Mehmet Göncü
19 Temmuz 2006
Uygarlıkların harman olduğu bir coğrafyada binlerce yıllık bir geçmişten gelen çok boyutlu bilgiler arasında önemli bir yer tutar, yemek kültürümüz ve alışkanlıklarımız.
Bu manada; ılimizin yetiştirdiği değerli öğretmenlerimizden biri olan Semra Algın (Akıl) hanımefendinin yazmış olduğu, şanlıurfa Belediyesi Kültür Ve Turizm Müdürlüğü yayınlarından olan “Yöremizden Sofranıza Urfa Mutfağı” isimli kitabı defalarca okudum.
Kitap; tek kelime ile izah edilecek olursa, yöremiz yemeklerini tanıtım açısından gerçekten bir şaheserdir. Yazar binlerce yıllık bilgileri imbikten geçirerek birer bal damlaları halinde okuyucuya sunmaktadır. Ayrıca yemekler ve yapılışları çok sade bir anlatımla ve kolay anlaşılır bir şekilde kaleme alınmıştır.
Bilindiği gibi her yörenin yemek kültürü o bölgede yetişen ve yaşayan bitki ve hayvan potansiyeli ile doğru orantılıdır.
Bu nedenle ağırlıklı olarak Urfa mutfağının temelinde, tahıl, hayvan azda olsa sebze ürünleri vardır. Bunların en önemlileri ve vazgeçilmezleri ise bulgur, et, Urfa yağı ve isottur.
Urfa yemekleri kitaptaki tarife göre yapılırsa gerçekten çok besleyici ve şifa kaynağıdır. Zira tarifte, salatalar ve tatlılar dahil hemen hemen yüzde doksan her yemekte tarçın kullanılmaktadır. Keza tarçında bulunan (metil hidroksil kalgon plumer ) adlı bir madde Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bazı ciddi akedemik bilim kuruluşlarının araştırmalarına göre, bu madde hücre zarına yaptığı olumlu katkılar nedeni ile fazlası kan yağlarına dönüşecek olan şeker moleküllerini emerek faydalı bir hale getirmektedir.
Demek ki, atalarımız farkında olmadan tarçındak