Mehmet Göncü
27 Ekim 2011
Kıymetli okuyucularım, bildiğiniz gibi, yurdumuz jeolojik yapısı itibarı ile depremlere neden olan fay hatları üzerinde kurulu bir konumdadır.
Bu da demektir ki, ülkemizde depremler zaman zaman süresi, yeri ve şiddeti belli olmayan dönemlerde meydana gelecektir.
Mademki böyle bir gerçek var, öyleyse bize düşen de depreme karşı hem eğitim ve hem de fiziki tedbirlere almak olmalıdır.
Örneğin; Japonya bu konuda uzmanlaşmıştır. Depremlere karşı çok boyutlu önlemler almış, sık sık tekrarlanan yer sarsıntısı felaketlerinden çok az zararla çıkmayı başarmıştır.
E… peki bu önlemler nelerdir?
Herkesin bildiği bu tedbirlerden bir kaçını da biz dile getirelim.
-Bölgenin jeolojik yapısı ve deprem hakkında eğitim almak
-Bina ve tesis yapılacak yerin toprak ve taban (zemin) araştırması ve analizini yapmak ve ona göre kat sayısını belirlemek.
-İnşaat malzemesinin kalitesi ve binanın şeklinin depreme uygunluğunun hesaplanması, inşa sırasında üç aşamalı ve çok boyutlu sorumluluk istenen kontrol sistemi getirilmesi gibi önlemler ilk akla gelen hususlardır.
Bakınız geçen Pazar Van’da meydana gelen ve 74 milyon ülkemiz insanının yüreğini yakan depremde (TOKİ) konutları hiçbir hasar görmemiş. Hiç kuşku yok ki (TOKİ) gibi depreme uygun yapılan binalarda depremde yıkılmamıştır.
Yıkılan , hasar gören binaların bir çoğu Mimarlık ve Mühendislik kurallarına uymayan, zemin etüdü yapılmadan çok katlı inşa edilen yapılarla, yığma tekniği ile yapılan binalar ve kerpiç evlerdir.
İşte bu kurallara uymayı sağlayacak olan kurumlarımızın başında ise Belediyeler, Bayındırlık ve Özel İdareler gelmektedir.
Bu manada; ilimiz Şanlıurfa ve Karaköprü belde Belediyelerinin taktire şayan çalışmaları var. Kendilerini kutluyorum. Aslında hepimiz depremle ilgili eğitim almalı ve kurallara uymalıyız. Aksi takdirde, tabiat ana insan kusurlarını ve ihmallerini asla ve asla af etmez. Unutmayalım ki, tabiat ana ne zalimdir, ne de mazlumdur. Tabiat ana yaradılışının gereği, olması gibidir.
Sevgili okuyucularım, memuriyet görevim esnasında Van’da 7 yıl kaldım ve bir deprem sonucu aylarca kış mevsiminde çadırlarda yaşadım. Onun için diyorum; Ateş düştüğü yeri yakar.
Bu anlamda; Vanlı kardeşlerimize yardım çok önemlidir. Cenabı Allah güçlü devletimize ve hamiyetperver aziz milletimize zeval vermesin. Yapılan çok boyutlu yardımlar gerçekten halkı çok sevindiriyor. Ancak yaramız çok büyüktür. Bu nedenle yardımların devam etmesi gerekiyor.
Bu hususta yardım amacıyla çeşitli bankalara açılmış hesaplara katkılarımızı yapalım. Cenabı Allah (cc) hepimizden razı olsun.
Van’da yaşamını yitiren kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Geride kalanlara da yüce mevlam sabır cemil ihsan etsin ve bu konuda da gerekli önlemleri almamız için bize yardım etsin.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla…