmalı, hem de toplanan ekmekleri ekonomide değerlendirmenin yollarını bulmağa çalışmalıdır.