Mehmet Göncü
9 Ekim 2009
Harran Üniversitesi’nin bu yılki akademik ders yılının başlaması nedeniyle düzenlenen törenlere davetli olduğum için ben de katıldım.
Bazı katılımcıların törenlerdeki veciz ve anlamlı konuşmalarını, medyamızdaki değerli arkadaşlar yayın organlarında ayrıntılı bir şekilde kaleme alıp dile getirdiler.
Ben bu konuya değinmeyeceğim. Benim bahsedeceğim husus ise; Üniversitemizin büyük bir sorunu olan ulaşım sorunudur.
Bahse konu günde, merasim öncesi misafirlerle bir sohbet toplantısı gerçekleştiren Rektörümüz Sayın İbrahim Halil Mutlu dikkat ettim, en çok Üniversitenin ulaşım sorununu öncelikli olarak ele alıyordu.
Hakikaten Harran Üniversitesi kuruluşundan bu yana geçen 18 yıl gibi kısa bir sürede ehil ve iş bilen yöneticiler sayesinde tabir caizse jet hızıyla yükselmiş ve ülkemizdeki üniversiteler arasında çok boyutlu başarılı olma sıralamasında da önlerde yer almıştır.
Bu güzel performanstaki en önemli destek ise, GAP Eylem Planı çerçevesinde geçmiş hükümetlerden ve bu günkü hükümetten gelmiştir.
Bu nedenle; Allah Aziz milletimize ve büyük devletimize zeval vermesin.
Konu başlığımıza dönersek, şu an itibariyle Üniversitemizin Osmanbey ana yerleşkesi, görülmeye değer güzellikte bir konumda ve genişliktedir. Fakülte sayımız arttıkça öğrenci sayımız da artmış, 13 binler seviyesine yükselmiştir. Öğrenci sayımıza paralel olarak öğretim görevlisi olan Akademik personelle idare personel sayısı da büyük artış göstermiştir.
Ayrıca yakın bir gelecekte 600 Yataklı Üniversite Araştırma ve Uygulama Hastanesi de bu yerleşke içinde faaliyet gösterecektir.
Şimdi bu yazımı okuyanlar, bunlar güzel şeyler ama yazı başlığımızdaki konumuzla ne ilgisi var? Diye sorabilirler.
İlgisi şöyle var..
Bizim bu dillere destan güzellikteki Üniversitemizin yeri olan Osmanbey Yerleşkesinin ulaşım bakımından geçici olarak haklı bir kusuru var.
Geçmişte Üniversitenin yerini belirleyen planlamacılar haklı olarak, GAP Projesi gereği ilimizin çok kısa bir zamanda nüfus olarak milyonlara yükseleceğini varsayarak, bu yeri seçmişler. Bu yer şimdilik kent merkezine
Ancak bizim kent halkının da, onbeş, yirmi yıl gibi uzun bir zaman bekleyecek hali de yoktur.
Acil olarak bu gün için de, yarın için de geçerli olacak bir ulaşım sistemine ihtiyacımız vardır.
Bu sistem Hafif Raylı Sistemdir. 50 yıl önce Eskişehir’de rastlamıştım.
Adına Takavil denen raylı bir sistemle kent merkezi ile Şeker Fabrikası ve bazı üniteler birbirine bağlanmıştı.
Keza; yakın komşumuz Gaziantep’te Üniversite hastanesi ile kent merkezi arasında uygulama aşamasındadır. Aynı şekilde Samsun ilinde de benzer bir proje yürütülüyor.
İlimiz Şanlıurfa bu günkü haliyle gündüzleri bir milyondan fazla insanın çeşitli nedenlerle kent merkezine geldiği bir şehirdir. Gelecekte bu yoğunluk kat kat fazlalaşarak artacaktır.
Bu nedenle, raylı sistem bir lüks değil, acil bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacımızı karşılayacak olan çözüm noktasındaki makamlara ve yetkililere derdimizi anlatmak ve onları bilgilendirmek ise bu hususta duyarlı ve görevli olan herkesin asli görevi olmalıdır.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla..