Mehmet Göncü
4 Şubat 2016
Kıymetli okuyucularım, bildiğiniz gibi
yaradılmışlar içerisinde almadan veren tek canlı annedir.
Bu nedenle; anne beşeri ve semavi inançlara göre,
kutsal sayılabilecek bir düzeyde saygıya ve övgüye layık görülmüştür.
Neden mi?
Karşılık beklemeden yavrusuna gösterdiği şefkat,
merhamet ve özveriden dolayı.
Sevgili okuyucularım, insan denilen canlı ise
düşündüğüne yorum getirebilme yeteneğini kazandıktan sonra, yani şuurlanıp
yüceldikten sonra, ‘eşrafı mahlukat’ unvanına layık görülmüştür.
Aziz okuyucularım, hiç kuşku yok ki; bir kimse
‘eşrafı mahlukat’a uygun davranışlar içerisinde ise bu unvana layıktır. Yoksa
bu şerefe nail olamaz. Atalarımız bu hususu ‘ADAM GİBİ ADAM’ sözünü kullanarak özetlemişler. Bu manada ilimiz Urfa’da
tanıdığım ‘ADAM GİBİ ADAM’ unvanına
layık birçok değerli hemşerimiz var. Onların tamamı gösterişten uzak mütevazi
insanlardır. Yüce mevlam bu gibi değerlerin hepsinden razı olsun.
İşte bunlardan biri var ki; örnek alınsın diye
ismini yazıyorum. Gerçi herkes onu ‘DERMAN
BABA’ olarak tanır. Ama ben yine de ismini yazayım dedim: ‘ECZACI NEŞET UÇKAN’ yaptığı çok
boyutlu yardımlar nedeni ile bir çok ödüle layık görülmüştür. Neşet Uçkan’ın
bir adam gibi adam sözüne uygun bir davranışını da örnek alınsın diye ben
bugün köşemde yazıyorum. Bakınız, bahse
konu davranış şöyle:
Neşet Uçkan, hemen hemen her gün Ulu caminin
haziresinde, yaşlı ve engelli birçok kedinin yaşadığı bu alana gider, onlara et
ve ciğer ikram eder.
Bu soğuk havalarda kediler her gün onun yolunu
beklerler ve daha caminin kapısında görünür görünmez koşarak kendisini
karşılarlar.
Neşet bey yiyecekleri dağıtırken, yaşlı, gözü,
kulağı veya ayağı arızalı olanlara da ikramlarını kendi elleri ile yedirir.
Ben şahsen bu olaya birkaç defa şahit oldum.
Bana göre; Neşet bey gerçekten ‘Adam gibi adam’ olmanın şerefine nail olmuştur.
Bakınız, On ikinci yüzyılda yaşamış büyük düşünür
Sadi Şirazi bu konuyu ne güzel özetlemiş.
Sadi şöyle söylüyor:
‘Ey
kardeş, sen helal kazancını israf etmeden ye, yedir. Muhtaç olan tüm canlılarla
yardımlaşma ve dayanışma içinde ol. Zira; sonuçta öldükten sonra cesedin
mezarda çürüyüp toprak olacaktır. Bu nedenle henüz hayatta iken sen helal
kazancını ye yedir. Yardımlaşma ve dayanışma içinde ol’ demektedir.
Sevgili dostum Neşet bey, ben de sana Sadi’nin
nasihatında dediği gibi davranmaya, oğlun ‘Derman
abi’ Sayın Ömer Uçkan’la birlikte devam et.
Yüce mevlam sen ve senin gibi, ‘Adam gibi adam’ olan herkesten binlerce kez razı olsun.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; engin gönüllü
dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla.