Mehmet Göncü
17 Mayıs 2006
ınsan denilen bu güzel canlı, ne kadar sosyallaşıp, topluca kentler kurarak, dar bir alanda yaşamak zorunda kalmış olsalar da, Doğadan kendilerini soyutlayamayacağı için yaşadıkları mekânları, şehirleri, yeşil alanları, park ve bahçelerle donatıp, bir nebze olsun doğayla özdeşleşmeyi gerçekleştirmişlerdir. ıyi düşünen medeni toplumların, kurdukları kent dokusunda yukarıda saydığım özellikler bariz bir şekilde görülür. Hatta uygar olmanın ölçüsü bir şehrin kültür varlıkları kadar, tabiat varlıklarına verilen önemle de belirlenir. Toplumdaki görev bölümü organizasyonunda bu işleri yapmakla belediyeler daha çok vazife üstlenmişlerdir. Yazımın konu başlığında belirttiğim hususa gelince, bu güzellikleri yapmak ve bu ağaçları, çiçekleri yetiştirmek, ekmek, dikmek kadar belkide daha önemlisi, onları korumak, bakımlarını yapmak ve yaşamalarını sağlamaktır. Bu yılda her yıl olduğu gibi şanlıurfa Belediyesi tarafından şehrin muhtelif yerlerinde ağaçlandırmalar yapıldı. Ancak bu ağaçların büyük bir bölümü yaşayacak, diğer bir kısmı ise bakımsızlık ve çocukların tasalutuna uğrayacakları için yeşeremeden kuruyup gideceklerdir. Deneyimlerime dayanarak söylüyorum, ilk defa dikilen bir fidan, o yıl iyi bakılır ve iyi su verilirse bir dahi ki sene bakımı daha kolaylaşır ve daha az suya ihtiyaç duyar. Bu nedenle; şehir halkından bir çevre dostu olarak istirham ediyorum. Gelin elele verip, belediyemize yardımcı olalım. Evimizin, işyerimizin önündeki genç fidanlara ve ağaçlara sıcak günlerde görevlilerinin yanı sıra bizde su verelim. Dolayısıyla ağzı, dili olmayan bu güzel canlı kardeşlerimizle dayanışma içinde olalım. Ben şahsen her gün bu sulama işini sürdürmeye çalışıyorum ve de çok mutlu oluyorum. Unutmayalım ki, bu ağaçları korumak ve sulamak yalnız belediyenin işi değil, hepimizin görevidir. Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla