Köşe Yazısı

11 NİSAN STADYUMU

Fuat Rastgeldi

Fuat Rastgeldi

Tüm Yazıları Gör

 

 

Satılmadan önce

 

11 Nisan Stadyumu yıkıldı. Arsaya ait, etrafındaki yapılar da yakında yıkılacak ve arsa satılacak.

Satılmadan evvel saha etrafında bulunan sokaklar 30 metre genişliğinde gidiş-gelişli, kaldırımlı, orta refüjlü cadde olacak şekilde arzsa bırakılmalıdır ve hatta bu caddeler hemen yapılmalıdır.

Atatürk Bulvarı tarafının ise en az 10 metre Atatürk Bulvarına bırakılmalı. Bu alan, cadde genişletilirken, otobüs durakları cebi yapılırken ve 11 Nisan sahasına düşünülen AVM çarşısına gelen-giden araçların dur-kalk yeri olması bakımından bırakılması elzemdir.

11 Nisan Stadyumu arsası satıldıktan sonra bu alanlar geri alınamaz, alınsa da 2-3 kat fiyat ödenir. Bu nedenle ileriyi hesap ederek şimdiden Atatürk Bulvarı ve stat etrafında geniş cadde alanları bırakılmalıdır. Yukarıda dediğim gibi hemen caddeler açılmalıdır. Yapılabilmesi için bir engel yok. Protokoller ve yetkililerin iş takibi yeterlidir.

Belediyenin yeri, Özel İdarenin yeri, Milli Emlak’ın yeri, Hazinenin yeri, Milli Eğitimin yeri veya çeşitli Devlet dairelerinin yerleri bunların hepsi devletindir. Devletin toplamı ise halk demektir. Bu yerler devleti temsil eden ahalinindir. Ne Valinin malı, ne Belediye Başkanın malı, ne de temsil ettiği idarenin müdürünün babasının malı değildir.

Bu yetkililer de, Urfa’da yaşayan vatandaşların daha güzel bir şehir için ne gerekiyorsa yapmalılar.

Geçmişte Milli Eğitim Müdürlüğü ile karşılaştığımda, Halk Eğitim Merkezi önünde izdiham olduğunu, burada araç ve yaya trafiğinin tıkandığını, bunun çözümü için Halk Eğitim Merkezi önündeki bahçenin caddeye terk edilmesinin faydalarını anlatmak istedim.  Müdür bey lafımı bitirmeden “Orası bizim, Milli Eğitimin. Öyle şey olur mu hiç?” diyerek hemen tepkisini gösterdi. O müdürün tayini çıktı, gitti.  Ama problem yerinde duruyor.

Ben de biliyorum; Orası Milli Eğitim Müdürlüğünün. Urfa’nın çıkarı için Belediyeye terk etse veya Belediyeyle anlaşıp, bir okul yeri takas etse, hem Milli Eğitim, hem Belediye neticede de halk kazanmış olur. Bu kuruluşların iş maksadı halka hizmet değil mi?

Devlet Su İşleri 15. Bölge Müdürü Mustafa Altundağ DSİ sahasında atıl durumda bulunan misafirhane ve bahçeyi Urfa menfaatleri açısından Belediyeye vermeyi kendisi teklif etti. Protokolünü Ankara’da takip ederek gerçekleştirdi. Dar düşünceli bir müdür olsaydı  bunu yapmazdı.

 

Stadın yeri

Stadyumun yerine yapılacak yapılar hakkında her kafadan bir ses çıkıyor. Buraya yapılacak planlar; bazılarında Urfa’nın çıkarı bakımından rant elde etme, bazılarında otel, çarşı, son zamanlarda camii yapımı düşünenler oldu. Elde edilecek para ile yeni yatırımlar yapılacağı ifade ediliyor. Tam olarak uygulanacak projenin ne olduğu belli değil. Buraya yapılacak yapı şehir plancılarının, Mühendislerin, TMMO gibi ilgi alanlarına giren kuruluşların vereceği raporlar doğrultusunda olmalıdır.

Neticede Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, Bakanımız Faruk Çelik’e vereceği direktif doğrultusunda proje yapılacağı kanısındayım.

İnşallah bu düşüncede nüfus yoğunluğunu arttıracak, Atatürk Bulvarı kotunun üzerinde yer alacak bir yapı olmaz.

 

 

 

 

3.579 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazısı

11 NİSAN STADYUMU

Fuat Rastgeldi

Fuat Rastgeldi

Tüm Yazıları Gör

11 Nisan Stadyumu 1946 yıllarında Urfa’nın şehir dışı sayılan bir alana inşa edilmiş.
İlk yapılışında yalnız 180 kişilik bir taş tribün, altı idare kısmı, üst tabliyesi de betonarme ile kapatılmış.

Sonra ihata duvarını, Seyit ve Vahit usta ihalesini alarak karataştan yaptılar.  İhata duvarının yüksekliği yetersiz olunca üzerine ikinci bir duvar ilave edildi. Onun da yetersiz olduğu görülünce, üçüncü defa yükseltildi. Bugün ihata duvarına bakıldığında, derz ve taş yapı işçiliğinden üç kademede yapıldığı görülür.

İlk yapılan 180 kişilik taş tribün yetersiz kalınca sağına ve soluna iki adet 750 kişilik (Toplam 1500 kişi) iki betonarme üstü açık tribün ilave edilir.  Bu da yetersiz kalınca karşı tarafa 3 bin kişilik üstü açık bir tribün ilave edildi. Bunlara ilaveten yan taraflara ve kale arkasına da oturulacak yerler ilave edilerek, stadın kapasitesi artırıldı.

İlk yapılan taş tribünün yanındaki 1500 kişilik iki tribünün üzerinin kapatılması için 6 Haziran 1997 tarihinde Güneydoğu gazetesinde bir makalem yayınlanmıştı.  O tarihteki Urfa Valisi Sayın Şahabettin Harput tarafından demir kontrüksiyonla üzeri kapatıldı.
İlk yapılan taş tribünün ön tarafı sahaya doğru genişletildi, protokol locası öne alındı, üzeri demir kontrüksiyonla kapatıldı.

Bu yapılan ilavelere rağmen 11 Nisan Stadyumu Urfa’nın hızlı büyümesi karşısında yetersiz kaldı ve GAP Arena Stadyumu açılınca atıl duruma geldi. Şimdi bu stadyumun yıkım çalışmalarına başlandığını gördüm.
İçim cız etti.

Yaşlı Urfalıların bu stadyumda çok hatıraları vardır.

Ben derim ki hiç olmazsa ilk yapılan taş tribün yıkılmasın. O bir tarihi yapıdır. Abide gibi yerinde dursun. İleriki tarihlere bir imzadır.  (Sonradan yapılan eklemeler kaldırılmalı) Bu gün süreç bakımından tarihi bir eser olmayabilir fakat taş tribün olarak ileriki zamana bırakılacak çok kıymetli bir yapıdır.

Eğer mutlaka yıkılması gerekiyorsa hiç olmazsa taşlarının numaralandırılarak, bir tarafa alınması, ileriki tarihte açık bir anfi tiyatronun oturacak yeri veya başka bir küçük futbol sahasının tribünü olarak yeniden inşa edilsin.

Eğer düşüncem uygun görülürse bir iki gün içinde yıkılacak olan 180 kişilik eski taş tribünün yıkımı hemen durdurulmalıdır.

Birkaç gün sonra geç olabilir.

Başta Sayın Valim olmak üzere yetkili kişilere Urfalılar adına saygılarımla durumu arz ederim.

1.718 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir