İbrahim Halil Okuyan
17 Nisan 2016
Steven
Paul Jobs 24 Şubat 1955’te San Francisco’da doğdu.
Steve
Jobs’un babası Suriyeli bir Müslüman. Biyolojik babasının adı Abdulfattah
Jandali. Biyolojik annesi ise bir Amerikalı olan Joanne Carole Schieble.
Babası, annesiyle evlenmeyi reddedince Steve evlatlık olarak bir başka aileye
verilmiş.
“Apple
Computer, Inc.’ın kurucu ortağıdır. Bilgisayar endüstrisinin önderlerinden
olarak kabul edilir.
Jobs
vejetaryendi, ancak balık yerdi.
Steve
Jobs yolculuğuna önce Apple bilgisayarını yaratarak başladı..
Macintoch’u
yarattı..
“KİŞİSEL
BİLGİSAYARI” evlerimizden başlayarak hayatımıza soktu..
Yarattığı
iPod sayesinde cebimizde binlerce şarkıyla dolaşır olduk..
Ve
yüzyılı değiştiren adam bizim memlekette nedense yeterince konuşulmadı..
5.Ekim.2011 de, yazın, en güzel günlerinden birinde ölüp gitti..
Dünyaya
bir armağandı, Herkesten daha farklı görüşleri daha farklı olması İşiyle ilgili
ve hayatını buna sadece adamak için sanki dünyaya gelmiş biriydi, Geldi
hayatını “Apple” la harcadı , “Apple” la olan aşkından vaz geçmedi!
Dünyaya
insanların hayatlarını daha kolaylaştırmak adına bir miras da o bıraktı. Onunda
çorbada bir tuzu oldu. Ve gitti. Çalışanlara ve gençlere örnek olacak bazı iyi
yönleri vardır.
Bunlardan
iyi olanların çekip alınması lazım.
Ölümünden
birkaç gün önce yani komaya girip de şuuru tamamen kapanmadan, Biyografisini
yazan Walter Isaakson’a “Tanrının var olma ihtimali yüzde elli..”
demişti..
Var
olmasını bütün kalbiyle istiyordu.. Çünkü diğer yüzde elli onu hiçliğe
karışmaktan korkutuyordu..
“Kim
bilir..” dedi yazara.. “Belki de bir düğmeye basılıyor.. Yok olup
gidiyoruz..”
Her
fırsatta “Kalbinizi ve içgüdülerinizi dinleyin. Her gününüzü son gününüzmüş
gibi yaşayın.” diyen Jobs Hayatını hayallerini kovalamakla geçmiş.
İyi
ki de öyle yapmış…
OBAMA’NIN
NOTU
Bugün
dillendirdiğimiz, uykuları kaçıran “Global krizi” yıllar önce
görmüştü ve tıkanmanın sebebini keşfetmişti..
Amerika’daki
“EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ KALİTESİZLİK..”
Ölümünden
altı ay evvel kendisi ile görüşmek isteyen, Başkan Obama’ya bir ay kadar
nazlanmıştı..
Lafa
kendisi başladı.. Bilinen küstahlığı ile neleri yanlış yaptıklarını bir çırpıda
anlattı..
Ona
“SENİ YETERSİZ BULUYORUM.. İKİNCİ DÖNEMİNDE SEÇİLEMEYEBİLİRSİN..”
dedi..
Bürokrasiye
boğulmuştu Amerika ..
Eğitim
berbatlaşmıştı..
“Önce
Amerika’dan kaçan fabrikaları geri getirmelisin..” dedi Obama’ya..
Bunu
başarmak için de en az otuz bin Amerikalı mühendise ihtiyaç vardı..
Amerikan
eğitim sistemi yeterince mühendis yetiştiremiyordu.. Mühendislik okuyan yabancı
öğrencileri de kazanmak için bir şey yapmıyordu..
