Mehmet Göncü
13 Ocak 2011
Ünlü şairlerimizden Cahit Sıtkı Tarancı, otuz beş yaş isimli şiirinde,
“Yaş otuzbeş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün..”
demektedir.
Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiirine göre, bizim ömrümüz de yetmişe dayandığı için yaşamımızın artık sonuna ulaşmışız demektir.
Gerçi bir insanın ne kadar yaşayacağını ve ne zaman öleceğini ancak Allah bilir. Ama normal koşullarda ölüm yaşlıların kapısını gençlerden daha fazla çalıyor. Bu gerçeği de göz ardı edemeyiz.
Nitekim bir yıl içerisinde yaşıtlarım olan sınıf arkadaşlarımdan beş değerli insan bu fani yaşamdan ayrılıp ebedi hayata intikal ettiler.
Yüce Allahın rahmet ve mağfireti üzerlerine olsun. 2011 yılının ilk günlerinde ise, orta öğretimdeki değerli sınıf arkadaşlarımdan olan İbrahim Düzen hocayı kayıp ettik. Rahmetli Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı iken yanına sık sık giderdim. Farsça diline çok vakıftı. Kendisinden Hafız’ın, Sadi’nin meşhur gazel türü şiirlerini dinler, bazılarını da not alır ve ezberlemeye çalışırdım.
Bazen kendisi Hizmet gazetesine gelirdi. Biraz Mesnevi’den şiirler okur, biraz da eski sınıf arkadaşlarımızı yad eder ve sınıfta yaptığımız muziplikleri anlatır ve gülerdik.
Son olarak kendisine Belediye binasının önünde rastladım. Konuşa konuşa Dergah ve Balıklıgöl’e kadar yürüdük.
Doktor kızının görev yeri olan Gaziantep’e evini götüreceğini söylüyordu. Nitekim kısa bir zaman sonra Karaköprü’de bulunan evini satarak Gaziantep’e yerleşti.
Ölümünden üç ay önce bir bayram sabahı beni aradı, bayramımı kutladı. “Antep çok güzel bir şehir ama ben yine de Urfa’yı ve dostlarımı özlüyorum” dedi. Kendisine fırsat bulduğunda Urfa’ya gel, arkadaşlarını görür, Urfa’yla da hasret giderirsin” dedim.
Ancak ne o Urfa’ya gelebildi ve ne de ben Antep’e gidip onu ziyaret edebildim. Takdiri ilahi o bizden evvel davranıp, darül fenadan darul bakaya intikal etti. Nur içinde yatsın. O, mütevazı, inançlı, dürüst, vefalı ve insani kamil kişiliğe sahip bir insandı. Bu nedenle aile efradına, dostlarına, sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
Çok derin üzüntümün yanı sıra, tek tesellim ise; ben dahil, bazı dost ve yakınlarının da er-geç ebedi hayata intikal edip, kendisiyle orada tekrar buluşacak olmamızdır.
Bakınız Yunus Emre ölümü ve bu fani yaşamı bir şiirinde nasıl açıklıyor:
“Bu dünyaya gelen kişi, Ahir yine gitse gerek,
Misafirdir vatanına, bir gün sefer etse gerek.”
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla.