Kıymetli
okuyucuların, bildiğiniz gibi ilimiz Şanlıurfa güzel yurdumuzun orman
bakımından en fakir kentidir.

Kaldı
ki; kentimizin bilinen tarihini incelediğimizde Urfa’nın, tabiat varlıkları
bakımından çok zengin bir flora ve faunaya sahip olduğunu görürüz.

Bu
nedenle; kültür varlıkları da, bu zengin tabiat içerisinde hayat bulmuş hak
ettiği yerini almıştır.

Örneğin;
Soğmatar, Hanel borür, Bazda mağaraları, Şuayip şehri, Cimdin kasrı, Kızlar
kalesi, ya hele Harran ilçemiz ve barındırdığı zenginlikler saymakla bitmez.

 Bakınız size, aklımda kalan iki konuyu
aktarayım:

1.Asur
Kralı Aşur Banibal’in, şu an Ankara arkeoloji ve İngiltere British müzede
bulunan kil tabletlerde Harran Ovası’nda avladığı fillerden bahsetmesi.

2.Şu
an Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nde bulunan fillerin atası olan Mamut ve Timsah
fosilinin ilimiz Şanlıurfa’nın Suruç ilçesindeki bataklıklardan çıkarıldığı
yazmaktadır. Ben şahsen bu yazıyı gözlerimle gördüm ve okudum.

Sevgili
okuyucularım, Urfamızın tarihi ve zengin flora ve faunasını bir açık oturumda
veya sempozyumda konuşmakta fayda mülahaza ediyorum.

Benim
demem o ki; bütün içtenliğimle söylüyorum. Gerçekten çok iyi çalışan Orman ve
Su İşleri Bakanlığımız var. Ayrıca Büyükşehir Belediyemiz ve ilçe
belediyelerimiz de ağaca ve ormana çok önem veriyorlar.

Bir
çevre gönüllüsü olarak kendilerine çok çok teşekkür ediyorum. En içten gönül
temennim ise şudur;

‘Urfa’nın
etrafı dumanlı dağlar yerine eskiden olduğu gibi ormanlı dağlar olsun’

Dürüst
ve şeffaf bir toplumda; engin gönüllü dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın
sağlıcakla.