Bülent Okutan
15 Ocak 2007
Yıllar yılı şanlıurfa kent merkezinde yaşanan sorunlar bir türlü çözülememiştir. Bunun başta gelen sorumlusu öncelikle Belediyeler, sonrasında ise Milletvekilleri olmuştur. Fakıbaba öncesi yaklaşık 20 yıl boyunca Mahalli idaremiz olan Belediyenin başındakiler, siyasal olarak nedense sanki bazı konularda ! pilot il olan bu kentte oyları paket olarak ceplerinde taşımıştır. Kendinden emin bu politikacılar oy kaygısı olmadan açık ara ipi göğüsleyip Belediye Başkanlığı makamını kolayca da hep elde etmişlerdir. Ama kentin Belediyeyi aşan sorunları ise hep süregelmiştir. Bunun en basit nedeni ise hükümete ve muhalefete namzet vekil adaylarımızın şanlıurfa’yı es geçmeleri olmuştur. ıl merkezi nasıl olsa politize bir yerleşim birimidir. ıbre kimden yana ise şaşmadan onu göstermiştir. Bu zihniyetle partiler vekil adaylarını neredeyse yüzde 90 oranında ilçelere yada kırsala hakim isim ve aşiretlerden seçmiştir. ıl merkezinde ki oyları kazanmakla zaman kaybetmenin ne anlamı vardır ki. ılçelerde büyük paketler varken. Köyleri birer trafo, ikiyüz metre stabilize yol ile 300-400 oylu sandıklarla almak varken. Hem de firesiz. Ama muhtar garantisi ile. Son iki aydır bana ulaşan bir şikayetten gına getirdim artık. Konuyu oysa bir çok basın kuruluşu defalarca dile getirmişti. Ve köylere trafo götürmeden, stabilize yapmadan, şehirlinin oyunu alarak meclise giden birkaç vekil bu konuda mecliste önerge bile vermişti. Ama sözü makbul olanlar suskun kalınca sorun da, millet de ne yazık ki hala karanlıktaydı. Ben de bu köşede bir iki yazdım, ama yok kapı duvardı. Koca Bahçelievler semti karanlıktaydı, karanlıkta da kalacaktı böyle kalırsa. En büyük araştırmacı-gazeteci Uğur Dündar’dan sonra, ikinci büyük araştırmacı-gazeteci ben sonunda durumu kurcalamaya karar verdim. TEDAş’ın en kilit birimlerine ulaştım. Sonuç çarpıcı ve dehşet vericiydi. Kurum durumun farkındaydı. Genel Müdürlüğe olay bir raporla iletilmiş, sağlanacak ödenekle alınacak yeni ek trafolar takılacak ve aydınlık sağlanacaktı. Baktım uzun hikaye. Halbuki Bahçelievler bir köy olsa oy kaygısı ile bırakın devletin getirip takmasını, bir milletvekili adayı bile bu güne kadar çoktan getirip bir trafo kondururdu buraya. Sanki yapmamışlarmıydı geçmişte. Gün saksıyı çalıştırma günüydü, hem de halk adına. Ben de kalkıp bir mektup yazdım değerli vekillerimize. Anlayacakları dilden. Umarım bu mektup bir trafo kazandırırdı yüz bin insanın yaşadığı bu bölgeye. O Mektup ise şöyleydi ; “Vekile mey kiymetli, Em, ne bağliya merkeze, ne em direkt merkeza merkez Bahçeliverın xelke. Bemta me lı kusure mınze mekın, lı gunde me va du mehın her ifar seet şeşadan hettani xeşta elektiriki menay bırrine. Semtame lı kusure mınze mekın, lı gunde me sed hezzar seri seçmen heye. Qu hun ve derdi menra dermaneki buhunın, eme ji venra minnettar bıbinın. Bulent Okutan (Jı muxtare gunde Bahcelievler) şimdi bazı okurlarım bunun Türkçesi ne diye merak etmiştir. Vekillerimizin anladığı dilden yazdığım yakarışın Türkçesi şu ; “Değerli vekillerimiz, Bizler merkeze bağlı değil, direkt merkezin merkezinde ki Bahçelievler köyü sakinleriyiz. Semtimizde, pardon köyümüzde yaklaşık iki aydır her akşam saat 18’den 20 ye kadar elektrikler kesik. Semtimizde pardon köyümüzde yüz bin seçmen var. Eğer siz bu sorunumuza bir çözüm bulursanız, size minnettar kalırız. Bülent Okutan Bahçelievler Köyü Muhtarı Hadi yine iyisiniz Bahçelievler köyü sakinleri bu kıyağımı unutmayın. Artık elektrik sorununuzu çözülmüş bilin. Bu yazının başlığı olan “Vekile wani mınra ne lazıme”nin türkçesi mi ne? O bizi ilgilendirmez. Onu söyleyen Bahçelievler köylüleri değil, Bahçelievler Semtinin sakinleri. Onlar orada şöyle demiş ; “Böyle vekiller bize gerekmez”