Cüneyt Gökçe
27 Mayıs 2009
İbrahim Peygamber’den miras kalan yardımlaşma, cömertlik, misafirperverlik gibi evrensel değerleri sahiplenen, yaşatan ve bu hedefler doğrultusunda hareket eden tüm kurum, kuruluş ve kişilerin “hedef kitle” olarak seçildiği Uluslararası Halil İbrahim Buluşmaları “İYİLİĞİN KALBİNE YÜRÜYÜŞ” startı ile başladı.
Ülkemiz ve ilimiz için çok büyük önemi olan bu etkinlikler serisi, iyilik ve güzelliklerin yaşanmasına ve hayat tarzı haline getirilmesine katkısı olması en büyük arzu ve hedef olmalıdır.
“Misafirlik” ve “cömertlik” gibi güzel hasletlerin Hz. İbrahim ile özdeşleştiği bilinen bir husustur. Çünkü: Onun sofraya misafirsiz oturmadığı; her gün sofrasına misafir çağırdığı nakledilen bir olgudur. “Halil İbrahim Sofrası” deyiminin de bu olaydan kaynaklandığı bilinir. Cömert insanların açtığı sofralara “Halil İbrahim Sofrası” denilmesinin sebebi de budur. İste bu projenin temel konusu bu özelliklerin canlandırılmasıdır.
Bu proje sayesinde mezkûr özellikleri temel gaye edinmiş kişi, kurum ve kuruluşlar “sevginin başkenti Şanlıurfa”da bir araya gelecek ve buradan bütün dünyaya iyilik çağrısı yapılacaktır. Elbette ki, bu sesin gürlüğü oranında amaç ve hedefler tahakkuk edecek ve iyiliğin kalbine sağlam adımlarla bir yürüyüş gerçekleşecektir.
Farklı inanç ve kültürlerden insanlar, aynı anlayış ve duygularla, ortak bir mekânda bir araya gelecek, aralarında saygı ve sevgi esaslı dayanışmanın kurulduğu bir atmosfer oluşacak ve tüm insanlığa güçlü bir mesaj verilecektir. Böylece yıl boyunca yapılan yardımlaşma ve dayanışma faaliyetlerinin tanıtılması, değerlendirilmesi ve paylaşılması söz konusu olacaktır.
Beki de, bu buluşmalar sayesinde, dünya ölçeğinde desteğe ihtiyaç duyulan bölgelere yönelik olarak ortak insanî projeleri uygulama imkânı olabilecektir. Öte yandan bu etkinler bir köprü görevi de ifa edebilecektir. Yani, sosyal yardım faaliyetlerinden faydalanan insanlar adına bu faaliyetleri gerçekleştirenlere teşekkür edebilme imkânı doğabilecektir. Böylece iyilikseverler, bu iyilikleri için takdir gördüklerinden iyilik ve güzellikleri sergileme ve sürdürme kararına –inşaallah- varacaklardır.
Doğrusu bu projenin bir “peygamber” ismiyle anılması ve onun şemsiyesi altında yürütülmesi ayrıca dikkate değer bir husustur. Çünkü ilahi mesajlar evrensel özellik taşır. Herkesin ve her kesimin kendisini muhatap kabul ettiği bu mesajlarda, kimileri adına ve namına bir ayrıcalığın olmayışı; her muhatabın eşit şartlarda ve eşit haklarla kabil-i hitap görülmesi başarının şansını da artırır.
İnancımızda peygamberler arasında bir fark ve ayırım söz konusu olmadığına göre Risalet Mektebi’nin en kapsayıcı ve kucaklayıcı mümessillerinden Hz. İbrahim’in seçilmesi manidardır. Özellikle, O’nun “dostluk” özelliği nazara verilerek, dikkatlerin sevgi ve saygıya çekilmesi; umulur ki, insanların dostluk, barış ve kardeşliğe gereken önemi vermelerine zemin hazırlayacaktır. İnsanlığın her zamankinden fazla böyle bir zemine şiddetle ihtiyacı vardır.
Halil İbrahim Buluşmalarının, insanlığın huzur ve barışta buluşup kucaklaşmasına vesile olması temennisiyle…