Yapmayın bunu Allah rızası için…

Faruk DEVECİ

—————————————–

Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, GTV-Edessa TV ve Kanal Urfa’nın canlı yayınladığı  “Pandemide Yeni Dönem ve Aşı Çalışmaları” içerikli ortak canlı yayında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Yaklaşık 1,5 yıldır dünyanın Pandemiyle mücadele ettiğini, Türkiye’nin bu anlamda başarılı bir performans  ortaya koyduğunu anlatan Vali Erin, bu süreçte kalabalık ortamlarda taziye ve düğün gerçekleştirip gerekli hijyen kurallarına uymayanlara sitem etti.

Vali Erin’in açıklamalarından satır başları şöyle:

”Salgınla mücadelede ek silahımız var o da aşı.. Urfa’da aşılamayı yüzde 75’lerin üzerine çıkarmak zorundayız. Şu anda yüzde 50’nin altındayız. Daha önümüzde kat etmemiz gereken uzun bir yol var. Aşılamanın yaygınlaştırılması adına ne yapılması gerekiyorsa yapıyoruz. Şu anda Hastanelerimizin, sağlık merkezlerimizin hepsinde aşı yapılıyor Geçici aşı sıkıntısı yaşandığı zamanlarda dahi Şanlıurfa istisna tutuldu, randevu sistemine başvurmadan vatandaşlarımız aşılarını yaptırabilirler.  Ayrıca 300 civarında mobil aşılama ekiplerimiz var. 107 araçla mahalle mahalle sokak sokak dolaşmak suretiyle AVM’lerde, cami çıkışlarında, taziye evlerinin, düğün salonlarının yanında vatandaşlarımızı aşı olmaya teşvik etmeye çalışıyor, aşı hizmetini onlarının ayağına götürüyorlar.

Kısıtlamalar kaldırıldıktan sonra insanlarımız maalesef salgın riski tamamen ortadan kalkmış gibi davranıyorlar.

Gençlerimize sesleniyoruz. Kendi sağlığınız hem de birlikte yaşadığınız büyüklerinizin sağlığını korumak açısından aşı konusuna gereken hassasiyeti gösterin.

1. 35 yaşında Covit’ten Hastaneye yatıp cenazesi çıkanlar gördük. Salgının başında yapılan değerlendirmelerin aynısını şimdi yapmak yanlış olur, Delta varyantı çok hızlı yayılıyor ve ağır seyrediyor.

17-35 yaş aralığında olup aşılanması gerekenlerin sayısı 600 binin üzerindedir ama burada çuvallıyoruz.

Bizim hedef nüfusumuz 1 milyon 133 bindi. 700 bini 18-35 yaş aralığında. Aşılama oranımız halen yüzde 50’nin altında.

Ne olur aşılarınızı yapın. Türkiye’deki gençler ne yapıyorsa siz de onu yapın. Sağlık Bakanımız, Bilim insanlarımız ne diyorsa siz de onu yapın. Onun bunun yanlış bilgilendirmelerine kulak asmayın. Kendinizi koruyun, toplumu koruyun.

35-64 yaş aralığındakilerin aşılanmasında daha başarılıyız. 64 ve sonraki yaş grubunun aşılanmasında da iyi durumdayız. 

Önümüzdeki handikapları biliyoruz. Bunlardan biri de mevsimlik tarım işçileri. Tarım İl Müdürlüğü üzerinden diğer illere gönderdiğimiz tarım işçisi sayısı geçen yıl Pandemi döneminde 350 bin civarındaydı. Geçen yılki veriler üzerinden baktığımızda 1 milyon 133 bin hedef nüfusumuzdan yaklaşık 150 bini Ordu’da, Trabzon’da, Manisa’da, Eskişehir’de ve diğer illerde mevsimlik tarım işçisi olarak bulunuyorlar. Bu durum aşılanma açısından artı ve eksisiyle Şanlıurfa’nın hanesine yazılıyor. sürekli iletişim halindeyiz. Bulundukları yerlere mobil ekipler gönderilerek aşılanmaları sağlanmaya çalışılıyor. Ancak Urfa’da yaşadığımız sıkıntıların benzerini oralarda da yaşıyoruz. 

Kısıtlamaların geri gelmemesi, sağlık sistemi üzerindeki yükün artmaması, durumun daha da ağırlaşmaması açısından aşı konusunda farkındalık yaratmamız gerekiyor.

Taziye sahibinin mutlaka yemek yapmasına gerek yok. Devlet bunu yasaklamaz ancak İl Hıfzısıhha Kurulu olarak bu yönde de karar aldık. Bu kararı tüm ilgili kişi kurumlara tebliğ ettik. Şu anda taziye evlerinde halı yasak, çay-kahve ikramı yasak, yemek yasak. Bir kez uyaracağız sonra da idari yaptırımlar başlayacağız. 36-40 bin lira arasında para cezası ve taziye evlerinin mühürlenmesi gibi yaptırımlar uygulamak zorunda kalabiliriz. 

Ankara’dan bir talimat beklemeden Urfalılar olarak bunu başarmamız lazım..

Bir toplumsal baskı hissetmesinler. Yemek vermiyoruz diyebilsinler. 

Diyarbakır’da, Mardin’de bir tane halılı taziye evi göremezsiniz. Urfa’da neden var?

Bir bardakta 300 kişiye neden kahve ikram edilir?

Bir kişinin 300 kişiye virüs buluşturmaya ne hakkı var?

Neden bunu zorunluluk hissediyor insanlar? Kredi çekip taziyesini yapan hemşerilerimiz var. Bunun için devlet yasak mı getirmeli yani.

Bu süreçte taziye yapmayın. Normale dönüldüğünde taziyenizi yapın ama temiz ortamda yapın. Yemekte vermeyin. Yani biz bunu başaramaz mıyız? Bunu Mardin başardı, Şırnak başardı. Hakkari başardı. Batı illerinde zaten yok, bir tek Urfa’da var. 

Taziyeye gelen adam sayısıyla övünmek bir şey getirmez. 

Bunun için Bilim Kurulunun bir karar almasına gerek yok. İçişleri Bakanlığının bir yasaklama kararı almasına da gerek yok. Normal zamanlarda da bunun böyle olması lazım.

Şimdi görüyoruz ki büyük bir risk var, büyük bir tehlike var. Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Yazıktır, günahtır.  Dinimiz böyle emrediyor. Bilim de bunu diyor. Biz bunun aksini yaparak insanları bu şekilde hasta ederek, hukukuna girerek bunun hesabını nasıl vereceğiz. Yapmayın Allah rızası için.

Geçen gün bir taziyeye gittim. Küçücük bir yerde 300 kişi var.  Omuz omuza oturuyorlar. Bir tane maskeli Allah’ın kulu yok. Halılar yerde, sofra serilmiş, çoraplı-çorapsız. Ortamın insanlara verdiği zararı düşünün Allah rızası için.

Düğünlerde o böyle yaptı ben daha şatafatlısını yapayım gibi bir yarışın içerisine gireceğinize, ‘Sade bir düğün yaptı, insanlara zarar vermeyecek bir ortam sağladı’ desinler diye yarışın. 

Deltayla birlikte artık insanlarla saatlerce bir arada kalmanıza gerek yok. Daha hızlı yayılan, gençleri de etkileyen, daha ölümcül olan salgınla karşı karşıyayız.

Diğer bir soru yasaklar gelecek mi? Esnafımız, otel işletmecileri, lokantacılar, halı saha işletmecileri avazı çıktığı kadar bağırmadı mı, artık yeter bu yasakları kaldıramıyoruz diye. Hep birlikte bunun ekonomiye olumsuz etkilerini yaşamadık mı? Dayanılmaz noktaya gelindiğinde açıklamalar gelmedi mi? Her şey yasaklandı mı? Sokağa çıkma kısıtlamaları uygulanmadı mı? İşini kaybedenler olmadı mı?

Bazı iller aşısını yüzde 80’e çıkardı, dolayısıyla tekrar bir kısıtlamayla karşılaşmayacaklar. İstanbul gibi devasa bir şehirde bile aşılama oranı yüzde 70’e doğru adım adım ilerliyor. Kısıtlama nereye gelir? Aşılama oranı yüzde 45’lerde olan Urfa’ya gelir. Esnaf kapanırsa nerede kapanır? Urfa’da kapanır. Tekirdağ’da, Eskişehir’de, İzmir’de, Çorum’da kapanma olmaz. 

Hastane servisleri iki katına çıkarsa kapanmaktan başka çare kalmaz.”

Çekimi Nevali Otelde yapılan programa Vali Erin’in yanı sıra; Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, İl Sağlık Müdürü Prof.Dr.Mehmet Gülüm, Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat, Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş, Karaköprü Belediye Başkanı Metin Baydilli, Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri ve CHP Şanlıurfa Milletvekili Aziz Aydınlık da katıldı.