Ali H. Demir
26 Aralık 2006
ıyi bir eğitim faaliyetinin yürütülebilmesi çeşitli faktörlerin varolmasına bağlıdır. Bu faktörlerden ilki fiziki ortamın varlığı, eğitim yapılacak ortamın uygun olmasıdır. Eğitim denilen faaliyet fiziki bir ortama ihtiyaç duyar. Eğitimle ilgili değerlendirme yapanlar formal ve informal eğitim faaliyetinden söz ederken okulda yapılan eğitimin planlı, programlı, bilimsel temellere dayalı olarak yapıldığını söylerler. Eğitim faaliyeti aile ortamında, yaşadığımız çevrede de yapılır. Ancak bu şekilde yapılan eğitim tamamen tesadüflere bağlıdır. Gelişmiş toplumlarda daha çok planlı, programlı, bilimsel temellere dayalı olarak yapılan eğitim faaliyeti gelişmiş durumdadır. Böylesi bir faaliyetin yapılabilmesi için okul adını verdiğimiz fiziki ortamın hazırlanması eğitimin ilk adımı, başlangıç noktasıdır. Fiziki ortamın hazırlanması iyi bir eğitimin yapılması için gerekli şart olmakla birlikte yeterli bir şart değildir. Fiziki ortamın var olması sonrası bu ortamı paylaşacak öğrenci sayısının da yeterli sayıda veya uygun sayıda olması gerekir. Öğrenci çok az veya çok kalabalık olursa eğitim faaliyeti bundan olumsuz etkilenir. Çok az sayıdaki öğrencinin bulunduğu bir ortamda öğrenciler arası etkileşim çok az olacağı için eğitimde istenen hedeflere ulaşmak zorlaşacaktır. Benzer bir şekilde öğrenci sayısının çok kalabalık olduğu durumlarda da tüm öğrencilere ulaşmak imkansız hale gelecektir. Eğitim ortamında uygun sayıda öğrencinin bulunması gerekmektedir. Bir bakıma niteliğin şartlarından birisi fiziki ortamı paylaşacak öğrenci sayısının da uygunluğuna bağlı olmaktadır. Niteliğe yönelik bir diğer unsur iyi bir öğretim personeli yani öğretmenlerin nitelikli olmasıdır. Öğretmenin yeterli, yetenekli, çalışkan ve istekli olması gerekir. Öğretmen sayısı az olursa tüm öğrencilere ulaşması imkansızlaşır, öğretmen yeteneksiz olursa öğrencileri iyi bir şekilde, gereği gibi yetiştiremez. Çalışkan ve istekli öğretmen eğitim kalitesi için çok önemlidir. Öğretmen öğretim işini iyi yapabilmelidir. Metotları doğru kullanan bir öğretmen kısa zamanda doğru sonuçlar alabilir. Öğrencilerin eğitime karşı duyarlı, istekli olmaları da niteliği arttırıcı önemli unsurlardan birisidir. Öğrencilerin iyi motive olmaları eğitimde başarıyı getirir. Bu motivasyonu öğretmenler, aileler, çevre ve toplum hep birlikte sağlayabilir. Sadece öğretmenden öğrencileri motive etmelerini beklemek başarıyı getirmez. Öğrencilere yol gösteren önder konumdaki kişilerin varlığı eğitim faaliyetlerinde başarı için kesinlikle şarttır. Günümüzde öğrencilere televizyonlar aracılığıyla örnek şahsiyetler gibi gösterilen kişilerin onların okul yaşamına ne kadar etki ettiğini rahatlıkla görebiliriz. Öğrenciler televizyon filmlerinde gördükleri, beğendikleri kişileri okul ortamında ve diğer günlük yaşamda sürekli taklit etmektedirler. Bu nedenle öğrencileri eğitime, başarıya, bilgiye yönlendiren motive eden unsurların öğretmenler, aileler, çevre tarafından mutlak surette çoğaltılması, desteklenmesi gerekir. Nitelikli bir eğitim için öğrencilerin tanınması ve yetenekli oldukları, başarılı oldukları, sevdikleri alanlara yönlendirilmesi gerekir. Bu doğru yönlendirme eğitime dair çabaların boşa gitmemesine neden olur. Aksi halde istekli veya isteksiz zoraki olarak herkesi aynı sürece tabi tutmak her tür kaynağın, değerin heba olmasına neden olur. Bu konuda eğitim sistemimizde büyük eksiklikler görülmektedir. Eğitim imkanına kavuşamadığı için kaybolan değerlerimiz yanında eğitime tabi tutulup yetenekleri ortaya çıkarılamadığı için heba olup giden beyin gücümüzün de haddi hesabı ne yazık ki yok. Eğitimin niteliği konusunda duyarlı bir çevrenin varlığı da oldukça önemli unsurlardan birisidir. Çevre her yönüyle eğitimi desteklemelidir. Bunun sağlanması için ya çevreyi yapılan eğitime inandırmak ya da çevrenin inandığı şekilde eğitim faaliyetlerini düzenlemek gerekir. Çevre kurumsal yapıları çepeçevre içine alır, etkiler, yönlendirir. Çalışmaları destekler yada köstekler, engeller. Eğitim faaliyeti toplumsal bir hizmet olarak yürütülmektedir. Bu nedenle toplumsal değerlere rağmen eğitimle bir takım yabancı değerler verilmeye çalışılırsa eğitim faaliyetine katılan kişilerde çatışmalar doğar. Bunda direnilirse çevre ile eğitim örgütü