Cüneyt Gökçe
20 Nisan 2011
Her yıl olduğu gibi bu yıl da 14-20 Nisan tarihleri arasında kutlanan “Kutlu Doğum” Haftasını geride bırakmış bulunmaktayız.
Bilindiği gibi; yaklaşık çeyrek asırlık bir zamandır, Diyanet İşleri Başkanlığı her yıl için farklı bir tema belirlemekte ve hafta boyunca bütün etkinliklerin merkezine bu konu yerleştirilmektedir. Bu sene ise ana merkezde “merhamet” vardı.
Toplumun içerisinde bulunduğu durum göz önünde bulundurulduğunda konunun “isabeti” anlaşılacaktır.
Gecesini gündüzüne katarak kendisini büyüten ve yetiştiren anne-babasını sokağa terk eden sözde evlatların varlığı söz konusu ise merhametin gerekliliği anlaşılacaktır.
Ciğerpare kız yavrusunu veya kız kardeşini lüzumlu eğitiminden ve mirasından mahrum bırakan insanlar aramızda yaşıyorsa merhamet eğitimine şiddetle ihtiyaç var, demektir.
Tıpkı cahiliyye öneminde olduğu gibi günümüzde de sözde medeni ve gelişmiş zorbalar, yeni ürettikleri modern silahları masumların üzerinde tecrübe ediyorsa merhamete ne kadar da ihtiyaç vardır.
Çevre felaketlerine her gün bir yenisi ekleniyor ve insanlar yaşadıkları gezeni bilinçsize ve insafsızca tahrip ediyorsa merhametimiz yok demektir.
Halkımızın bu etkinliklere olan alakası memnuniyet vericidir. 14 Nisan’da başlayan turumuza Batman’da start verdik. Sayın Musa K. Yılmaz ve Nurettin Turgay hocalarımızla beraber katıldığımız paneli Batman il müftüsü sn. Hasan Çağlar yönetti. Batmanlıların olağan üstü ilgi gösterdikleri programa tahsis edilen Kültür Merkezi Salonu gelenlere kafi gelmedi.
15 Nisan günü Şanlıurfa Gap Arena’da on binlerce insanın iştirak ettiği o haşmetli programı kaçırmanın burukluğu, ezikliği ve üzüntüsü içerisinde aynı gün Yeşilli ve Mardin programlarına iştirak ettik. Mardin Artuklu Üniversitesinin bünyesinde bulunan muhteşem salonda icra edilen program akademiya, halk ve farklı din mensuplarının buluşup kaynaşmasını sağladı.
Üç etkinliği aynı güne sığıştırdığımız 16 Nisan tarihinde ise Savur, Kızıltepe ve Nusaybin programlarını icra ettik. Zeynelabidin Camisinin geniş bahçesinde ve açık havada gerçekleştirilen Nusaybin programı görülmeye değerdi. Binlerce insanın pür dikkat izlediği programda “Xutbeya Xatirxwestiné” yani Kürtçe Veda Hutbesinin bütün halka dağıtılması bir yenilik ve güzellikti. Özellikle mütercimin tok sesiyle güzel okuması ayrı bir renkti ve memnuniyet vericiydi.
17 Nisan’da Cizre ve 18 Nisan’da da Viranşehir programlarını büyük bir katılım ile gerçekleştirdikten sonra da 19-20 Nisan günlerinde bu yıl beşincisini düzenlediğimiz sempozyuma yoğunlaştık. İlahiyat Fakültesi ve İl Müftülüğü iştirakiyle gerçekleşip yirmi beş bilim adamının katıldığı sempozyumda da rahmete ve merhamete vurgu yapıldı.
İştirak ettiğimiz bütün yerlerde müştereken dikkatimizi çeken hususlar şu şekilde özetlenebilir:
a) Kıraati düzgün ve dolgun olan din görevlilerinin sayısında hatırı sayılır bir artış gözlemlenmektedir.
b) Müftülüklerin çoğu mükemmel musiki ekipleri oluşturmuşlardır.
c) Programlar, bütün görevliler tarafından sahiplenilmekte ve herkes elini taşın altına koymaktadır.
d) Programların duyurularında farklı ve faydalı yöntemlere başvurularak şaşırtıcı başarılar elde edilmektedir.
e) Halkımızın bu tür programlara ilgisi umulanın çok çok üstündedir.
Bu duygu ve düşüncelerle Kutlu Doğum Haftasının hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum.