Sevgili okuyucularım, bildiğiniz gibi geçen hafta sigarayla mücadele programları bağlamında yazılı ve görsel medyada birçok yayın izledik.

Bu yayınlar gerçekten çok faydalı oluyor.  Nitekim bu konuda yapılan araştırmalar sigarayla mücadele yasasının çıkmasından sonra geçen iki yıl içerisinde 5 milyon kişinin sigarayı kesin olarak bıraktığını gösteriyor.

Sigara gerçekten büyük bir bela. Bu bela hem keseye, hem de sağlığa onarılmaz zararlar veriyor.

Şanlıurfa’da çok yakından tanıdığım bazı dostlarım vardı. Bu illetin müptelası oldukları için genç yaşlarında Anfizem, Koah, Kanser gibi hastalıklara yakalanıp, sonuçta ızdırap içinde öldüler.

Ben şahsen sigara içmiyorum ve içilen yerlerden de sürekli uzak duruyorum. Ayrıca bu konuda birçok araştırmalarım da oldu. Hatta topladığım bu bilgileri bir klasör dosyada muhafaza ediyor, yeni bilgiler elde ettikçe de bu dosyanın sayfalarına bir bir ilave ediyorum.

Sigara, yani tütünün anavatanı bildiğiniz gibi Amerika kıtasıdır. Kristof Kolomb ilk defa tütünü Kolombiya’dan İspanya’ya getirdiğinde, o günün bilgeleri Avrupa saraylarının tuvaletlerindeki pis kokuyu gidersin diye tütün yakma yöntemi kullanmış. Çünkü o tarihte Avrupa saraylarındaki tuvaletlerin lağım bağlantıları yokmuş. Bu nedenle mevcut defi hacet odaları çok pis kokarmış. İşte bu kokuyu daha bir keskin koku olan tütünü yakarak gidermek istemişler. Sönmesin diye de sigara şekline getirip, nefes çekmeye başlamışlar.

Konu bir köşe yazısına sığmayacak kadar uzun ve detaylıdır. Demem o ki, bu kötü alışkanlığın bedelinin sağlık gibi paha biçilmez bir değerle ödenmesi bana gerçekten çok ızdırap veriyor.

Bir yerde okumuştum. Sigarada dört bin çeşit zararlı madde varmış ve bir gram nikotin zehir’i bir file damar yolu ile enjekte edilirse fil anında ölürmüş. Artık gerisini siz düşünün.

Öte yandan; ekonomik olarak ta içen kişiye çok büyük zarar veriyor. Ben hesap ettim. En ucuz sigaranın bir kişiye yıllık maliyeti ile o kişi evinin yağ, bal, pekmez, peynir, badem, ceviz gibi vs. ihtiyaçlarını giderebilir.

Ayrıca sigaranın sebep olduğu yangınlar ve çevre kirliliği de insanlığın başına dert üstüne dert açıyor. Ya hele sigara kağıdı elde etmek için dünyada kesilen milyonlarca ağacı düşünün. Zarar üstüne zarar.

Özetle; Kristof Kolomb, yeni dünyadan eski dünyaya getirdiği tütün belası ile insanlığın başına büyük bir dert açmış oldu.

Bir çevreci ve sigara içmeyen biri olarak Sağlık Bakanlığımızın bu konudaki uyarıcı yayınlarını çok çok faydalı buluyorum. Bu nedenle Sağlık Bakanımız Sayın Recep Akdağ’ı ve ilgili mesai arkadaşlarını en içten duygularla yürekten kutluyor ve başarılı çalışmalarının devamını diliyorum.