Köşe Yazısı

Yaşam bir tiyatro sahnesi gibidir…

Mehmet Göncü

Mehmet Göncü

Tüm Yazıları Gör

Kıymetli
okuyucularım, bildiğiniz gibi hayat, daha doğrusu yaşam olgusu ve döngüsü bana
göre insan için bir tiyatro sahnesi gibidir.

İşte
bu tiyatro sahnesinde her gün yeni yeni ve renk renk oyunlar sergilenir.  İlginç olan ise bu oyunların hem seyircisi ve
hem de oyuncusu aynı kişidir. Bir gün gelip ışık sönüp, perde kapanınca artık
birey için aşk ve nefret, kin ve haset, mevki-makam, evladu-ayal ve
serveti-seman gibi maddi değerler artık yoktur ve hiçbir gücün bu tiyatro
sahnesinin perdesini yeniden açmaya da imkânı yoktur.

Bu
nedenle atalarımız çok güzel anonim bir şiirle bu konuyu dile getirmişler:

 

Kaderindir,
kısmetindir gezdiren yer yer seni

Arşa
çıksan, akibet bir gün yer,  yer,  seni

 

Sevgili
okuyucularım, gerçekten bir kişi enlerin eni olsa bile netice itibariyle
ölümlüdür. İşte bu hakikati insan aklından hiç çıkarmamalı, bütün varlıklar,
bütün zenginlikler ve bütün bu fani makamların emanet olduğunu unutmamak ve ona
göre davranış sergilemek gerekiyor.

Yaşamım
boyunca öyle insanlar tanıdım ki, gölgeleri öpülüp, öksürükleri zapta
geçiyordu. Ve yine öyle insanlar tanıdım ki, maddi varlıkları nedeniyle yolda
yürürken, başları dik, etrafındakilere tepeden bakarak yürüyorlardı. Ben şahsen
bu gibilerin hazin sonlarını tasavvur edip ve bir kısmını da gördüğüm için
içimden bu tür kimselere hem acıyor, hem de gülüyordum.  Çünkü fani ve yansıma olan bir varlık, nasıl
olur da emanet bir güçle bu kadar etrafındakilere tepeden bakıp onları
horlayabilir.

Aslında
akıl ve idrak sahibi insanlar bu gerçeği bildikleri için tevazu içindedirler.
Bakınız günümüzden 800 yıl önce yaşamış Şadi Şirazi bu hususta ne söylüyor:

 

“Boş
başak dik, dolu başağın boynu ise eğiktir.”

 

Dikkat
ettim, semavi dinlerin peygamberlerine gelen 4 kutsal kitap ile 100 suhuf’ta,
‘Halıki mutlak, kerimi mutlak, alimi mutlak ve rahimi mutlak olan yüce Allah
(cc), hiçbir ayetinde, ‘Ben’  sözünü
kullanmamıştır.  Çünkü lügat-i hakayikta
ve lügat-i manada ‘Ben’ yoktur, ‘Biz’ vardır.

Aziz
okuyucularım, zamanınızı fazla almamak için bu günkü yazımızı da bu konuda
yıllar önce kaleme aldığım bir şiirle tamamlamak istiyorum.

 

BİR
HİÇ OLMAK

Seçemezdim
anam ile babamı.

Böyle
takdir edip var bir yazanı.

Başıma
neler gelip ne olacağımı,

Nerde,
nasıl, kaç yaşında ölecağımı,

Çok
önceden vardır görüp bileni .

Kainatın
merkezi sansam, yaşarken fani varlığımı,

Geç
de olsa anladım.

Aczim,
fakrım çok noksanım var benim.

Hiç
ama bir hiç olduğumu,

Belirliyor
her halım.

 

                           Mehmet
Göncü/1991-URFA

1.038 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazısı

Yaşam bir tiyatro sahnesi gibidir…

Mehmet Göncü

Mehmet Göncü

Tüm Yazıları Gör

 


Geçen hafta Diyarbakır’da yaşayan Orhan isimli bir sınıf arkadaşımın vefat haberini alınca, gerçekten çok üzülmüştüm.


Bir an çocukluk ve gençlik yıllarımdaki hatıralarım yeniden gözümün önünde canlandı.


Orhan’la yaptığımız ders çalışmalarımızı, bir türlü Fransızca (Silvuple) diyemeyip, hocamız Ayşe hanımdan azar işittiğimizi ve de o günlerin çok güzel günler olduğunu meğer yaşlanınca farkına varacak mışız.


Bazen düşünüyorum. Yaşam olgusunu bir tiyatro sahnesine benzetiyorum.


İşte bu sahnede her gün ve de her saat renk renk çeşit çeşit oyunlar sergilenir. Üstelik kişi aynı oyunun hem oyuncusu hem de seyircisidir. Yığınla yeni oyuncular bu sahnede rol almak için sıralarının gelmesini beklerler.


Sonuçta; eski oyuncu için bir gün gelir rolünün anlamı kalmaz ve perde onun için kapanır ve ışıklar söner.


Bir daha hiçbir güç sahnedeki o perdeyi ve o ışıkları yeniden açamaz ve artık onun için aşk ve nefret, kin ve haset,  ikbal ve ihtiras, mevki ve makam, servetü saman, evladu ayal dost ve arkadaş yoktur.


Bu ve buna benzer değerleri alt alta koyup toplayıp çıkarırsak, sıfır elde sıfır ve koskoca bir hiç kalır.


Bu anlamda bir hiç olmakla ilgili yıllar önce Urfa’da yazdığım bir şiirimi siz kıymetli okuyucularımın değerli yorumlarına sunuyorum.


Bir hiç olmak


Seçemezdim Anam ile Babamı


Böyle taktir edip var bir yazanı


Başıma neler gelip, ne olacağımı


Nerde nasıl kaç yaşında öleceğimi


Çok önceden vardır görüp bileni


Kainat’ın merkezi sansam


Yaşarken fani varlığımı,


Geçte olsa anladım,


Aczim, fakirim çok noksanım var benim


Hiç ama bir hiç olduğumu belirliyor her halim.


                                                                                               Mehmet Göncü


Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla…


 


 

173 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir