Deniz Güney
24 Aralık 2012
Hatırlasanıza, havaalanımızın açılması için ne kadar çok mücadele vermiştik.
Yıllarca ödenek sıkıntısı çekmiştik. Peki, havaalanımız açıldı da ne oldu?
Bence bu havaalanı havadan bir yatırıma dönüştü.
Aletli İniş Sistemi (ILS) takıldı ancak o da çözüm getirmedi.
Yetkililerin ifadesine göre, bu bölgede oluşan bulutlar GAP Havaalanını pilotların korkulu rüyası haline getirmeye devam ediyor.
Yani sorun sis değil, buranın kendine özgü hava şartları..
Her Urfalının kafasından dolaşan iki soruyu bir kez daha sormadan edemiyorum;
Bu havaalanı yapılmadan önce buranın hava şartları araştırılmadı mı?
Şehre 35 kilometre mesafedeki bu yer dışında, hem ulaşım, hem de hava şartları açısından daha uygun bir arazi bulunamaz mıydı?
Eski havaalanından yararlandığımız günleri hatırlıyorum, kış aylarında bu kadar uçuş iptali, rötar bu kadar yaşanmazdı.
Son 3 haftada çok sayıda uçak kötü hava koşulları nedeniyle havalanamadı, İstanbul, Ankara ve İzmir’den havalanan bazı uçaklar Şanlıurfa yerine çevre illere iniş yapmak zorunda kaldı.
Aha buradan söylüyorum ecel beklemez. Tehlike geliyorum demez ama bizim havaalanına torpil geçip tehlike geliyorum diyor.
Geldiği zaman da bunun hesabını kim verecek?
Hizmet, geçen hafta “CAT3” adlı cihazı gündeme getirmişti.
Madem bu havaalanını kullanmaya mecburuz. O zaman uçağın sıfır görüş şartlarında bile inişini sağlayan “CAT3” adlı sistemin kurulması için gerekli çalışmalar başlatılamaz mı?
Yok efendim. Türkiye’de faal olarak çalışan 45 havaalanının ikisinde (İstanbul/Ankara) bu cihaz varmış, yolcu potansiyeli dikkate alınırmış, pilotların bu sistemi kullanacak sertifikaları yokmuş, çok pahalıymış.
Geçin bunları efendiler.
Madem Türkiye olarak büyük hedefler belirlediniz, insan hayatı her şeyden önemlidir, bu sistemin uygulanabilirliğini araştırın, çözüm getirecekse bu sistem mutlaka kurulmalı, Sadece İstanbul, Ankara’ya değil, Şanlıurfa başta olmak üzere tüm riskli havaalanlarına bu cihaz takılmalıdır.
*
Yetkililerin ifadesine göre, sorun sis değilmiş.
Ağız alışkanlığından olsa gerek, medyaya “Yoğun sis yüzünden seferler iptal” şeklinde yansıyor.
Bizim havaalanımızın üstünde yoğunlaşan bulutlar dağılmıyormuş.
Bilindiği gibi havaalanımız şehir merkezinden yaklaşık 300 metre yüksekte. Doğu Akdeniz bölgesindeki hava hareketi kısa bir zaman sonra burayı etkisi altına alabiliyor.
Hava tahminlerinin yaklaşık 140 kilometre ötedeki Diyarbakır Meteoroloji Bölge Müdürlüğünden geldiğini de hatırlatmakta yarar var.
Hava tahminleri çoğu zaman tutmayabiliyor.
Sorun Şanlıurfa Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nün personel sorunundan kaynaklanıyormuş.
Görüldüğü gibi sorunu deştikçe başka sorunlar karşımıza çıkıyor.
Yetkililere bir kez daha hatırlatıyorum;
GAP havaalanında riskli durum devam ediyor.
Yetkililer yine her zaman olduğu gibi, “Kıştır, Türkiye’nin dört bir tarafında olumsuz hava koşulları yüzünden uçuş iptalleri var, Bu, GAP Havaalanına özgü bir durum değil, büyütmeyin” diyebilir.
Onlara şunu vurgulamak istiyorum;
Yaşananlar inanın normal bir durum değil, yine tehlike adım adım geliyorum diyor.