Açanal, Bakana Urfa çiftçisinin sorunlarını ve taleplerini anlattı
Faruk DEVECİ
—————————
Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili Gülender Açanal, ‘Su Şurası’nda yöre çiftçilerinin sorunlarını ve taleplerini bir rapor halinde Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye iletti.
Açanal’ın Bakana verdiği raporda tarım sektöründeki sorunlar ve çözüm önerileri tek tek sıralandı:
- ”Pamuk hasadı başladı. Sizi Şanlıurfa’da pamuk hasadı yapmaya bekliyoruz. Çiftçimiz sizi şehrimizde, bizim ve ülkemiz için değerli bu ürünün hasadını yaparken görmek istiyor. Şeref verirsiniz.
- Elektrik faturalarının yüksekliği tarımsal sulamada enerjiden yararlanan çiftçiyi zor durumda bırakmaktadır. Enerji bedellerini Güneş Enerjisi Santralleri (GES) kurarak azaltmak mümkün olabilir mi? Sulama Birlikleri bünyesinde yeni GES izinleri vererek kurmak mümkün mü?
- DSİ bünyesinde yapılan toplulaştırma işlerinden ciddi şikayetler bulunmaktadır. Sürenin çok uzun olması, çiftçinin taleplerine duyarsız kalınması, dinlenmeden yapılan ve özellikle özel şirketler üzerinden yapılan toplulaştırmaların sahada ve pratikte çiftçinin karşı karşıya gelmesine ve istenmeyen husumetler oluşmasına sebebiyet vermektedir. Acilen bölgemizde bekleyen toplulaştırmaların yapılması, yapılmış ancak sorunlu olanların da yeniden değerlendirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.
- Kuraklık nedeniyle Hilvan bölgesinde buğday ve arpa da yüzde 70 oranında yani 70 TL çiftçiye destek verileceği söylenmektedir. Kalan yüzde 30’luk kısmının hasat edildiği düşüncesinden hareketle, ürün hasat edilmiş olacağı, bunun için de müstahsil makbuzu alınması halinde normal buğday ve arpa desteğinin de bu makbuza göre ödeneceği söylenmektedir. Hilvan Ziraat Odası ziyaretimde Başkan Hikmet İpar ve çiftçilerle yaptığım toplantıda, anlatılan ve ısrarla söylenen; bir tarlada buğday için yüzde 70 hasar kabul edilmiş ise çiftçi bu tarlayı biçmez zaten. Zira olduğu düşünülen mahsul biçer parasını karşılamaz. Dolayısıyla çiftçiden istenen yüzde 30’luk kısım için müstahsil makbuzu ‹hayali fatura alın› demektir. Çiftçiyi bu duruma sokmayın, biçemediği bir tarladan ürün almış ve satmış gibi fatura almasına zorlamayın. Çiftçinin içinde bulunduğu durumu düşünerek Sayın Cumhurbaşkanımız, ‹ kuraklık sebebiyle çiftçiye 100 liraya kadar ödeme yapılacak› demiştir. Buradan hareketle yüzde 70 ve yüzde 30 ayırmadan dekara 100 lira ödeyin. Olamıyorsa, normal şartlarda bu bölgede ortalama verim 350 kilogramdır buğdayda. Bunun yüzde 30’u 105 kilogramdır. Kilograma 100 kuruş destek veriliyorsa, 105 kilogram buğday için 10,50 TL destek alacak çiftçi. Çiftçiden istenen yüzde 30’luk kısım için bu 10,50 TL desteği de yüzde 30’luk kısma verilmiştir özellikle söyleyerek faturasız verin. Bu da 70+10= 80 TL’ye gelir. Bu ödemenin de Ekim ayı içinde yapılması çiftçi için çok iyi olacaktır.
- Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamasının diğer kısmı, çiftçi borçlarının ertelenmesi idi. Bunu duyan borçlu çiftçilerimiz bir nebze nefes almak adına bu kararnamenin bir an önce çıkmasını bekledi. Ancak Tarım Kredi Kooperatifi ve Ziraat Bankası borçlarının ertelenmesi kararı 2-3 ay sonra açıklandı. Bu arada bir çok çiftçimiz kanuni takibe girdi, borçlarını ödeyemedikleri için gecikme faizi ile karşı karşıya kaldı. Çıkan kararname ise maalesef Ocak ayında çıkmış olan bir kararnamenin şartlarına göre uyumlandırılmış; Kararnamede çiftçilerin kullandıkları sübvanse edilmiş borçlarının yüzde 12,5 faizle ertelenmesi maddesi dikkat çekmiştir (çiftçiye uygulanan normal sübvanse edilmiş kredi faiz oranı yüzde 8,5’tir. Yani normal faizin 1,5 katı fazla bir faiz oranı ile ertelemeye alınacak). Bu madde çok sayıda çiftçimizin bu erteleme yasasından faydalanamayacağı anlamına gelmektedir. Çünkü bir çok çiftçimiz daha önce borçlarını ödeyemedikleri için yapılandırmış, taksitlendirmiş, takibe girmiş ve icraya bile gitmiştir. Söz konusu kararnamenin maddesine göre bu durumdaki çiftçilerimizin hiç biri faydalanamıyor. Bu yetmiyormuş gibi bu yasadan faydalanmak isteyen üreticilere de TARSİM (tarım sigortası) şartı koşulmuş ve bu TARSİM poliçesinde de kuraklık ibaresinin geçmesi gerektiği şartı koşulmuştur, ki bu şartları yerine getiren çiftçi zaten hasarını sigorta şirketinden alacağı için erteleme ihtiyacı olmayacaktır. Bu kadar ağır şartları yerine getiren hiç bir çiftçimiz yoktur. Dolayısı ile bu yasadan maalesef hiç bir çiftçimiz yararlanamamıştır. Borçlar olduğu gibi gecikme faizi ile karşı karşıya kalmakta ve çiftçilerimiz icraya gitmektedir. Bu konunun çözüme kavuşması için yeni bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin çıkması ve çıkacak kararnamede çiftçi sınıflandırılması yapılmaksızın ‹Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine borcu olan çiftçilerimizin bütün borçları ertelenir› ibaresinin geçmesi gerekmektedir.
- Cazibe ile sulama yapılan bölgelerimizde sulama yöntemleri için daha büyük hibe ve desteklerin açılmasını istiyoruz.
- Özellikle Harran Ovasında suyu daha az ama daha verimli kullanacağımız damlama, pivot vb sulama sistemlerine geçebilmesi için çiftçiye çok daha teşvik edici desteklerin getirilmesini istiyoruz.
- Dane Mısır ve Kütlü Pamuk Destekleme tutarlarının arttırılmasını çiftçimiz talep etmektedir.
- Şanlıurfa üretim olarak fıstıkta 1. sıradadır. Kayda girmesi ve bu kıymetli ürünün desteklenmesi için fıstığa da ürün desteği istenmektedir.
- Şanlıurfa pamuk üretiminde de ilk sıradadır. Bu bölgede daha iyi üretim açısından Pamuk Enstitüsü kurulması çiftçi açısından yararlı olacaktır.”
ayaküstü mü bu kadar konuşma yaptı vay be ne çalışkan vekil be
Ankara da yapılan tarım şurasında ayaküstü tarım bakanına Urfa çiftçisinin sorunlarını içeren dosya veriliyor. Vaaayyy be hizmete bakar mısınız?
Eminim ki bakan içinde üç dört adet sayfa bulunan dosyayı alıp yanındaki yardımcısına vermiştir. Yardımcı da danışmanına, danışman da sekretere, sekreter de çöp kutusuna…
Bu işlerin böyle ayak üstü çözülmeyeceğini ilkokula giden çocuk bile bilir. Her şeyin bir adabı, bir usulü vardır.
Sağolsun bizim seçilmişlerimiz seçmeni kaz gözü ile gördükleri için böyle reklam kokan hareketleri çok yapıyorlar..
Şimdi dosya tesslim edildi, sonuç ne olacak? Hemen söyliyeyim… Çiftçi yine dedaş denen illet kurumun elinde oyuncak olacak, Bankalara ve tefecilere kurban edilecek, DSİ sulama borcu ile uğraşacak, elde ettiği ürünleri satmak için üç beş tüccarın oyuncağı olacak..
Son olarak sözde Urfa vekili olan sayın Açanal’a şunu söyleyelim.. Sayın Açanal; seçime (ki zamanında yapılırsa) yaklaşık 19 ay kaldı. Bu son dönemi iyi geçirin… Bol bol gezin, bol bol bakanlar ile reklam kokan pozlar verin, bol bol birilerini pohpohlayın… Ne de olsa bir daha vekil olamayacaksınız…. Millet seçmez demiyorum.. Atayan bir daha atamaz… Demedi demeyin… Görünen köy kllavuz istemez…