Cüneyt Gökçe
31 Ekim 2008
Bugünkü yazımızda e-posta adresimize gönderilen bir soruya cevap yazmaya çalışacağız.
İsmi bizde saklı çok değerli bir okurumuz; İslamiyetle yeni tanıştığını, daha doğrusu yeni yeni dinini yaşamaya başladığını; dolayısıyla bazı konularla ilgili bir takım problemlerinin ve bilgi eksikliğinin olduğunu dile getirerek boy abdestini nasıl alması gerektiğini soruyor.
Öncelikle şunu ifade edelim ki, aklımıza takılan hususları araştırıp sorma konusunda çekingen davranmamıza gerek yoktur. Bu konuda gayet rahat olmamız en doğru bir davranıştır. Tabiî ki usul ve âdâbı çerçevesinde bizlere lüzumlu olan bilgilere ulaşmamız en doğal hakkımızdır.
Kuşkusuz, bilinmeyen hususlar araştırılıp sorularak öğrenilir. Günlük yaşantımızla ilgili her hangi bir noktayı öğrenme gayreti içerisine girdiğimiz gibi dînî hayatımız noktasındaki eksikliklerimizi gidermemiz de önemli ödevlerimizdendir. Bazı hususları herkese her yerde; ya da gelişi güzel soramadığımız doğrudur. Ancak bunun formülünü de mutlaka üretmemiz gerekir.
Öte yandan geç de olsa dini sorumluluklarını yerine getirme kararı verdiğinden dolayı sevgili kardeşimizi kutluyorum. Unutmasın ki, böyle bir kararı vermekle önemli bir aşama kaydetmiştir. Hayatımız boyunca hepimizin yaşadığı çeşitli hata ve yanlışlar mutlaka vardır. Hayıflanıp ümitsizlenmek yerine Allah’ın rahmet ve mağfiretine samimice sığınmamız en doğrusudur. Hatalarımızdan samimi olarak pişmanlık gösterip onlardan uzaklaştıktan sonra, ilahî rahmet imdadımıza yetişecektir. Unutmayalım ki, günahlarımız ne denli büyük olursa olsun; Allah’ın rahmet ve şefkati çok daha kapsamlıdır. Yeter ki samimi ve dürüst olalım.
Gusül abdesti ya da boy abdesti adı verilen yıkanmanın farz, sünnet ve diğer detaylarına girmeden pratik olarak nasıl yıkanmamız gerektiğini kıymetli kardeşimizle paylaşalım:
Yıkanmak istediğimiz zaman önce Besmele çekip: “Niyet ettim Allah rızası için gusletmeye” veya “Niyet ettim cünüplüğümü gidermeye” ya da benzer bir ifadeyle niyet ederiz. Ardından ellerimizi bileklere kadar yıkadıktan sonra edep yerlerimizi temizleriz. Bundan sonra da sağ avucumuzla ağzımıza üç kere su alıp her defasında ağzımızı boğazımıza kadar gargara şeklinde çalkalarız. Yine sağ avucumuzla genize kadar burnumuza üç defa su çeker, her defasında sol elimizle burnumuzu temizleriz. Daha sonra da normal namaz abdesti gibi bir abdest alırız. Aldığımız bu normal abdestten sonra da tepemiz, sağımız ve solumuzdan vücudumuza üçer kez su döker ve hiç bir noktanın kuru kalmamasına özen gösteririz. Böylece guslümüz bitmiş olur.
Bu gusülden sonra artık abdestliyiz. Herhangi bir ibadet için yeniden abdest almamıza da gerek yoktur. Abdest bozucu her hangi bir durum ile karşılaşmadığımız sürece abdestli olduğumuzu unutmayalım.
Bu vesileyle, halk arasında yanlış bilinen bir hususa da işaret edelim. Şöyle ki: Bir kısım insanlar nezdinde cünüplü kişi; yani gusül abdesti almak zorunda olan insan “pis-necis” zannedilir. Mesela, o durumda iken elini her hangi bir şeye sürse o şeyin yıkanılması gerektiğine inanılır. Bu tamamen boş ve yanlış bir inanıştır. İnsan oğlu hiç bir zaman murdar olmaz. O durumda iken bir takım ibadetleri yapamamak ayrı; necis ve murdar olmak apayrı bir şeydir. Elbette bir an önce yıkanıp temizlenmek en güzelidir. Ancak bu; o durumdaki kişinin, pis olduğu anlamına gelmez.
Dînî problemlerimize daha ciddi eğilmemiz temennisiyle…