Her şey 1921senesinin soğuk bir kış günün de elle sıkılarak öttürülen lastikli kornaların yerini elektrikli kornaların, almasıyla başladı. O gün insanoğlu 2000’li yıllarda Urfa’da neler yaşanacağından bihaberdi. Daha sonraları insan evladı o kadar hızla gelişti ki uzaya bile gitti. Peki ya Urfa?         

Yazımın girişi bir Agahta Christie romanından alıntı gibi görünse de bana göre gerilim filmi ya da romanından farklı değil Urfa’nın kornayla yaşama bağlı trafiği. ılimiz sınırına girdiğiniz an ilk duyduğunuz daat sesiyle film başlar. Korna sesi adlı filmimizin başrol oyuncuları neredeyse klaksona asılarak yaşayan dolmuş ve halk otobüsleri şoförleridir. Korna çalarak trafiğin ilerlediğini düşünen figüranları da unutmamak gerekir. Bu arkadaşlar genellikle sarı ışık yanar yanmaz  kornaya basarak adeta trafik ışığının rengini vurgulamak isterler. Aynı zamanda sizin renk körü olduğunuzu sanmanıza neden olurlar.          

Ben hep düşünür dururum ne zaman biter bu film diye. Benim gibi düşünen çaresiz onlarca Urfalı olduğuna eminim. Bu konuya “Eğitim şart” başlıklı yazısıyla Bülent Okutan Abim’de değindi. O yazıda trafikte yaşanan buhranın ilköğretim dönemlerinde aldığımız yanlış eğitime dayandığına değinmişti başyazarımız usta kalemiyle. ışte o yazıya ve benim gibi düşünenlere en güzel cevap bakın nereden geldi.

Polatlı’ya göç eden Urfalı 17 çocuklu bir ailenin 10.çocuğu olan Nuh Ötünç de bizimle aynı dertten muzdarip olsa gerek ki bir yarışmada sessiz korna’yı icat ederek 3.lük ödülünü aldı. ‘Sessiz Korna’ adı verilen projeye göre, bir kablosu direksiyona diğeri radyoya bağlanacak alıcı-verici özelliğine sahip kutu, sürücü kornaya bastığında radyo dalgaları yardımıyla sinyal iletiyormuş. Aslında bu çocuğun yarışmada derece almasına, konunun da korna olmasına şaşırmamak lazım. Nasıl bilinçaltına yerleşmişse, Urfa’dan ayrılmasına rağmen ilhamı Urfa’dan almış Nuh Ötünç.

Benim geçen hafta kutlanan Trafik Eğitim Haftasına istinaden Nuh Ötünç ve tüm hemşerilerim adına Emniyet Müdürümüz Sayın Kutlay Çelik’e iki önemli önerim var. Özellikle trafik lambalarının olduğu noktalara ve en çok klaksonla ikazın yapıldığı halk otobüsü duraklarına   “Sayın Sürücüler gereksiz yere korna çalmayın”   yazan levhalar koyarak okulda alamadığımız eğitimi tamamlama yolunda bir adım atın. Bu suçu işleyerek gürültü kirliliğine neden olanlara müsamaha gösterilmeden cezai müeyyidesini uygulayın. Böylece biz Urfalıları hem bu mağduriyetten kurtarmış hem de eğitime gösterdiğiniz önemi somutlaştırmış olun.