Cihat Kürkçüoğlu
1 Eylül 2009
NİMETULLAH CAMİİ
Nimetullah mahallesi Ellisekiz Meydanı mevkiindedir. İnşa tarihi bilinmemektedir. Cami; avlusunun kuzeyindeki Abbas Ağa Medresesi ile Ruz Bey ve Lütfü Bey oğlu Ali Bey türbesinin bulunduğu bir külliye halindedir.
Cami avlusunun kuzeyindeki kubbeli mekânın altında yer alan mezar odasındaki üç mezardan kuzeyde olanı Nimetullah Bey oğlu Ruz Bey’e ait olup ölüm tarihi H.927/M.1520’dir. Güneydeki mezar H.1003/M.1594 yılında ölen Lütfi Bey oğlu Ali Bey’e aittir. Ortadaki mezarın yazıları silik olduğundan tam okunamamakta, ancak okunabilen kısmından burada Ruz Bey’in soyundan birinin yattığı tahmin olunmaktadır. Ruz Bey’in 1520 tarihli mezarındaki süslemelerle, caminin portal ve mihrabı üzerindeki süslemelerin aynı üslupta olmalarına dayanılarak caminin 1500’lü yılların başlarında, Ruz Bey’in ölümünden az önce yapılmış olabileceğini söylemek mümkündür.
Abbasiye Vakfı’na ait H.1108/M.1696 tarihli vakfiyede Abbas Ağa’nın “…Medreseyi Nimetullah Bey Camii avlusuna yaptırdım” demiş olması caminin 1696’da mevcut olduğunu göstermektedir.
Hacı Nimetullah bin Asker tarafından H.1134/M.1721 tarihinde, Hacı Haydar Ağa tarafından H.1169/M.1755 tarihinde camiye vakıfta bulunulmuştur. Hacı Nimetullah bin Asker’in ayrıca Birecik ilçesinde bir mescit yaptırdığı H.1134/M.1722 tarihli vakfiyesindeki “…Halep beldesine tabi Bire’t-ül Fırat beldesinde, meydan mahallesinde, Şekeroğlu hanesi kurbinde halis malımdan bir mescid bina ettim” cümlesinden anlaşılmaktadır.
Cami avlusunun kuzeyindeki medrese odaları, kitabesine göre M.1695 yılında Abbas Ağa tarafından yaptırılmıştır. Minare kaidesinin batı cephesindeki kitabede caminin 1756 yılında Hacı Haydar Ağa tarafından tamir ettirildiği yazılıdır. Minarenin kuzeyine bitişik yapılan hücre içerisindeki kitabede burasının malını hayır işlerine su gibi sebil ettiği belirtilen Firuz Bey tarafından çeşme (sebil olmalı) olarak yaptırıldığı yazılıdır. Sebilin batı cephesindeki kitabede caminin kiliseden çevrilerek Ak Cami adını aldığı ve Firuz Bey tarafından onarıldığı yazılıdır. Ebced hesabı ile düşürülen tarihten bu onarımın H.1174/M.1760 senesinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Kitabede geçen kilise St.Sergius kilisesidir.
Düzgün kesme taşlardan inşa edilmiş olan Nimetullah Camii, mihrap boyunca enine dikdörtgen bir plana sahiptir. Orta bölüm merkezi büyük bir kubbe, her iki yan bölüm kuzey güney yönünde ardı ardına ikişer küçük kubbe ile örtülüdür. Kubbeler ortada T- şeklindeki iki payeye oturur. Bu plan Edirne Üç Şerefeli (1437-1447), Manisa İvaz Paşa (1448), Manisa Hatuniye (1490) ve Manisa Hafza Sultan (1522) camileriyle aynı özellikleri taşımaktadır. Aynı plan, batıdaki iki kubbenin kaldırılması ile Urfa Çakeri Camii’nde (1530) yarım olarak uygulanmıştır.
