Ahmet Karavelioğlu
18 Temmuz 2016
Geçen yazılarımdan birinde STRES’ten bahsetmiştim.
Bugün bu kapsamda aşırı ve lüzumsuz utangaçlık ve çekingenlikle, insan
hayatındaki olumsuzlukları anlatmak istiyorum.
Bazı kişiler, toplum içinde oturup-kalkarken, konuşurken, herhangi bir iş
yaparken, kızarır-bozarırlar, ellerinde titreme, mahcup olma, korku ve
endişesine kapılırlar, çevresindeki insanların, kendilerine alaylı baktıkları
zannına kapılırlar. Bu durum onları daha da yanlış yapmaya sevk eder, toplum
içine girmekten kaçınırlar. Girmek zorunda kalınca da bunalır, sanki kötü bir
şey olacakmış gibi sıkılır, endişe duyarlar. Bazen bu tedirginlik ve gerginlik,
panik derecesine varabilir. Bu nedenlerle topluluk içine girmekten çeşitli
bahaneler bularak kaçınırlar.
Çevremizdeki bazı insanlarda topluluğa girme, toplulukta konuşma,
serbestçe davranabilme konularında çekingenlik yaşadıkları oldukça sık görülebilen
bir durumdur.
Bu davranışların temelinde; kişinin çocukken anne- babası tarafından
aşırı baskı altında tutulması, şunu yapma, böyle hareket etme, aman ha dikkatli
ol, buna elini sürme türünden sürekli kontrol ve tecessüs altında tutulması,
çocuğun ürkek, çekingen, kendine güvenemeyecek şekilde yetişmesi, yani
bilinçsiz eğitilmesi yatar.
Çocukta sağlam bir kişilik oluşması için, onu kendine öz güveni olan,
kendine ve çevresine saygılı mazbut bir eğitimle yetiştirmek gerekir.
Aslında aşırıya kaçmayan utanma bir erdemdir, arkasında kötü olay
yatmaz. Fazlası ise bazı huzursuzluklara yol açar, kendini baskı altında
hisseder, içinde yanlış davranış korkusu yaratır, içine kapanık bir kişilik
oluşmasına sebep olur.
Peki utangaçlık ve çekingenlik durumuna karşı ne yapmalıdır?
En etkili formül üstüne gitme (exposure) metodudur. Kişinin yavaş yavaş
toplum içine girmesi, kendine güven duygusu kazanmasıdır. Böylece “Başaramayacağım”
düşüncesini yenmesi gerekir.
Arkadaş çevresiyle sık sık diyaloga girmesi, “Çok konuşan” pozisyonuna
girmeden, anlamlı konuşma ve sohbetler yapması, karşılaştığı kişiye, ‘Bugün
nasılsın, moraller yerinde mi?’ Türünden sorular sorması, kişinin kendine güvenini
pekiştirir.
Ayrıca bu tür insanların aşamalı olarak topluluğa girmeye çaba
göstermeleri, cesaretlerini tedricen kazanmalarına yol açacaktır. Tedaviyi
kolaylaştırıcı bazı ilaçları doktor tavsiyesi ve kontrolü altında almaları da kendilerine
güveni arttıracaktır.
Netice olarak herkese umut dolu, neşe dolu, arkadaşça, keşkelerden,
acabalardan uzak bir yaşam dileklerimle, mutluluklar diliyorum.