Ali H. Demir
16 Nisan 2013
Okullar ülke çapındaki en yaygın kurumların başında gelmektedir. Bu kurumlarda toplumun geleceği olan öğrencilerin eğitim ve öğretimleri yerine getirilmeye, toplumsal hayattaki rollerine hazırlanmaya çalışılıyor. Okullara devam eden öğrenci sayısı on beş milyonu aşmış bir durumda. Okullar çocukların günlük zamanlarının büyük bir kısmını geçirdikleri yerler olarak önemli bir yere sahip bulunmaktadır. Okulların fiziksel ortamları öğrencilerin yararlandıkları yerlerin sağlıklı olması yönüyle de üzerinde mutlaka durulması gerekiyor. Okul kantinleri öğrencilerdeki beslenme alışkanlıklarının geliştirilmesi yönüyle de temizlik ve sağlık şartlarının çok daha dikkatle takip edilmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır. Son yıllarda okul kantinlerine yönelik birçok çalışma yapılmakta. Kantinlerde satışı yapılacak malzemelere ilişkin yapılan düzenlemeler, sağlıklı ortamların oluşturulmasına yönelik düzenlemeler ve en sonunda da geçtiğimiz günlerde yayınlanan kantinlerdeki hijyen kurallarına ilişkin düzenlemeler bunlar arasında sayılabilir.
Bu kadar sık düzenleme yapılan kantinlere ilişkin iş ve işlemlerin sonucunda bu alanın artık düzenleme yapılmasına gerek olmadığı gibi bir düşünce oluşabilir ancak ne yazık ki yapılan düzenlemelerin genel olarak parça parça olduğu, farklı farklı kurum ve bakanlıklar tarafından yapıldığı görülmektedir. Sağlık bakanlığı, tarım bakanlığı kendilerince bir takım düzenlemeler yaptığı halde asıl işin sorumlusu konumunda olan Milli Eğitim Bakanlığının konu ile ilgili gerekli çalışmaları yapmaması eğitim yönetimi adına üzerinde düşünülmesi gereken bir durum olarak ortada durmaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı farklı birimlerin okul kantinleri ile ilgili olarak farklı zamanlarda farklı çalışmalar yaptıkları, öneriler geliştirdikleri görülmektedir. Bunlardan en sonuncusu Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde oluşturulmuş olan İç Denetim Birimi Başkanlığının yaptığı çalışmadır. Bu birim okul kantinleri üzerine 2010 yılında bir denetim çalışması yapmış ve çalışma üst birimlere de rapor olarak sunulmuştu. Bakanlığın bu biriminin web sayfasına bakanlar bu raporu rahatlıkla görüp inceleyebilirler. Bu raporda okul kantinleri ile ilgili olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılması gerekenlerle ilgili öneriler bulunduğu görülmektedir. İç Denetim Birimi Başkanlığı bakanlığın çalışma alanında geliştirilmeye ihtiyaç duyulan alanlara yönelik farklı raporları hemen her yıl hazırlıyor ve ilgili birimlere veriliyor. Ancak hazırlanan raporlar dosyalarda kalmaya devam ediyor. Benzer şekilde bakanlığın eğitim politikalarına yönelik yapılmış birçok araştırma yine üniversitelerin kütüphanelerinde ve kuruluşların tozlu raflarında varlığını korumaya devam ediyor.
Milli Eğitim Bakanlığı İç Denetim Birimi Başkanlığı tarafından Müsteşarlık Makamının 11.01.2010 tarihli ve B.08.0.DBB.0.06.00.00/15 sayılı Onayı ile Millî Eğitim Bakanlığı “Okul Kantinleri”nin risk esaslı sistem denetimi 15.09.2010 – 28.12.2010 tarihleri arasında bir denetim çalışması yaptığı, bu çalışma sonucunda Okul Kantinleri Süreci İç Denetim Raporu hazırlandığı görülmektedir.
Hazırlanan raporda Okul Kantinleri İhale Sözleşme İşlemlerine İlişkin Değerlendirmeler, Okul Kantinlerinde Gıda Güvenliği ve Beslenme Yeterliliğine ilişkin Değerlendirmeler, Kantin Gelirlerinin Değerlendirilmesi ve Harcanması İşlemlerine İlişkin Değerlendirmeler, Okul Kantinlerinin Hizmet Kalitesinin İyileştirilmesine Yönelik Değerlendirmeler ve Okul Aile Birliği Yönetmeliği’nin Revizyonuna İlişkin Değerlendirme ve önerilerin bulunduğu görülmektedir.
Bakanlık İç Denetim Birimi tarafından hazırlanan raporda Okul Kantinlerinin işleyiş sürecinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerinin bulunduğu ancak kantinlerde satılan ürünlerin fiyatlarına ilişkin herhangi bir düzenlemenin olmadığı gibi herhangi bir öneri de sunulmadığı görülmektedir. Bununla birlikte Türkiye genelinde önemli bir sayıya ulaşan okul kantinlerinin işletilmesinde ortaya çıkabilecek sıkıntıların çözümünü sağlamayı ön gören “MEB Okul Kantinleri Uygulama Yönergesi” adında bir yönerge düzenlenmesi şeklinde bir öneri sunulduğu ancak bu güne kadar bu öneriye uygun bir çalışmanın yapılmadığı görülmektedir.
