Mehmet Göncü
22 Mart 2016
Kıymetli okuyucularım, bu günkü yazımın konu başlığındaki bu
veciz söz, bildiğiniz gibi Mevlana Celaleddini Rumi Hazretlerine aittir.
Mevlana’nın bu beyanı gerçekten ciltler dolusu kitapların bir özetidir.
Büyük düşünür, ‘Kalp
Denizdir, Dil kıyıdır’ derken, kişinin yaşam olgusunu sürdürmesi sürecinde
‘gerek iç beyin ve gerekse dış beyindeki, yani kortesteki bilgileri dil
vasıtası ile anlatma imkânına ancak sahip olabilir’ demektedir.
Burada önemli olan dil değil, denizdir.
Keza; deniz de bilgi
yani malzeme yoksa, be çare dil ne yapsın ve de ne söylesin?
Sevgili okuyucularım, bilgi; malumlarınız olduğu üzere genel ve
özel öğrenimle, çevre ve aile olgusu kalıtım değerleri ile anlam kazanan, canlı
yaşamın en büyük hazinesidir.
İşte bu hazine, başta insan olmak üzere tüm yaşayan varlıklar
için gereklidir ve olmazsa olmazıdır.
Aslında bu konu çok geniştir ve benim de sınırlı bilgilerimi
çok aşar.
Benim şahsi algılarıma göre, kişinin bu husustaki en önemli
uğraşı, yaşamı süresince çok boyutlu eğitim ve öğrenim görmesidir.
Bu nedenle kişi beşikten mezara kadar ilim okumalıdır.
Büyük önder Atatürk’ün dediği gibi; ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir’
Gerçekten insanı kemale erdiren ve mükemmelleştiren de ilimdir.
Hakikaten ilimsiz söz; içinde yağı, tuzu olmayan, iyi pişmemiş
bir çorbaya benzer.
İşte bu çorba hiçbir zaman iştahla içilmez.
Bakınız Urfalı Şair Nabi, bu konuyu ne güzel özetlemiş:
‘Etme ar,
oku öğren ehlinden, her şeyin ilmi güzeldir cehlinden ‘
Büyük Ozan Yunus Emre de, bu hususta şöyle söylüyor:
‘Ehli
ilme eyle hizmet,
Kesp
edersin marifet,
Cahil ile
etme sohpet,
Hor
kalırsın akibet’
Aziz okuyucularım, isterseniz bu günkü yazımızı ilimiz Urfa’da
da çok sık söylenen anonim bir deyişle bitirelim.
‘Arif
seyir eder
Alim
kelam eder
Kamil
sukut eder
Cahil
inat eder
Ahmak boş
laf eder.’
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; engin gönüllü dostlarınızın çok
olması dileğiyle kalın sağlıcakla.