Ceylan Pala Karadağ
29 Ekim 2010
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk! Artık kurbanlık turist Anguslarımız da oldu! Bir yandan Diyanet İşleri Bakanlığı bu sene herkesin gönül rahatlığıyla kurban kesebileceğini, ülkedeki canlı hayvan rezervinin buna müsait olduğunu açıklıyor. Diğer yandan Tarım Bakanlığı ihtiyaç sıkıntısı nedeniyle kurban bayramında kesilmek üzere kurbanlık ithalatına izin veriyor. Netice de yabancı ülkelerden ülkemize oldukça çok sayıda canlı hayvan girişi oluyor. Ülkemizde besicilik bitiyor mu sorusu kafamızı kurcaladıkça kurcalıyor. İnanın bu yazıyı yazarken bile insanın içi sızlıyor. Neredeeen nereye geldik. Hem de bir zamanlar Orta Doğu’ya en büyük canlı hayvan ihracatını yapan ülkeydik! Bundan birkaç ay önce de bu ithalatların başlaması konusundaki çekincelerimi anlatan bir yazı yazmıştım, fakat şu an gördüğüm tablo maalesef çekincelerimden bile çok daha ötede. Gümrükte laboratuar yerine el ve gözle muayene yapılarak etlerin geçirilmesi haberleri bunlardan sadece bir kaçı…
Domates fiyatları düşmeye başlamış. Hani tıpkı şu reklamda da dendiği gibi bir malı düşük fiyata alabilmek için önce yükseltmek gerek söylemi. Ben artık buna şaşırmıyorum. Ne kuraklık, ne hastalık ne de seralardaki üretim azlığı. Her mevsim dönümünde bir ürün kıymete biner oldu. Bundan önce de soğan, taze fasulye ve taze biber mevsimlik saltanatlarını yaşamıştı. Her ürünün kendine has gerekçesi var.
Bir de şu ekmeğe zam meselesi var. Önce Türkiye Fırıncılar Federasyonu ekmeğe azami yüzde 15’in üzerinde olmamak kaydıyla zam kararı aldıklarını açıkladı. Sonra da İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği zam yapılmasının söz konusu olmadığını bildirdi. Neticede illere göre farklıklık gösteren ekmek fiyatlarında, tüketici bu temel gıdaya zam gelmesini istemezken;fırıncılar zarar ettiklerini dile getiriyor,, yetkililer de deneme yanılma yöntemiyle bir şekilde çare arıyor.
Birtakım tüketici dernekleri gıda zamlarını protesto eden kampayanlar başlatıyor. Aslına bakarsanız bence en etkili protesto bireysel protestodur. Evet bireysel protesto. Herbirimizde doğru tüketici bilinci oturduğu takdirde tüketicileri ilgilendiren konularda daha ince eleyip sık dokuyacağımızı düşünüyorum. Yurtdışında bir mala zam geldiği zaman insanlar o malı almayarak protesto ediyorlar ve bir şekilde bu zamların geri çekilmesi konusunda itici güç oluşturuyorlar ve nihayetinde başarılı da oluyorlar. GDO’lu gıdalar konusunda bizler eğer ki gerekli hassasiyeti göstermeseydik ve çarpıklıkları sineye çekseydik, emin olun ne yönetmelik değişirdi ne de bugün satın aldığımız mamalar,yiyecekler ve içeceklerin üzerinde GDO içerip içermediği yazardı.işte bu yüzden sık sık tekrarladığım gibi haklarımızı öğrenelim özellikle de tüketici haklarımızı. Çünkü bir şeyi bilmeden onu arayamayız. Saygılarımla..