Mahmut Çepoğlu
4 Ekim 2006
Tabi bu yolculuk öyle durup dururken olmadı. Çocuklarımın başarısıyla hep övündüğüm gibi kimi zaman üzüldüğümde olmuştur. Hep bu örneği veririm. En iyi bir madeni, en kötü bir fabrikada işletirsen yine başarılı bir çalışma elde edersin. En kötü madeni en iyi atölyelerde fabrikalarda da işletsen elde edeceğin madenin değeri kadardır. Bunu çalışmayan öğrenciler için söylüyorum. En iyi okullarda en iyi dershanelere de göndersen o madenin işlenecek bir yanı yoksa boşuna emek vermiş olursun. Koşacak at piste bakmaz. ışte övündüğüm bir davranıştan dolayı ıstanbul’a seyri seferde bulundum. Kızım ıstanbul Tıp Fakültesi diğer ismiyle Çapa’yı kazandı. Dolayısıyla kayıt işlemleri için gittim. Başarı azmin zaferidir. Azim insanı ayakta tutma becerisidir. Çok kolay misafir olacağım rahat ettiğim birde bir evimiz var. Örf adetlerimiz gereği insanın babası olmayınca, en büyük ağabeyi insanın babasıdır. ışte böyle bir baba ve ağabeyi sıfatıyla kız kardeşimin evine misafir oldum. Hizmette kusur etmeyen bir de enişte oldu mu? Hele işi de buna uygunsa gel keyfim gel…Bu vesileyle Fatma ve Hanifi Tuncel çiftine mutluluk, Dilan’a, Büşra’ya, Ahmet Arif’e, M.Mustafa’ya sağlık afiyet ve başarı dileklerimi sunuyorum. Çapa Tıp Fakültesi’nde ilk önce bir Urfalı olan Prof.Dr. Abdulkadir Kaysı beyi ziyaret ettim. Ardından yıllar geçmesine rağmen hala unutamadığımız, ıstanbul’a gittiğimizde bir vesileyle görüştüğümüz, daha önceleri Urfa’da Dahiliye uzmanı olan, ancak şimdi Prof.luğa yükselmiş olan ve bir aile hekimi gibi bize yakın olan Cemil Taşçıoğlu’nu görmeden dönmek olmazdı. Bu gidişimin en güzel yanı çalışmalarını sürdürdüğüm ve Urfa’yı çocukluğumdan alıp bu günlere getirdiğim “şehir Yazıları” olarak adlandırdığım “Tarihin Adı Urfa” isimli kitabımın ne durumda olduğunu gördüm. Kitap bitme aşamasındaydı. Mizanpajına yardım da bulunup Dr. Abdi Demirtaş tarafından çekilmiş fotoğraflarla yazıları süsledik. Ardından hazırlanmakta olduğum ikinci şiir kitabım olan “Sözün Çığlığı” isimli kitabın mizanpajı ile ilgilendim. Her iki kitapta Kent Yayınları arasında çıkacak. Kent yayınları sahibi Süleyman Çevik Beye teşekkürü bir borç biliyorum. Hele mizanpaj konusunda büyük fedakârlıklarda bulunan Ali Karadeniz’in emeği hiç inkara gelmez. En geç bayramdan sonra ki hafta olarak okuyucuları ile buluşacağını bekliyoruz. Kitap yayın evi Laleli semtinde olduğu için her fırsatta Siverek Kültür ve Yard. Derneğine gidiyor, orada bulunan diğer dernek başkanlarıyla buluşma olanağı sağlanıyordu. Buluştuğumuz dernek başkanlarından biri de ş.Urfa Ceylanpınar Yard. ve Dayn. Derneği Bşk. Mehmet Tapucu beydi. Kendisi emekli bir memur ve yine aynı zamanda benimde köşemi takip eden bir okuyucu olduğu için onunla seve seve buluştum. Tahlil ve önerileri hayli dikkat çekiciydi. Siverek’liler Derneği’nin bana uzattığı, önemsediğim bir çalışma olan DGD (Doğu Güneydoğu Dernekleri) platformu tüzüğü oldu. 2005 yılında ıstanbul’da bir araya gelen dernekler böyle bir oluşum içine girmişler. Ciddi bir platformun ürünü. Tüzüğe bakılırsa takdir edilecek bir çalışma. Platformun adı ve amblemine bakıldığında birleştirici, yapıcı birlikten kuvvet doğarın ifadesi olarak güneşin altında el sıkışma, büyük başarılara uzanan bir çalışma olarak amaçlanmış. Platformun kuruluşunda tüm Urfa dernekleri yer almış. şanlıurfa Dayanışma Derneği, Siverek Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Viranşehirliler Sos. Yard. Dayn. Ve Kültür Derneği, ş.urfa Ceylanpınar Yard. Ve Dayn. Derneği, Hilvan Yard. Ve Dayn. Derneği, Birecikliler Yard ve Dayn. Derneği, şanlıurfa Suruçlular Dayn. Ve Yrd. Derneği. ıstanbul’daki dernekler arasında dayanışmayı sağlama ve çeşitli etkinliklerde birlikte olma amacıyla bir birliktelik sağlamışlar. Ancak bunun ne derece etkili olduğu veya olacağı daha netlik kazanmamış. Aslında bu platformun çalışma alanı çok geniş yapacağı çok iş var. Platformun amaçları arasında birleştirici yapıcı insan haklarına saygılı, üretken, özverili, öngörülü, güven verici, ufku geniş insanların doğup büyüdüğü çağdaş bölgeler imajı yaratmaya çalışır şeklinde geniş bir yelpazede çalışmayı aruzu ve amacında oluşları bizleri mutlu kılar. Ancak bugün ülke şartlarında bu maddelerin hangisini yerine getirebilecekleri meçhul görünüyor. Biz yine de başarı dilekleri ile onları kutlayalım. Başarı insanlığın hizmeti için olsun.