Üç dilimli kemer içerisinde yer alan mukarnas kavsaralı mihrap nişinin çevresinde farklı büyüklükte tam ve yarım sekizgenlerin kesişmesinden üreyen bir bordür ve bunun da çevresinde mukarnas bordürü dolaşır. avlunun kuzeyindeki kubbeli mekânın altında bulunan Ruz Bey’in mezarı üzerine de işlenmiştir. Aynı kompozisyon Şanlıurfa Hızanoğlu Camii mihrabında ve az farkla Yusuf Paşa Camii mihrabında da kullanılmıştır. Bazı basit süslemeli mihraplar hariç, bu üç camiden başka (Nimetullah, Hızanoğlu, Yusuf Paşa) Urfa’da mihrabı süslemeli cami bulunmamaktadır.
1562 tarihinde Behram Paşa’nın emri ile Şanlıurfa Gümrük Hanı’nı inşa eden mimarlar, Nimetullah Camii mihrap modelini ve süslemelerini Diyarbakır’da Behram Paşa adına yaptıkları cami de de uygulamışlardır.
Nimetullah Camii’nin portali klasik Osmanlı portalleri tarzındadır. Üç dilimli kemer içerisinde yer alan portal kavsarası mukarnaslıdır. Portal Süsleme yönünden mihrabın tekrarıdır. Çevresinde bir sıra mukarnas, bir sıra farklı büyüklükte tam ve yarım sekizgenlerin kesişmesinden üreyen kabartma geometrik bordür dolaşmaktadır. Ancak bu bordürün üzeri yer sıvanarak kapatılmış, yer yer de tahrip olmuştur. Portalin her iki iç yanında iki şeritli örgü motifinin bir ters, bir doğru yaba biçimi oluşturduğu geometrik çerçeve bordürü yer alır. Bu çerçevelerden batıda olanın içerisindeki tahta levha üzerine siyah mürekkeple ta’lik hattında “el-mü’minü fi’l-mescid ke’s-semekü fi’l-mai” (Camideki mü’min sudaki balık gibidir), solda olanında ise “ve’l-münafiku fi’l-mescid ke’t-tayrü fi’l-kafesi” (Camideki münafık kafesteki kuş gibidir) hadis-i şerifi yazılmıştır. Yazıyı çevreleyen bordürün aynısı Ruz Bey’in mezarı üzerinde de görülmektedir.
Bu levhaların hattatının Hattat Lobut beyzade Ahmet Vefik Efendi (1860-?) olduğu söylenmektedir. Ölüm tarihini bilmediğimiz Ahmet Vefik Efendi’nin, vilayet kavşağındaki Harb-ı Umumi Şehitleri anıtına yazdığı yazıdan 1917 yılında sağ olduğu anlaşılmaktadır. Ahmet Efendi’nin H.1325 (M.1907) tarihli “Küllema dehale aleyhâ Zekkeriye’l mihrab” yazılı bir levhası, Nimetullah Camii’nin kışlık bölümünde mihrap olarak kullanılan pencere üzerinde yer almaktadır. Ayrıca kendisinin icazet verdiği öğrencisi Muhammed Behçet Arabi’nin de (1893-1965) çok sayıda hat levhası camii’nin duvarlarını süslemektedir.
Beş gözlü son cemaat yerinin orta gözü kubbe, yanlardaki ikişer gözü çapraz tonozlarla örtülüdür. Kubbe ve tonozlar öndeki payeler üzerine oturmuştur.
Caminin kuzey batı köşesindeki silindirik gövdeli tek şerefeli minare, Urfa camileri arasında en uzun olanıdır.
Cami dış cephesinin güney batı köşesindeki pahlanmış zemine ma’kıli hattı ile istifli bir şekilde “Mübarek zi saadetlerinden” cümlesi yazılmış, yazının üzeri mukarnaslı bir tac ile süslenmiştir.
Camideki Kitabeler :
Cami avlusunun kuzeyindeki Abbasiye medresesi kitabesi:
“Beher tahsil-i ulûm makama lillah
Bani-i tedrise ettikde hulusiyle bina
Noktasın kasr hatıf dedi oldu tarih
Eyledi böyle nev hücreyi Abbas Ağa
1107” (M.1695).
Kitabede; “Bu medreseyi, her bir ilimi Allah rızası için okumak için içten gelen sevgi ile yaptırdı. Abbas Ağa bu medresenin inşa tarihini, noktalı harflerin toplamı ile söylemiştir” yazılıdır. Son mısradaki noktalı harfler toplandığında H.1107/M.1695 tarihi çıkmaktadır.
Avlunun batı kapısı güneyindeki sebilin batı penceresi üzerindeki kitabe :
“Hakka ne güzel cami’i nur olmuşdu
Pür nur olup ab-ı (…) ile çü me’vâ
Virâne olup bu mesken olmuş idi hem
Deyr-i pür nasara’dan iken cami’i beyda
Tamirine kân-i himem eyledi ol himmet
Firuz Beg ol bahr-i ayn seha ata”
Kitabede özetle; “Gerçekten bu nurlu cami ne güzel oldu. Bu mesken (ibadet edenlerle nurlandı). Burası eski ve harabe bir kilise iken onarılarak camiye çevrildi. O himmet kaynağı, cömertlik ve ihsanlık denizi olan Firuz Beg bu caminin tamirine himmet etti” yazılıdır. Son mısrada ebced hesabı ile H.1174/M.1760 tarihi düşürülmüştür.
Minare kaidesinin batı cephesindeki kitabe:
“Hacı Haydar Ağa cûyâ- yı Rabbâni
İhtimam etdi edüb himmet ta’miratına
Dediler tarihini etdi rıza-i lillah
Saile köhne binasını cediden ta’mir
sene 1170” (M.1756).
Kitabede; “Allah rızasını arayan Hacı haydar Ağa , bu caminin onarımına dikkatle özen gösterdi. Allah rızası için yaptığını ve tarihini soranlara eski binayı yeniden onardığını söyledi”. Kitabenin son mısrasında tarih düşürüldüğü söylenmişse de, tarih çıkmamaktadır.
Nimetullah Camii minaresinin kuzeyine bitişik olarak caminin onarımı sırasında kesme taştan yaptırılmış, dikdörtgen planlı oda şeklinde küçük bir sebil bulunmaktadır. Bu sebilin doğu ve kuzey cephelerindeki pencerelerden camiye gelen cemaate şerbet dağıtıldığı tahmin edilmektedir. Sebilin batı cephesindeki H.1174/M.1760 tarihli kitabe caminin Firuz Bey tarafından onarılması ile ilgilidir. Oda içersindeki ikinci kitabede ise yine firuz Bey’in adı geçmekte ve burasının bir çeşme (sebil) olduğu belirtilmektedir.
Sebil içersindeki kitabe :
“Fahr-ı ayan-ı Ruha Hacı Firuz Beg ekrem
Su-yi hayrata malını su gibi sebil etmiş
İhsandır tevfik-i Huda bunca asarına nice…
Burası çeşme işte bu su
Bu……………..ve ayni zemzem gibi olmuştur
Ziba dilşad oldu bina geldi tarihi dahi”
Cami avlusunun doğu duvarındaki kuyu kitabesi:
Cami avlusunun doğu duvarı ortalarında nişi örülmüş bir kuyu bulunmaktadır. Kuyu üzerindeki kitabede şunlar yazıldır.
“Bu bîri Kasım ibni İbrahim Kıldı bina
Gevher kılsunlar be’aşki çün Şehid-i Kerbela
Su çekin ey Şafi-i devran dökülür mey dönderin
Hayr edin Allah içün tarihidir emr-i rıza
1242”. (M.1826).
Kitabede kuyunun İbrahim oğlu Kasım tarafından H.1242/M.1826 tarihinde yaptırıldığı belirtilmiştir. Son mısrada tarih düşürülmüş olup, “emr-i Rıza” harflerinin toplamı ebced hesabı ile H.1242 tarihini vermektedir.