Mehmet Göncü
20 Mart 2013
Kıymetli okuyucularım, bildiğiniz gibi kentimiz Urfa, yeşil alanlar bakımından güzel yurdumuz Türkiye’nin en az ormanına sahip bir ildir.
Son yıllarda gerek atanmış ve gerekse seçilmiş olan yöneticilerimiz kurumları adına kentimizi ağaçlandırmaya çalışıyorlar.
Örneğin; Büyükşehir Yasası’na göre, ilçe olan Karaköprü’de son yıllarda çok büyük bir ağaçlandırma faaliyeti hızla sürüyor.
Bu yıl ağaç dikme mevsimi itibarı ile yalnız onbeşbin Çınar ağacının yerleşim alanlarının akciğerleri olacak konumdaki bölgelere dikildiğini gidip yerinde gördüm. Bu nedenle Karaköprü halkı ve gelecek nesiller adına çok sevindim.
Anlaşılan o ki Karaköprü yakın bir gelecekte “SERİN, ŞİRİN ve İREM Bahçeleri” gibi güzel ve yaşanacak bir yerleşim alanı olacak.
Bu sebeple tüm emeği geçenleri Karaköprü Belediye Başkanı Sayın Av.Nihat Çiftçi’nin şahsında en içten duygularla kutluyorum.
Öte yandan İlimiz Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü’nün de ağaçlandırma ile ilgili başlattığı “BİR ÇOCUK, BİR FİDAN” kampanyası gerçekten çok güzel, çok anlamlı örnek alınacak bir uygulama. Gidip gördüm. Yeni doğmuş çocuklarının nüfus kaydı için gelen her ebeveyne bir çam fidanı hediye ediliyordu.
Bir çevre gönüllüsü olarak bu duruma çok sevindim. Ayrıca Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğümüz bulundukları binanın doğu kısmındaki boş alanlara da yüzlerce fidan dikmiş.
İlimize, ülkemize ve dünyamıza başta oksijen olmak üzere bir çok fayda ve güzellik sağlayacak olan bu örnek alınacak uygulamayı başlatan Nüfus Müdürlüğümüzün tüm saygıdeğer personelini merkez ilçe müdürü Celal Bakikol’u ve İl Müdürümüz Sayın İlhan Eser’i kutluyorum.
Sevgili okuyucularım, sizlerinde çok iyi bildiği bir gerçeği ben yine de tekrarlayacağım
Ağacın, ormanın olmadığı bir gezegende kesinlikle hayat olmaz.
Bu nedenle bütün beşeri ve semavi inançlarda ağaç mübarektir ve ağaç yetiştirmek için fidan dikmek ise çok büyük bir sevap olarak kabul edilmiştir. Nitekim bu manada Yüce peygamberimiz Hazreti Muhammet, “Yarın kıyamet kopacağını bilsen elindeki fidanı toprağa kavuştur. Yani fidan dik” demekle ağacın önemini çok anlamlı bir şekilde ifade etmiştir.
Keza; Kanuni Sultan Süleyman ormanlarla ilgili olarak mevcut Vakfiyesinde şöyle demektedir: “Her kim, ormanlık alanda gezerken Libası bir çalıya takılıp yırtılırsa, sakın o çalıya bir zarar vermiye ve gele kendisine yeni bir Libas verile”
Ağaç sevgisinin güzelliğine bir başka örnekte, Fatih Sultan Mehmet Han’a aittir. “YAŞ KESEN BAŞ KESMİŞ SAYILIR” demekle ormanların korunması amaçlanmıştır. Özetle; büyük insanlar güzel düşünmüşlerdir.
Bakınız kurtuluş mücadelemizin büyük önderi Atatürk de Yalova’da bir çınar ağacının dalını kesmemek için bir konağın yerini değiştirmiştir. Yüce Allah (cc), yaradılanları yaradandan ötürü seven ecdadımızdan binlerce defa razı olsun.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla.