Nejat Karagöz
8 Mayıs 2013
Hatırlarsınız!
Bundan 15-20 sene önce hastanelerin durumu nasıldı?
Mesela ben çok net olarak hatırlıyorum; bir çocuğumu doktora götürdüğümde bir gün,bazen iki gün zamanım geçerdi hastane koridorlarında.SSK Hastanesinde özellikle durum ötekilerden biraz daha zordu/kötüydü.
İlkin, hangi doktora gidecekseniz, o doktor için muayene fişi alırdınız. Sonra o fişle sıraya yazılırdınız.Muayene olduktan sonra (Bu genel olarak öğleni bulurdu) ilaç katkı ücretini yatırmak için sıraya girerdiniz. Ondan sonra da ilaç alma sırasına… Hop, akşam oldu!
Derken, Tayyip Bey geldi. Sağlıkta reform yaptı.
Her köşede bir tane sağlık merkezi, özel hastane vs. oldu
Suiistimaller de hırsızlıklar da o oranda arttı tabii…
Gerçi bunlara karşı bir takım tedbirler alındı, alınıyor. İyidir, alınsın!
Yalnız bir husus var ki, ona, sanırım bilerek göz yumuluyor. Yoksa birtakım paragöz doktor bozuntuları gözlerini böylesine karartamazlar…
Bazı özel hastanelerde, özellikle gece nöbetlerine ya doktor olmayan (Lisans öğrencileri) ya da personelden olmayan kimseler bırakılıyor. Bu konuyu daha önce de yazdım, ilgililerin dikkatini çekmeye çalıştım. Eminim, bu hastanelerin hangileri olduğunu, kimlerin bu suçu gözünü kırpmadan işlediğini sağlık müdürü herkesten iyi bilmektedir. Ne yapması gerektiğini de…
Gelin görün ki, bugüne kadar herhangi bir denetleme yapıldığını, gerekli işlemin yapıldığını hiç duymadık. Belki de mesleki dayanışma refleksi nedeniyledir,kim bilir?!
Ama bilinmelidir ki, insan sağlığını tehdit eden bu ahlaksızlığın mutlaka önlenmesi gerektiği gerçeğini değiştirmez bu refleks.
Bir de hastaneye gitmediği halde muayene olanlar var.
Nasıl oluyor?
Şöyle oluyor!
İddialara göre bazı özel sağlık kuruluşları, kendilerine gelen hastaların TC kimlik numaralarını kardeş sağlık kurumlarına satıyor, onlar da, bu kimlik numaralarına muayene ve reçete giriyorlar. Böylece vatandaş, evinde, hiçbir şeyden habersiz muayenesini oluyor, ilacını alıyor(!)
Nasıl reform ama?
Benim şahsi inancım şudur ki, bu gibi durumlar derinlemesine, esaslı bir denetimle ortaya çıkarılabilir.
Tespit edilen vakalarda da en ağır ceza tavizsiz uygulanırsa bunun önüne geçilebilir.
Bir de namuslu vatandaşın yapması gereken, üzerine düşen görevler var:
Bu gibi durumları derhal şikâyet etmek,
Bu gibi kurumlara gitmeyip, görevini namusuyla yapan kurumları tercih etmek…