arasında çatışma doğar. Çatışma ise ortak amaçlar doğrultusunda olmazsa toplumsal ve kurumsal gücü azaltır. Bir diğer unsur etkili bir yönetimin varlığıdır. Yönetim kurumları olumlu veya olumsuz etkiler. Kurumsal yönetim veya kurumlar üstü yönetim, üst yönetim toplumsal kaynakları yönlendirme görevini yürüten kamu yönetimi eğitim faaliyetini olumlu veya olumsuz mutlaka etkiler. Eğitim sistemi sadece öğretmen-öğrenci ilişkisine dayanmaz. Öğrenme öğretme süreci denilen eğitim faaliyeti bir çok değişik işlevin doğru bir şekilde organize edilmesi ile başarıya ulaşır. Bu organize işi yönetimle doğrudan ilişkili bir durumdur. Eğitim faaliyeti bir tek okulda ve bir tek öğretmenle yürütülen bir etkinlik değildir. Bir çok kişinin dahil olduğu bir faaliyette ise yönetim kavramı kesinlikle etkin bir şekilde kullanılmalı, işletilmelidir. Bu işi yapacak kişilerin niteliği eğitim faaliyetine doğrudan etki eder. Okul veya kurumlarda yapılacak eğitim faaliyeti basit, anlaşılır bir programla sunulmalıdır. Hazırlanacak program da sonuçta eğitim faaliyetlerinin yönünü gösterir. Eğitimin, eğitimcilerin çalışmalarını olumlu veya olumsuz etkiler. Herkesin farklı şekilde algıladığı bir program yol gösterme yerine yolu şaşırtma işlevi görürse eğitim hedeflerine ulaşamaz, hedefsiz yapılan bir faaliyet ise kesinlikle nitelikli olamaz. Sürekli gözden geçirilen ve geliştirilen bir sistemde eğitimin kalitesini sağlamada önemli bir işlev icra eder. Sistem birbiriyle ilişkili parçaların çalışmasını anlatmada kullanılan bir kavramdır. Bir kere yapıp bitirilen, kurulan bir sistem kendi kendine bırakılır, sadece ortaya çıkan ürüne kaba bir değerlendirme ile bakılır veya bazen hiç bakılmaksızın işletilmeye devam edilirse bu sistemin ürünlerinin nitelikli olup olmadığı konusunda bir kanaate ulaşılabilmesi mümkün değildir. Bu tür bir uygulama sistemi kuran ve işletenlerin kendilerini aldatmaktan başka bir işe yaramaz. Bu nedenle kurulan sistemin işleyişi, sonuçta çıkan ürün, işleme süreci, süreçte rol oynayan insan ve maddi her tür unsur sürekli gözden geçirilmelidir. Eğitim sistemi de sistem özelliği taşıdığı için ilişkide olduğu tüm diğer sistemlerden olumlu veya olumsuz etkilenir. Sistemin içinde bulunan insan unsuru her an her şeyden olumlu veya olumsuz etkilenebilir. Bu nedenle insan unsuruna etki eden diğer tüm sistemlerin çok dikkatli ele alınması gerekir. Sistemde yapılacak değişikliklerin ortaya çıkaracağı etkilerin çok iyi hesap edilmesi gerekir. Değişikliğin etkileyeceği diğer alanları dikkate almaksızın yapılacak bir değişiklik, uygulama sistemin dengesini bozar. Sonuçta dengeyi tekrar kurmak çok çok zor olabilir. Sistemin dengesine yönelik değişiklikler ancak sistemi kurma gücünü elinde bulunduran makamlara aittir. Bu nedenle sorumluluk da yine aynı makamlara aittir. Sürekli kendini geliştiren bir yapı, bireylerin de sürekli kendini geliştirmelerini sağlayan bir yapı kurulup işletilmesi de niteliğe yönelik etki eden unsurlardan birisidir. Görevinin gereğini layıkıyla yerine getiren bir kişiyle getirmeyen bir kişinin aynı muameleyi gördüğü sistemlerde nitelikten bahsedebilmek imkansızdır. Nitelik ancak nitelikli insanların bulunduğu bir ortamda ortaya çıkar. Adil, objektif, şeffaf bir denetim ve değerlendirme sisteminin kurulup işletilmesi nitelikli eğitim için olmazsa olmaz şartlardan birisidir. Her faaliyetin sonunda bir hesap, değerlendirme yapılması zorunludur. Değerlendirme yapılan çalışmanın sonunda amaçlara uygunluk düzeyini de belirler. Bu nedenle nitelikli bir eğitim faaliyetinde denetim ve değerlendirme vazgeçilmez bir unsurdur. Bu değerlendirmenin adil, objektif, şeffaf olması çalışmanın geçerlilik ve güvenirliğini arttırır. Bireyleri, toplumu, kurumları sürekli teşvik eden, güdüleyen bir ideal, bir değerler sistemi de mutlaka olması gerekir. Dünya üzerinde yaşayan insanlar sadece maddi bir takım teşvik edici araçlarla güdülenemez. Bireyleri ve toplumları peşinden sürükleyen öyle idealler, düşünce ve değer sistemleri geliştirilmeli ki insanlar bu uğurda her şeylerini ortaya koyabilsinler. Eğitimin niteliğine dair söylenecekler bir veya birkaç yazının sınırlarına sığmayacak kadar kapsamlı. Daha sonraki yazılarda görüşmek dileğiyle. Okuyucuların kurban bayramlarını şimdiden kutluyorum. Selam ve saygılar.