Ali H. Demir
15 Aralık 2009
Eğitim, toplumsal iş gücü kapasitesinin sistemli bir şekilde geliştirilmesinin en önemli araçlarından başta gelenidir. Toplumun iş gücü potansiyeli eğitim sayesinde işlenip geliştirilebilir. Ancak eğitim sistemli bir şekilde ömür boyu süren bir süreç değildir. Sistemli eğitim faaliyeti eğitim sisteminin belirlediği süreçle sınırlıdır. Eğitim sistemi öğretim kademeleri olarak basamaklandırılır. Bu basamaklandırma bir bakıma eğitim sisteminin yapısını da oluşturur. Eğitim sisteminin yapısı içinde kalınarak yapılan faaliyet sistemli bir eğitim faaliyeti olarak görülebilir. Bu faaliyet okulda eğitim olarak da adlandırılır. Okulda eğitim hayatın her yönünü içeren bir faaliyet değildir. İnsan yaşamının da sınırlı bir alanını içerir. İçinde bulunduğumuz çağda okuldan alınmış eğitimle yetinilmesi mümkün görünmemektedir. Bu nedenle de günümüzde özellikle gelişmiş toplumlarda yaşam boyu öğrenme kavramından söz edilmektedir.
Yaşam boyu öğrenme toplumun içinde bulunan her bireyi içine alan bir kavramdır. Ancak bu kavram okuldaki eğitimden farklı bir içeriğe, yapıya sahiptir. Okuldaki eğitimde bireyin dışında hazırlanan bir program ve süreç söz konusu iken yaşam boyu öğrenme kavramı okuldaki eğitimi de içeren ancak ondan çok daha uzun bir zamanı ve süreci kapsayan bir kavramdır. Okuldaki eğitimde bireye söz hakkı çoğu zaman tanınmazken yaşam boyu öğrenmede tamamen bireyin inisiyatif sahibi olması söz konusudur. Yaşam boyu öğrenme bireyin aldığı eğitimin sonrasında sahip olduğu meslekle ilgili olduğu gibi meslek dışı alanlarda da bireyin kendi ilgi alanına uygun olarak yürütebileceği her tür bilgi edinme çabasını içine almaktadır.
Birey eğitim sisteminin tüm kademelerini geçerek en üst düzeyde eğitim sürecini tamamladıktan sonra toplumsal yaşamın içine dahil olur. Çoğu zaman eğitim süreci bireylere bir mesleki yeterlik de kazandırır. Mesleki yeterliği elde eden kişi toplumsal yaşamda ekonomik ihtiyaçlarını bu mesleği yaparak yerine getirir. Mesleki yeterliği edinerek ekonomik ihtiyaçlarını karşılayabilen birisinin öğrenmeye, eğitime ihtiyacı olmayabilir diye düşünülebilir. Ancak eğitim sadece bireye yönelik bir faaliyet değildir. Yaşam devam ettiği sürece bireyin, toplumların ihtiyacı devam edeceği için gelişme de devam edecektir. Bu nedenle meslek sahibi olmuş, ekonomik ihtiyaçlarını karşılayabilen bir kişinin, bireyin eğitime artık ihtiyacı yoktur denmesi yaşamın sürekli gelişmesi gerçeği karşısında bir anlam ifade etmez. Bu nedenle yaşam boyu öğrenme kavramının meslek sahibi olan veya olmayan herkes için zorunlu bir ihtiyaç haline gelmesi gerekir.
Bu anlamda toplumumuzda eğitim kavramına yüklenen anlamın eksik, yanlış ve sınırlı bir çerçevede kaldığı söylenebilir. Zira toplumda hemen herkes eğitimle ilgili konular üzerinde konuşurken okuldaki eğitimi düşünmektedir. Okuldaki eğitimle ilgili yaşanan sorunların giderilmesi halinde toplumsal sorunların da çözüleceği zannedilmekte, düşünülmektedir. Yaşam boyu öğrenme kavramı içinde bir eğitim anlayışının toplumsal yaşamda gelişmesi gerekir. Ancak bu tür bir eğitim anlayışı ile toplumsal sorunlar çözüme ulaşabilir. Yaşam boyu öğrenme anlamında eğitim kavramının içinde bireyin kendini geliştirmesi vardır. Bireylerin kendini geliştirmesi ise bireysel hedeflerin, bireysel yaşam planlarının olması ile doğrudan ilgilidir. Toplumda hangi mesleği icra ederse etsin her bireyin kendini geliştirme çalışmalarını sürekli yürütmesi gerekir. Sürekli kendini geliştirme ise yaşam boyu öğrenme ile söz konusudur.
Soru, Görüş ve Önerileriniz için….
Ali Hikmet DEMİR