Cüneyt Gökçe
11 Kasım 2010
Heyecanla yaşayacağımız bir bayramı idrak etmenin sevincini yaşıyoruz.
Özellikle Hac ve Kurban ibadetini de içine alması bakımından bu bayramın ayrı bir anlamı vardır. Kur’an’ın deyimiyle; kesilen kurbanların ne eti, ne de derisi Allah’a ulaşır. O’na ulaşacak olan yalnızca bizim takvamızdır. Bu yüzden yakınlaştırıcı özelliğe sahip olan kurbanın dayanışma ve kaynaşma adına çok önemli bir rolü vardır. Mali bir sınav olmasının yanı sıra fakir ve zengin arasındaki köprüyü kuran ehemmiyetli bir dayanışma vesilesidir. Dolayısıyla çok önemli bir takva aracıdır. Hayat nimetine karşı ehemmiyetli bir şükrün ifadesidir.
İnsanlık tarihinin her döneminde izleri olan bu ibadetin bilhassa Hz. İbrahim; özellikle de Hz. Peygamber ile birlikte doruğa çıktığını müşahede ediyoruz. Yaratılış maksadımız Allah’ı tanımak olduğuna göre Kurban ibadeti O’nu anmaya ehemmiyetli bir vazifedir.
Kesilecek hayvanların özellikleri ilmihal kitaplarımızda izah edilmiş olmakla birlikte teknik bazı detaylara dikkat çekilmesi faydalı olur:
Her şeyden önce Kurban olarak kesilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet verilmemeli; kesim esnasında hayvanı strese sokacak, eziyet verecek davranışlardan kaçınılmalı ve hayvanın korkutulmamasına özen gösterilmelidir. Çünkü her canlıya yapılan eziyet dinimizce yasaklanmış olmakla birlikte; bilhassa dini ibadetimizin vesilesi olan kurbanlarımız dikkat edilmeye daha da liyakatli varlıklardır. Bu baptan hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli ve kesim işlemi süratli bir şekilde yerine getirilmelidir.
Dikkat edilmesi gereken ayrı bir husus da çevre temizliği ve ekolojik dengenin korunması için gerekli tedbirler alınması meselesidir. İnsanların tiksindirilmemesi esastır. Büyük şehirlerde gördüğümüz manzaraların, dinimizle hiçbir ilgisi olmamakla birlikte bu noktada İslamiyet’e büyük haksızlıklar yapılmakta ve bu iğrenç olumsuzluklar dinimize mal edilmektedir. Oysa Allah bizden Kurban kesmemizi istemekte, etrafı pisletmemizi değil. Kısacası, Müslümanların bu konuya çok dikkat etme sorumlulukları vardır. Yani; her fırsatta dine ve dindarlara saldırmak isteyenlere fırsat vermemek gerekir. Bu yüzden kesime geçilmeden önce kan ve diğer atıkların atılacağı, gömüleceği derin yerler hazırlanmalıdır. Çünkü açıkta bulunan hastalıklı organlar halk ve çevre sağlığı bakımından önemli problemlere neden olabilir.
Kurban kesim yerlerinde ve çevrede görüntü kirliliğine sebep vermek çok üzücü bir ihmalkârlıktır. Savaş alanı gibi; bütün hayvan sakatat ve atıkların orada burada saçılmış bir şekilde etrafa dağıtılması affedilebilecek bir davranış değildir.
Ayrıca, sağlık noktasına çok dikkat etmek lazımdır. Bu bağlamda hayvanın sağlık kontrolü yapılmalı; kesimden önce eller iyice yıkanmalı, kesimde ve et parçalamakta kullanılacak bıçak, satır, masat v.b malzemelerin temizliğine özen gösterilmelidir. Böylece hem ibadete gereken önem verilmiş olacak hem de fakir-fukaraya sağlıklı etin ulaşması sağlanacaktır.
“Bayram tadında” bir bayram geçirmeniz dileğiyle…