Mehmet Göncü
3 Ağustos 2011
İlimizin çok boyutlu ekonomik potansiyelinin yanı sıra tarihi bir kadim şehir olması ve GAP gibi önemli bir projenin merkezi konumunda bulunması nedeni ile yakın bir gelecekte ülkemizin nüfus bakımından 3’üncü veya 4’üncü büyük şehir olma yolunda hızla ilerlediği görülüyor.
Gelişmelerin bu yolda olduğunu belirten çok önemli, somut göstergeler var.
Örneğin; kent merkezinde her gün gündüzleyin en az 1 milyon insan hareket halinde ve çeşitli aktivitelerin içindedir. Bankalara gidiyorum, bir işlem için saatlerce sıra bekleyen insanlar görüyorum. Vergi mükellefleri, Doğalgaz, su, telefon ve elektrik faturası için sırada bekliyorlar. Bu mekânlarda kalabalıklardan kuyruk olmuş müşteriler sabırla sıralarının kendilerine gelmesini bekliyorlar.
Öte yandan ulaşım ha keza, toplu taşıma araçları yetersiz. Nüfus 10-15 sene önceye göre 2-3 kat artmış vaziyette. Belediyenin yeni getirmiş olduğu otobüsler yine tıklım tıklım. Demek ki nüfus yoğunluğuna göre, toplu taşıma araç sayısı az. Yollar da taşıtlara yeterli gelmiyor. Hızla ve acilen yeni yolların açılıp devreye girmesi lazım.
İçme suyumuza gelince.
Çok şükür suyumuz yeterlidir. İlimizin geleceğini önceden görüp gerekli yatırımları bu konuda yapanlardan Allah binlerce kez razı olsun.
Elektrikte sorun var. Trafolar kapasitelerinin üzerindeki yükle çalışıyorlar ve hızla çoğalan binalara enerji sağlamakta zorlanıyorlar. Bu yazıyı kaleme aldığım süre içerisinde bizim semtin elektriği üç defa kesilip yeniden geldi. Yine de halimize şükür ediyoruz. En azından bizim semt yeni bir bölge. Henüz nüfus yoğunluğu mahalle trafomuzu zorlamıyor. Ancak bazı semtlerde sık sık kesilen ve voltaj yetersizliği nedeni ile elektrikle çalışan çamaşır, bulaşık makinesi, süpürgeler, klimalar ve televizyonlar bozuluyor veya iş üretemeyecek hale geliyor. Ha bu durumda DEDAŞ yetkilileri gerçekten ellerinden geleni fazlası ile yapıyor ama bana göre sorun onları da aşan bir boyuttadır.
Özetle; tüm şikâyet olunan konuların çözümü için geleceği gören, gerek atanmış ve gerekse seçilmiş tüm yönetici konumunda olan görevlilerin ve sivil toplum kuruluşlarının birlik-beraberlik içerisinde “Ortak Akıl”la hızla büyüyen Şanlıurfa’nın sorunlarını önem ve önceliğine göre bir program dahilinde çok geç kalınmadan çözmeye çalışmalarıdır.
Ben şahsen bu konuda karamsar değilim, aksine çokta ümitliyim. İnşallah yakın bir gelecekte ilimizin tüm sorunları çözülür ve bizler de çocuklarımıza ve torunlarımıza yaşanabilir temiz, yeşil, zengin müreffeh ve huzurlu bir kent bırakırız.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla…