İbrahim Halil Okuyan
10 Aralık 2015
Bir önceki yazının devamı..
“7
Kız Kardeşin” karşı hamlesi; Arap Baharı (!)
Dünyanın
belirli bir bölgesine çıkarılan karmaşa: Arap Baharı…
Varan
1; Libya Baharı (!)
Kaddafi
40 yıldır lideri olduğu Libya’ya huzur getirmişti.
Her
ne kadar ülkesi refaha ve huzura kavuşmuş olsa da, Kaddafi bir diktatördü ve
her an istediğini yapacak güce sahipti.
Nitekim
2010 yılından itibaren sık sık, “Petrol için yeni Para Birimi
oluşturma” fikri onun sonu oldu.
2011
yılında patlak veren Arap baharı önce Kaddafi’yi yuttu.
Diktatör
halkı tarafından parçalandı.
Böylece
Rusya önemli ilişkilere sahip olduğu Libya’yı kaybetti. Libya başını
Fransızların çektiği koalisyon tarafından işgal edildi.
Fransa’nın
Libya konusunda atak ve istekli olmasının nedeni; Dünyanın sayılı
kuruluşlarından biri olan “Total” petrol şirketiydi.
Şirket
Libya Petrollerine gözünü dikmiş ve Muhtemelen Fransız Hükümetini müdahale için
zorlamıştı.
Fakat
bu pek de kolay olmamıştı.
Rusya’nın
Suriye Hamlesi
Rusya
Kaddafi’nin düşmesiyle birlikte; Arap baharının diğer müttefiklerini de
yutacağı endişesine kapılıyor ve Tüm gücüyle bir iç savaş yaşayan Suriye’nin
yanında oluyordu.
Bu
nedenle Amerika , Suriye politikasını değiştirmek zorunda kalıyordu.
Suriye’de
Esad’a karşı savaşan El Nusra örgütünün tepedeki iki ismi kavga etti. Ebu Bekir
El Bağdadi kendi örgütünü kurmak üzere El Nusra ile ittifakı bitirdi.
Bu
gelişme üzerine; Amerika’nın Suriye’ye müdahale etmesine imkân tanıyan Terör
kartı devreye girdi.
Rusya’nın
Ukranya Hamlesi
Fakat
tam da bu esnada Putin öyle bir hamle yaptı ki, Tüm her şey allak bullak oldu:
Ukrayna Olayları…
Batı;
Hem kuzey Afrika’da, Hem Orta Doğuda, Hem de Ukrayna’da aynı anda
faaliyetteydi.
Tüm
bu faaliyetler Rusya’nın aleyhineydi. Libya’nın kısa sürede düştüğünü gören
Rusya Ukrayna’nın da düşmesine tahammül edemezdi.
Ukrayna
1991 yılında Sovyetler birliğinden ayrılmış, 2004 yılında George Soros destekli
olduğu iddia edilen Turuncu Devrimle Batı yanlısı sisteme kaymıştı.
2014
başlarında ise; AB ile bütünleşmek için anlaşma imzalamak üzere olan Ukrayna,
Rusya’nın araya girmesiyle son anda anlaşmadan vazgeçti.
Bunun
üzerine ortaya çıkan sokak hareketleri neticesinde Ukrayna karıştı.
Putin
son anda Ukrayna’yı kaybetmekten kurtulmuştu.
Rusya’nın
Kırım Hamlesi
Fakat
bu durumun böyle gitmeyeceğini biliyordu.
İşte
bu olayların yaşandığı esnada çok radikal bir karar alan Putin; Kırım’ı ilhak
etti ve topraklarına kattı.
Batı
neye uğradığını şaşırdı.
Böyle
bir hamleyi asla beklenmiyordu.
NATO
derhal toplandı, ciddi bir uyarı verildi fakat Putin gemileri yakmıştı.
Libya’da
yaşananların tekrarlanmaması için; Suriye ve Ukrayna’ya sıkıca sarıldı.
Rusya,
Batıya meydan okuyordu.
Amerika’dan
Karşı Hamle, Batı Ambargosu: Ekonomik Savaş
Amerika
bu hamleye karşılık kendi hamlesini yaptı.
Böylece
2014 yılının bahar ayında yeni bir savaş başlamış oldu, Bu savaş Bilinen
“Askeri Savaş” değildi.
Bu
savaş “Ekonomik Savaş” tı.
İlk
aşamada Rusya’ya vize muafiyeti müzakerelerinin askıya alındığını duyuruldu.
NATO
da Rusya ile tüm işbirliğini gözden geçirme kararı aldığını açıkladı.
Ardından
Amerika derhal Rusya ile ticaret yapan müttefiklerinin bu ticaretleri
sonlandırmasını istedi.
Böylece
Rusya’ya karşı Batı Ambargosu başladı.
Amerika
bir kaç gün içinde yeni bir hamle yaparak İki Rus bankasının Avrupa’ya
girmesini yasakladı: Gazprombank ve Veb.
Rusya,
Amerika’nın ikinci hamlesine karşılık yeni bir hamle yaptı: Yaş Sebze ve Meyve
İthalat Yasağı…
Rusya
AB ülkelerinden ciddi miktarda yaş sebze ve meyve ithalatı yapıyordu. Getirilen
yasakla birlikte birçok Avrupa ülkesindeki tarım faaliyetleri zarar görecekti.
Amerika
ise AB nezdinde bir fon oluşturacağını ve Ürünü elinde kalan AB’li
tarımcılardan, bu ürünlerin satın alınacağını açıkladı.
