Mehmet Göncü
24 Temmuz 2013
Kıymetli okuyucularım,
adet edinmişimdir. Urfa’da bulunduğum zamanlarda sık sık Harran
Kapı’daki Aile Mezarlığımızı ziyarete giderim. Üç yüz yıllık mezarlıkta,
babamın ve onun babasının babası olan dedelerimin, ninelerimin, amcalarımın
terki hayat etmiş olan amca çocuklarımın ve oğlum Mahmud’un kabirlerini ziyaret
eder, fatihalar okurum.
Çok değil, elli-altmış yıl önce beraberce gezdiğim, gülüp
eğlendiğim yakınlarımın terki hayat etmeden önceki hallerini hatırlar ve de çok
üzülürüm.
Ancak ben de er geç onların yanına gideceğimi düşündükçe de
biraz teselli olurum.
“Bütün canlılar ölümü tadacaktır” ayeti kerimesi gerçekten
inanan kişiyi çok rahatlatır.
Aslında mezarlık ziyareti kişiyi düşündürür ve çok
sakinleştirir. Günlük yaşam stresinden bir nebze de olsa kurtulmasına vesile
olur.
Sevgili okuyucularım, bu manada büyük Ozan Yunus Emre’nin çok
anlamlı bir şiiri var.
Kıymetli yorumlarınıza sunmak için aşağıya aktarıyorum.
GİBİ
Geldi geçti ömrüm benim
Şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle gelir
Şol göz yumup açmış gibi
İş bu söze hak tanıktır.
Bu can gövdeye konuktur.
Bir gün ola çıka gide
Kafesten kuş açmış gibi
Miskin Ademoğulları
Ekinlere benzer gider
Kimi biter kimi yiter
Yere tohum saçmış gibi
Bu dünyada bir nesneye
Yanar içim göynüm özüm
Yiğit iken ölenlere
Gök ekini biçmiş gibi
Bir hastaya vardın ise
Bir içim su verdin ise
Yarın onda karşı gele
Hak şarabın içmiş gibi
Bir miskini gördün ise
Bir eskice verdin ise
Yarın anda karşı gele
Hulle donum biçmiş gibi
Yunus Emre bu dünyada
İki kişi kalır derler
Meğer Hızır İlyas ola
Abı hayat içmiş gibi
Hulle: Cennet giysisi
Ab-ı hayat: Ölümsüzlük suyu
Şol: O
Ol: Şöyle
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde
olan dostlarınızın çok olması dileğiyle
kalın sağlıcakla.