Ömer Elçi
25 Mart 2011
Urfa genelinde yüzlerce dernek, vakıf, sivil toplum kuruluşu var. Var olmasına var ama büyük çoğunluğu sadece var…
Türkiye genelinde olduğu gibi Urfa’da da bu tür oluşumlarda görev almayı sevmeyiz. İşimiz gücümüz çoktur, hulkumuz yoktur; lakırdıyla havanda su dövmek hoştur…
Yaşamda karşılaştığımız, karşılaşabileceğimiz oluşumları sürekli eleştirirken, söz konusu sorunların çözümcüsü olmaya yanaşmayız. Genel seçim, yerel seçim, referandumda da siyasilerin ezberlediklerini keyifle dinler ve de gözlerimizin içi aydınlanırken yaşamın siyasilerin seçim öncesi vaatleriyle güllük gülistanlık olacağına inanırız…
Gelişmiş ülkelerde sivil toplum kuruluşları gelişim ve değişime katkı sağlarken, siyasiler sivil toplum kuruluşlarına zaman dilimlerinde uğrayıp yerel ve ulusal konularda görüş teatisinde bulunurken; ülkemizde siyasete girmek isteyenler seçimler öncesinde medyayı yanlarına alıp dostlar pazarda görsün şeklinde lacivert takımlarla ziyaretlerde bulunurlar ve seçildikten sonra da sivil toplum kuruluşlarına genelde uğramazlar…
Aidatlar düzenli ödenmeyen, genelde toplantılara katılım oranı istenen düzeyde olmayan, bazılarınca siyasete alet edilmek istenen sivil toplum kuruluşlarının varlığını sürdürmesi zor olsa da var olmaları yine de Urfa adına kazanımdır.
Nal dedim, mıh dedim; algılayan algılar…
*
Şanlıurfa Vakfı Şanlıurfa Şubesinin 15 günde bir düzenlediği “Fikir Edebiyat Grubu” sıra gecesi toplantılarına fırsat buldukça katılmaya çaba harcarım.
Türkiye genelindeki ve ilimizdeki sivil toplum kuruluşlarının Şanlıurfa Vakfı, Şubesi gibi kendilerine yol haritası çıkarması durumunda yaşanılan yerlerdeki sorunlar daha aza indirgenebilir…
Her hafta olan ama bir haftası genel sohbet, ikinci haftası önceden belirlenen sorunu farklı yaklaşımlarla irdeleyip; hazırlanan raporu ildeki mercilere ve siyasilere ileten Vakfın, çoğunluğun bilmediği sorunların çözülmesinde katkısı yadsınamaz…
Vali, Belediye Başkanı, kurum amirlerinin ve alanında uzman kişilerinde zaman dilimlerinde katıldığı toplantılara farklı siyasal görüşe mensup katılımcıların Urfa sorunlarının çözümlenmesi yönünde fikir üretmesini keşke ildeki tüm sivil toplum kuruluşları örnek alabilse…
*
2010-2011 eğitim öğretim yılında 50 öğrenciye yüksek öğretim bursu, Yenişehir semtinde Urfa’da bir ilk olan kadın taziye evi, Tektek dağlarının Milli Park olması, “Tektek Dağları Milli Parkı’nın Dünü, Bugünü ve Yarını” paneli, Eğitim, sağlık, trafik, ağaçlandırma, turizm, “Harran yok olmasın”, tuzlulaşma onlarca nice sorunun gecelerde irdelenmiş olması ilgili mercilere ve milletvekillerine sunulması başarıdır.
Yapılanlardan maddi ve siyasal beklenti yok. Tek beklenti el birliğiyle, işbirliğiyle sorunların çözümlenmesi ve daha yaşanabilir bir Urfa…
Ben’in dışlandığı, biz’in özümsendiği sohbetlerde pişirilende toplantıya katılan herkesin katkısı güzellik…
*
Şanlıurfa Vakfı Urfa’nın sorunlarına dikkat çekiyor mu?
Şanlıurfa Vakfını ildeki dernekler, vakıflar, sivil toplum kuruluşları örnek almalı mı?
Şanlıurfa Vakfının bu güne kadar yaptıkları yeterli mi?
Evet veya hayır ama vakfın belirlenen sorunları irdelemesi, kamuoyunu ve yetkilileri sorunların çözümlenmesi yönünde harekete geçirmeye yönelik çabası ilimizde daha fazla kişinin vakfa üyeliği ile vakıf daha etkin olabilir…
Şanlıurfa Vakfının tüm üyelerini, vakfa üye olmadığı halde vakfa çeşitli şekillerde katkı sunanları, Vakıf yönetim kurulunu ve başkanı Dr Müslüm Sunay’ı kutlamak gerekir derken; vakfın ildeki sorunlarını gözler önüne seren önerilerini mercilerin ve vekillerin dikkate alması ile yakınılan oluşumlar daha aza indirgenebilir…
Bana ne dememek, sana ne dememek, bize ne dememek gerek; sözün özü Urfa’nın gelişim ve değişimi için katkı sunmaya çaba harcayan vakfı kutlamak gerek…