Satın
alınan bu ürünler ücretsiz olarak kamu kuruluşlarına ve okullara dağıtıldı.
Aradan
geçen bir kaç aya rağmen,
Ne
Rusya ne de Rus ekonomisi ciddi bir sıkıntı yaşamayınca, Üçüncü hamle de
devreye sokuldu.
Batının
Üçüncü Hamlesi
Önceki
hamlelerden farklı olarak Rusya’nın önemli enerji ve savunma şirketleriyle bazı
büyük bankalarını hedef alındı.
Bunların
yanında ek olarak askeri alanda faaliyet yürüten Rus şirketler kategorisine;
Kalaşnikof
üreten ıjmaş, Tank ve zırhlı araç üreten uralvagonzavod, S-300 füze sistemleri
üreten almaz-antey, Bazalt füze fabrikası, Askeri elektronik donanım firması
kret, Sozvezdiye şirketi, Rusya makine kimya npo maşinostroyenye ve Askeri
sanayi cihazları üreten cihaz mühendisliği bürosu girdi.
Bu
hamle neticesinde;
Rus
rublesi New York Borsası’nda %5 değer kaybı yaşadı.
Savaş
gittikçe kızışıyordu.
Putin’in
geri adım atmaması üzerine üçüncü hamlenin vitesi artırıldı.
Yaz
sonu gibi tüm AB ülkelerinin de Ambargoya katılması sağlandı.
Eylül
ayında Rus yapımı arabaların Avrupa’da satışı yasaklandı.
Askeri
anlaşmalar iptal edildi.
Silah
satın alma anlaşmaları feshedildi.
Avrupa’da
iş yapan ünlü iş adamlarının vizeleri iptal edildi.
Hesapları
donduruldu, iş yapmalarının önüne geçildi.
Tüm
bu gelişmelere karşın Rus tarafı yeni bir hamleyi uygulamaya koydu.
Rusya
AB’nin ambargosuna karşı olarak yeni bir ülke ile yakın ilişki kurmaya başladı.
Rusya
Türkiye İttifakı
Hatta
bu ülke ile yeni bir “Serbest Ticaret Anlaşması” imzaladı: Türkiye!
Rusya
ilk olarak AB ülkelerine koyduğu yaş sebze ve meyve ithalatı yasağına karşın bu
gıdaları Türkiye’den almıştı.
İlerleyen
zamanlarda yaşanan yeni ambargolar ,
Türkiye
ile Rusya’yı daha da yakınlaştırmış ve Bu yakınlaşma bir serbest ticaret
anlaşması ile pekiştirilmişti.
İşte
tam ta bu olaylar üzerine çok önemli bir gelişme yaşandı.
Kobani
Olayları
Belli
ki birileri Türkiye’yi ufaktan cezalandırmak istiyordu: Kobani Olayları.
Tam
da Türk Rus ilişkilerinin ısındığı dönemde IŞİD Türkiye sınırına iyice
yaklaşıyor ve Kürt bölgesi olan Kobani’de katliamlar yapmaya başlıyordu.
Bu
katliamlar; Suriye ve Iraktaki Kürtler tarafından önlenmek isteniyor, Fakat
Türkiye bu konuda IŞİD’le karşı karşıya kalmak istemiyordu.
Tam
da bu noktada, 6-10 Ekim tarihleri arasında Kobani Olayları patlak verdi.
Güneydoğu
bölgesinde; Ciddi bir ayaklanma çıktı ve Türkiye ciddi bir karışıklık tehlikesi
yaşadı.
Tüm
bu yaşananlar esnasında, Rus ekonomisi de ciddi anlamda yara alıyordu.
Ambargonun
Rusya’ya Etkileri; İşsizlik ve Enflasyon
Rusya,
2008 krizi öncesi Yüksek seyreden petrol fiyatlarının da etkisiyle %7-9 arası
büyüme sağlamış,
2008
krizi sonrası ise %4-5 bandı arasında büyüme performansı kaydetmişti.
Özellikle
2012’den itibaren büyüme performansı gerilemeye başlarken, 2013 yılında %1,3
büyüme kaydedildi.
Ambargolar
sonrasında ise Rusya 2014 ilk çeyrekte %0,9 ikinci çeyrekte ise %0,8 büyüdü.
IMF
2014 yılı Rusya büyümesini %0,2 olarak tahmin ederken, 2015 büyüme beklentisini
%1.00’den %0,50’ye çekti.
Benzer
şekilde Dünya Bankası da ;
2014
büyüme öngörüsünü %1,1’den %0,5’e, 2015 öngörüsünü ise %1,2’den %0,3’e çekti.
Rusya’daki
tek sorun büyüme rakamları da değildi.
Ambargo
yeni sorunlar doğurmuştu: İşsizlik ve Enflasyon!
Enflasyon
2012 Nisan ayında; %3,6 ile dip seviyesini görürken, bu seviyeden yükselmeye
başladı, 2013 yılında %6-7 bandını gördükten sonra, 2014 Eylül ayında %8.00
seviyesine ulaştı.
Ukrayna
ile yaşanan gerginlik ve batı yaptırımları ile Ruble değer kaybetmeye devam
etti.
2013
yılı sonunda %5,6 olan işsizlik oranı %6,5’e çoktan ulaştı.
Devam
edecek..
Saygılarımla..
İbrahim
Halil Okuyan
İnşaat
Yüksek Mühendisi
8.Aralık.2015
Şanlıurfa