“Mühendislik
okuyan yabancı öğrencilere vatandaşlık ver!” dedi..
Sonra
da eğitim sisteminin nasıl iyi mühendis yetiştireceğine geçti..
Obama
dinledi, Dinlerken sinirlendi ama kendini tuttu.. Sonra bunları yapmaya Kongre
ve muhalefetin izin vermeyeceğini geveledi..
Obama’nın
dinlediklerine tepkisini takip etti ve notunu verdi..
“BUNDAN
BİR ŞEY OLMAZ!” Türkçesi..
Amerika
dünyanın motoru olduğuna göre.. Genel ekonomik kriz kaçınılmaz!
CEVABI
BULUN..
Steve
Jobs’un yerden yere vurduğu Amerikan eğitim sistemi içinde 5700 üniversite
var..
İslâm
Konferansı’na üye ELLİ KÜSUR ülkedeki üniversitelerin toplamı ise 503…
Durumu
önce sayısal olarak kıyaslayın..
İslâm
dünyasındaki üniversitelerden hiç birinin “GERÇEK İLK BEŞ YÜZE”
giremediğini de bir not olarak kenara yazın..
Amerika’da
iyi üniversitelerde okuyan öğrencilerin ÖDEV niyetine yaptığı tezlerle bizim
İslâm Dünyası’nın akademisyenlerinin MESLEKİ TEZLERİ aynı düzeyde diyenlere de
kızmayın..
Steve
Jobs öldüğünde oğlu Reed on dokuz yaşındaydı ve kolej öğrencisiydi..
Babasının
hastalığının vahametini ölümünden üç sene önce kavradı..
On
beş yaşından itibaren yaz tatillerini Stanford Üniversitesi bünyesindeki bir
onkoloji laboratuvarında geçirdi..
Kolon
kanserine sebep olan hücrelerin genetik işaretleyicilerini bulmak için DNA
üzerinden gen sekanslaması yapıyordu..
Kanserli
tümörlerin DNA’larını sekanslamakta kullanılan santrifüj ve boya teknolojisini
geliştirmeye çalışıyordu..
Reed
Jobs bir DOLAR MİLYARDERİNİN oğluydu..
Babasının
mirasından payına YÜZ MİLYAR DOLARA yakın bir servet ve para basan şirketlerin
ortaklığı düşecekti..
Yine
de aklı kızlarda, Bentley arabalarda, Çılgın partilerde değil bilimdeydi..
Günlük
lisaniyatımızda klişeleştirdiğimiz “ONLAR NİYE ÖYLE DE BİZİMKİLER NİYE
BÖYLE?” soru kalıbının cevapları Steve Jobs’un veya onun gibilerin
biyografilerinde yatıyor..
Ve
biz Steve Jobs’u konuşmuyor, tartışmıyoruz..
Çünkü
bizim yoğun gündemimizde Aziz Yıldırım’ın HAPİSLİĞİ, ŞİKE DAVASI,
Alex
ile Emre yan yana oynar mı MESELESİ, Seda Sayan’ın son SEVGİLİSİ, Bir de adını
koymaz olaydık “FERİHAMIZ..” var..
Hâlâ
“FATMAGÜL’ÜN SUÇU NE?” sorusuna bir cevap bulamamışız..
Şu,
Bir türlü bitmeyen hesaplaşma davaları, ” Cambaza Bak ” gibi.. İleri
demokrasimiz..!!”Muhteşem” imiz..!!
Kalkıp
Steve Jobs ile mi uğraşacağız..?”
Başarılarla
dolu bir hayatın ardından söylenecek çok söz yok aslında. Teknolojiye bakış
açımızı değiştirdiği ve Ürünleriyle hayatımızı kolaylaştırdığı için teşekkür
ediyoruz.”
*Alıntı
Saygılarımla..
İbrahim
Halil Okuyan
İnşaat
Yüksek Mühendisi
18.Nisan.2016
Şanlıurfa