Mahmut Çepoğlu
7 Haziran 2006
Zaman zaman gazete sayfalarında Türkçe için yazılanlara rastlıyoruz. Elbette insan olarak dili en güzel şekilde kullanmak, başarılı bir kalem yada kelam erbaba olmayı arzular. Nedense konuşurken cümlenin başını sonunu düşünmediğimiz gibi kelimeleri de yerli yerinde kullanmıyoruz, kimi zaman. Hele bu konu uzmanları arasında konuşulmaya başlandığını görünce bende bu konuda birkaç kelimeyle katkı sunmak istedim. Yöremizde ticari kazanmadan, yaptığımız dualara kadar üç dil kullanılmadı mı olmuyor. Bu üç dille kullanılınca bazı sözcükler dilden dile rahatlıkla geçiyor. Ben yöre olarak bunu normal karşılarımda, ulusal medya da bu tür yanlış ve eksiklikleri görünce ister istemez biraz üzerinde düşünmek zorunda kalıyor insan… Sözcükler dili, dil dolayısıyla sözlü kültürlerin temelini oluşturur. Hatta yazıya dökülmesine yine söz aracıdır. Dolayısıyla dil yapısı ve kelimelerin yerli yerince kullanılması konusunda birkaç örnek vermek istiyorum. Örneğin; eski kültür müdürü olarak kullandığımız cümlenin doğrusu kültür eski müdürü olması gerekir. Yada eski şanlıurfa milletvekili değil de şanlıurfa eski milletvekili olarak söylenmeli ve yazılmalı… GAP kelimesi ( Güneydoğu Anadolu Projesi) nin kısaltılmış şeklidir. Bazı kısaltılmış isimler var ki bunlar kendi başına bir sembol bir simge olurlar. Dolayısıyla onların açılımı yapılmadan insanlar hemen anlar. “GAP” bir isim olduğuna göre konuşurken veya yazarken GAP kelimesinden sonra “proje” kelimesini kullanmak kadar normal bir şey olamaz. Proje kelimesi artık GAP’ı tamamlayan bir kelime konumundadır. Açılımı yapıldığında veya konuşurken söylendiğinde zaten kullanılmakta. Ancak sadece GAP denince elbette proje kelimesini eklemek gerekmektedir. Bir örnekle bunu netleştirmeye çalışalım. AB diyoruz. Konuşurken “AB birliği” deyip konuşmalarda anlaşılsın diye ifade ederiz. Bu doğrumu elbette doğrudur. Çünkü AB artık bir isimdir. AB dedikten sonra birlik kelimesi de yine onun tamamlayan bir kelimedir. Her ne kadar Avrupa Birliğinin kısaltılmışı ise de GAP gibi AB da bir simgedir. Buna benzer kelimeler fazlasıyla vardır. Ancak bunu tüm kısaltılmış isimler için söylemek mümkün değil nedenine gelince kelimeler kısaltılırken kulağa hoş gelmesi gerektiği gibi yazımda kelime olsun diye daha kolay olur. Buna benzer örneklerden bir başkası, Nato, Cento aynı şekildedir. Nato paktı veya Cento paktı diyoruz. Oysa zaten o kelimelerin kısaltılmış halinde pakt kelimesi vardır. Mutlaka dil bilmek bazı kelimelerin anlamlarını ve kullanılması gereken yerleri yazmakta büyük fayda vardır. Hafır Arapça kazı demektir. Bu Türkçe de hafriyat olarak kullanılmakta bazı konuşmalarda tanık oluyorum “bu hafriyatı nere döktünüz” veya “bu hafriyatı falan yere dökünüz” gibi konuşmalara rastlıyorum. Oysa hafriyat geniş kazı çok kazılan çukur yeri anlamında. Öncelikle teknik bir kelime olan hafriyat kelimesi aynı zamanda arkeolojide kullanıldığı gibi inşaat ve tarımsal alanda da kullanılmaktadır. şimdi bu konuyu biraz aydınlatmak için “Nakıl” kelimesini örnek vererek izah etmeye çalışacağım. Nakıl taşıma demektir. Nakliyat taşımacılık denmektir. Ancak konuşurken nakliyecilik diye izah edilir. Oysa taşıma, taşımacılık olur, nakliyat zaten taşımacılık demektir. Yine hamal diyoruz. Hamal Arapça heml dan türemiş bir kelime. Yük kaldırana biz hamal diyoruz. Oysa hamal yüklenen kişi demektir. Hamal eşittir yüklü… Oysa Türkçe de bir mesleği belirlemek için “cı, çı, çu, çü” ekleri konur. Sobacı, kürkçü gibi oysa hamalcı dememiz gerekirken biz hamal diyoruz. Kasap, terzi de aynı minval… Dilimizden düşmeyen bir kelime daha. Bahçıvan Türkçe’de “van” ekinin kullanıldığını hiç gördünüz mü? Türkçe de böyle bir ek yoktur. Mesleği belirleme anlamında. “Van” eki “eğiten, bakan, hizmet eden” mesleği belirleme anlamında kullanılır. Türkçe’yi arı bir hale getirmemiz için yabancı eklerden meydana gelen kelimelere fazla önem vermememiz gerektiğine inanıyorum. Bir türküde bakıyorum berivan kullanılırken bir başkası berici diyor. Hangisi doğru derseniz Türkçe’de ikisi de yanlış. Beri diye Türkçe’de bir kelime yok. “Beri” süt sağma, berivan süt sağıcı demektir. Bakıyorum Türkçe konuşanlar bunu berici olarak belirlemektedirler. Oysa Türkçe’de “beri” diye bir kelime yok… Olur derseniz hepsi olur. Ama Türkçe kurallarına uygun kelime arıyorsanız yukarıda saydığım örnekler uygun değildir.