Bu çalışmadan kısa bir süre önce de Millî Eğitim Bakanlığı Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanlığı (EARGED) tarafından 2006–2007 öğretim yılında Millî Eğitim Bakanlığına bağlı ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında bulunan okul kantinlerini, satılan yiyecek ve içecekler, temizlik, mekân, fiyatların uygunluğu gibi yönlerden yönetici, öğretmen ve öğrenci görüşleri doğrultusunda değerlendirerek çözüm önerileri sunmak amacıyla bir başka araştırma yapıldığı görülmektedir. 2008 yılında raporlaştırılmış bu araştırmada elde edilen sonuçların analiz edilmesi sonrası kantinler pahalı ürünlerin satıldığı yerler olmaktan çıkarılması gerektiği, bunun için, ürünün alış fiyatı üzerinden belli bir kâr payı konularak satılması sağlanmalıdır şeklinde öneriler getirildiği görülmektedir.
Devlete ait resmi kurumlar arasında kantin işletmeciliği uygulamasının yapıldığı emniyet teşkilatı, askeri birimler yanında üniversitelere bağlı olarak açılan kantinlere yönelik düzenlemeler bulunduğu halde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda faaliyet gösteren kantinlerde satışı yapılan ürünlerin fiyatlarının belirlenmesine ilişkin herhangi bir usulün bulunmadığı sistemde yapılacak küçük bir inceleme ile ortaya çıkacaktır.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çıkarılan Okul Aile Birliği Yönetmeliğinin ilgili maddelerine göre okul kantinlerinin ihale ile kiraya verildiği, ihale sözleşmelerinde kantinlerde satışı yapılacak ürünlerin fiyatlarının belirlenmesine ilişkin herhangi bir hükmün bulunmadığı, satışı yapılan ürünlerin fiyatlarının okulun bulunduğu çevre şartları dikkate alınarak kantin işletmecisi ve okul yönetimi tarafından yapılan görüşmelerle belirlenmeye çalışıldığı görülmektedir. Bu durum okullar ve kantinler arasında önemli farklılıkların zaman zaman da fiyat uçurumlarının oluşmasına neden olmaktadır.
Okulların içinde bulunduğu sosyo–ekonomik yapının fiyatların belirlenmesinde etkili olduğu, okulun öğrencilerinin ekonomik düzeylerinin kantinlerde satışı yapılan ürünlerin fiyatlarını etkilediği, pahalı ürünlerin satışının yapılamaması nedeniyle kantincilerin doğal olarak fiyatları öğrencilerin alım gücüne göre ayarlamaya çalıştıkları görülmekle birlikte okullar arası farklılıkların önemli bir sorun olduğu görülmekte zaman zaman ulusal düzeydeki haber kanallarına bile haber konusu olabilmektedir. Bakanlığa bağlı kurumlar bünyesinde açılan kantinlerle ilgili de yapılacak düzenleme var olan keyfi uygulamaların ve şikâyetlerin de önüne geçebilir. Okul kantinlerinin işleyiş sürecinde okul müdürlüğü, okul aile birliği ve öğretmenlerin de içinde bulunacağı bir fiyat tespit komisyonunun bulunmasının gerekli olduğu, komisyon aracılığı ile satışa sunulacak ürünlerin fiyatları her okulun içinde bulunduğu şartlar ve satışı yapılan ürünlerin niteliği dikkate alınarak belirlenmesi keyfi uygulamaların da önüne geçebilir.
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda bulunan kantinlerin çalışma esaslarına ilişkin önemli boşlukların varlığı halen devam etmektedir. Kantinde satışı yapılacak ürünlerin niteliği, ürünlerin fiyatlarının belirlenmesi gibi konulara ilişkin düzenleme olmaması okul kantinleri arasında büyük farklılıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu belirsizlik okul idarelerini, öğrencileri, aileleri ve kantincileri zor duruma sokmaktadır. Bu konuda çalışma yapması gereken Milli Eğitim Bakanlığı olduğu, üstelik de bakanlığın kendi İç Denetim Birimi tarafından da öneriler geliştirildiği halde okul kantinleri ile ilgili olarak ilgisizliğin sürmesi bakanlık adına üzerinde mutlaka düşünülmesi gereken bir durumdur.
Eğitimde denetim sisteminin işletilmesi sürecinde denetimin ortaya koyduğu veriler yönetim tarafından mutlaka ciddi bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Denetimi gerektiği gibi işletmemek yönetimin işlevini gerektiği gibi yerine getirememesine neden olacaktır. Nitekim eğitim sistemimizdeki sorunların çoğunun temelinde denetimi gerektiği gibi kullanmamanın sonucu olarak ortaya çıktığı söylenebilir. Denetimi yaşanan durumlara ilişkin betimleyici bir işlev olduğu kadar gelecekte gidilecek yöne ilişkin olarak yol gösterici bir işlev olarak da ele alıp geliştirmek, güçlendirmek gerekmektedir.
Soru, Görüş ve Önerileriniz için….
Ali Hikmet DEMİR