Mehmet Göncü
12 Eylül 2014
Normal
0
21
false
false
false
MicrosoftInternetExplorer4
Kıymetli okuyucularım, bildiğiniz gibi bu dünyaya
çıplak gelinir ve çıplak olarak da gidilir.
İnsanlık tarihini inceleyip okuduğumuzda bakıyoruz
ki bu gerçeğin farkında olmayan bazı kimseler ölürken, gerekli gördükleri bir
kısım mallarını beraber götürmek için çok uğraşmışlar. Servetlerini piramitler,
höyükler altında cesetleri ile birlikte muhafaza etmek istemişler. Ama nafile,
beraber götürdükleri malların onlara hiçbir fayda sağlamadığını şimdi hepimiz biliyor
ve görüyoruz.
Öte yandan; akıllı insanlar ise, mal ve mülkün
emanet olduğunu bilmişler ve ona göre de davranmışlar.
Bakınız büyük Ozan Yunus Emre bu konuyu ne güzel ve
ne anlamlı bir şekilde dile getiriyor.
“Mal
sahibi, mülk sahibi
Hani
bunun ilk sahibi?
Mal
da yalan, mülkte yalan
Var
biraz da sen oyalan”
Değerli okuyucularım, Tekirdağlı Mustafa Feyzi
Efendinin de bu hususta anlamlı dizeleri var, isterseniz bu mısraları birlikte
yorumlayalım;
“Başta devlet, dilde himmet, elde fırsat var iken,
Tut elinden düşmüşlerin, sana saadet yâr iken,
Kimseye baki değildir, mülk-ü devlet sim-ü zer,
Bir harap olmuş gönlü tamir etmektir hüner!”
Sevgili okuyucularım, madem ki şu
ölümlü dünyada biz şuurlu canlılar için mal ve mülk emanettir öyle ise ideal
olan helal ve meşru yoldan emek ve alın teri karşılığı olarak elde edilen
kazanç israf edilmeden, bir lokma ekmek dahi olsa çalışamayan, üretemeyen
kimselerle paylaşmak olmalıdır.
Bu hususu Şadi Şirazi sekiz yüz yıl
önce şu şekilde yorumlayıp, dile getirmiş; “Ey
mümin kardeşlerim sizler helal kazancınızı israf etmeden yiyiniz içiniz ve
paylaşınız. Neticede sizi mezarda
paylaşmak için bekleyen ve sonuçta paylaşacak olan bir çok mahluk var, onun
için henüz sağken paylaşmayı adet
haline getirin ve yoksulları, çaresizleri düşünün”
Aziz okuyucularım, isterseniz bu
günkü yazımızı Yunus Emre’nin bu konudaki dizeleri ile bitirelim:
Bir kez gönül yaptın ise
Er eteğin tuttun ise
Bir hayır da ettin ise
Birine bin az değil
Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz, namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
Dürüst ve şeffaf bir toplumda;
lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın
sağlıcakla…